Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) TBMM Genel Kurulu'nda kayıp çocuklar hakkında araştırma önergesi verdi. Araştırma Önergesi üzerine söz alan MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu, İçişleri Bakanlığının verilerine göre 15 bin 900 çocuğun kayıp olduğunu, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği'nin verilerine göre ise kayıp çocuk sayısının 30 bin civarında olduğunu söyledi. Kayıp çocuklar ile ilgili verilen önerge AK partili üyelerin hayır oylarıyla reddedildi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu 26. Dönem 24.Birleşimi başkanvekili Ahmet Aydın'ın başkanlığında toplandı.
MHP'nin verdiği kayıp çocuklar hakkında verdiği araştırma önergenin görüşülmesine başlandı. MHP Aydın Milletvekili Deniz Depboylu önerge ile ilgili ilk sözü aldı.
Kayıp çocuklarla ilgili istatistik verilerine bakıldığında ülkemizde çocukların güvenliğiyle ilgili ciddi bir tedbirsizlik ve ihmal kusurlarının yaşandığının görüldüğünü belirten Depboylu, "En son yaşadığımız kayıp olayı hâlâ gündemde. Tokat'ın Reşadiye ilçesinde 29 Aralıkta kaybolan 8 yaşındaki Bayram Erol ve 5 yaşındaki Dursun Kaan Taşçı hâlâ kayıptır, bulunamadı." dedi.
Ülkemizde kaybolan ve bulunamayan çocukların sayısının oldukça fazla olduğunu belirten Depboylu, "Türkiye İstatistik Kurumunun 2008-2011 verilerine göre kayıp çocuk sayısı 27 binden fazla. 2008-2012 yılları arasında toplam 40 bin 220 kişi kayıp çocuk ilanı vermiş. 2008-2011 yılları arasında toplamda 5 bin 724 çocuk bulunabilmiş. İçişleri Bakanlığının verilerine göre ise 15 bin 900 çocuk kayıp. Yine, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneğinin verilerine göre kayıp çocuk sayısı 30 bin civarında. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre 2012 yılı 12 bin 474'le en fazla kayıp çocuk ilanı verilmiş yıl olarak görünüyor ki bulunan kayıp çocuk sayısı da henüz verilmemiş. Yine, Emniyet Müdürlüğüne kayıp olarak teslim edilen ve kayıp başvurusu yapılan çocuk sayısında da artış var. 2008'de yapılan kayıp başvurusu sayısı 4 bin 517 iken 2012'de bu sayı 12 bin 474. Yani bu sayı 2008'den itibaren yüzde 123 artmış anlamına geliyor." diye konuştu.
834 ÇOCUK HALA ARANIYOR
Son 5 yıl içerisinde 14 bin 412 çocuğun kaybolduğu, bu çocuklardan 13 bin 528'inin bulunduğu, 834 çocuğun ise hâlâ arandığını belirten AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık ise "Evet, şu ana kadar kaybolan çocuklarımızın yüzde 97'sini bulduk ama bulamadığımız yüzde 3 çocuğumuz Tokat'taki kayıp olan çocuklarımız gibi bizim yüreğimizin yarasıdır. Onun için, yasal olarak yapılması gereken tüm işlemleri yaptık ama şimdi yapmamız gereken hem bireysel olarak hem toplumsal olarak hem de siyasiler olarak üzerimize düşen bu alanda yapılması gereken çalışmalar. Ortalama her gün Türkiye genelinde 7 çocuk hakkında kayıp ihbarı yapılıyor ve bu 7 çocuğun 6'sı bulunuyor ama o kaybolan 1 çocuğu bulmak hepimizin asli vazifesidir, görevidir." şeklinde konuştu.
AKP iktidarının Kaçakçılık İstihbarat Harekat ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı'nın raporlarını yayınlatmadığını ifade eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, "Bakın, burası çok önemli; bu daire başkanlığı her yıl kayıp çocukların sayısını 2013 yılına kadar açıklardı. 2012 yılından sonra bu dairenin raporları ne yazık ki buharlaştı çünkü şu anda Türkiye'de kaybolan çocuk sayısının 7 binin üzerinde olduğu gerçeği ortaya çıkınca AKP bu dairenin raporlarının yayınlanmasını engelledi. Eğer AKP iktidarı burada sadece kayıp çocukların sayısını 800'le sınırlamaya çalışıyorsa Kaçakçılık İstihbarat ve Harekat Dairesi Başkanlığı neden her yıl yayınladığı raporları artık yayınlamıyor? Kaybolan çocuk sorunu sadece 7 binle sınırlanmıyor, IŞİD gibi terör örgütlerinin bünyesine kattığı çocuklardan da haber alınamıyor." ifadelerini kullandı.
Bugün medyada 'Çocuğa zincirleme istismar' başlığıyla bir haber yer aldığını anlatan Yarkadaş, "Antalya'da 15 yaşında bir çocuk bir kişi tarafından alıkonuluyor; bir bodruma götürülüyor ve tacize uğruyor. Bir görgü tanığı kadın durumu polise bildiriyor. Şahıs gözaltına alınıyor ve soruşturma sonucunda savcı, herhangi bir soruşturmaya gerek görmediğini söylüyor ve dosyayı kapatıyor. Arkadaşlar, savcının bodrum katına götürülüp alıkonulan çocukla ilgili herhangi bir soruşturma açmamasının sonucunda bu çocuk bu sabah intihar etti. Antalya'daki Cumhuriyet savcısı, bu çocukla ilgili, çocuğun tacize uğramasıyla ilgili ve alıkonulmasıyla ilgili hürriyeti tahdit suçlamasından dolayı soruşturma açmalıydı. Ancak, adli tıp kepazeliği, kepaze hâline getirdiğiniz adli tıp 'Bu çocuğun ruh sağlığı bozulmamıştır.' diye rapor veriyor ve savcı da bu raporun üzerine soruşturma açmaya gerek görmüyor. 15 yaşındaki çocuk tacize uğradığı hâlde, alıkonulduğu hâlde adli tıp kepazeliği 'Çocuğun ruh sağlığı bozulmamıştır.' raporu veriyor, savcı da bunun üzerine soruşturma açmıyor. Buradan Adalet Bakanına sesleniyorum, derhâl yazılı bir emirle bu soruşturmayı açtırın, bu çocuğa sahip çıkın. Bu çocuk hepimizin çocuğudur. Hüseyin Üzmezleri, Hüseyin Üzmez anlayışını koruyacaksınız diye bu ülkenin çocuklarına kıymayın." açıklamasında bulundu.
Konuşmaların ardından yapılan oylama sonucu AK partililerin oylarıyla kaybolan çocukların durumunun araştırılması için verilen araştırma önergesi reddedildi.
CİHAN