Adalet Bakan Yardımcısı görevinde iken İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yapılan ve “elinde dosya ile geldiği” belirtilen Akın Gürlek‘le ilgili önemli bir iddia gündeme getirildi. Emniyet, İçişleri ve yargı kaynaklarına yakın bir gazeteci olarak bilinen gazeteci Tolga Şardan, Akın Gürlek’in Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmayı tamamladıktan sonra “Ankara’da önemli bir göreve getirileceğini” öne sürdü. Şardan’a göre kulislerde Gürlek’in Adalet Bakanı olacağı yönünde iddialar var. İçişleri Bakanlığı için düşünülen isim de İstanbul Valisi Davut Gül…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı yapılan Akın Gürlek, CHP’li belediyelere yönelik “terör” ve “yolsuzluk” soruşturmalarının başındaki isim. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “seyyar giyotin” dediği Gürlek, yargı ve siyaset kulislerinin en tepesindeki isimlerden biri. İddiaya göre Akın Gürlek’in İstanbul’daki “performansı”, Ankara’da kendisine önemli mevkiler kazandırmak üzere.
İddiayı gündeme getiren gazeteci T24 yazarı Tolga Şardan, “Bir iddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, İBB’nin tutuklu Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki terör konulu dosyayı tamamladıktan sonra Ankara’da daha önemli bir göreve getirilecek. Yeni görevin Adalet Bakanlığı olacağı iddiaları konuşuluyor” diye yazdı.
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik soruşturmaları devam ediyor.
Başsavcılık, hafta sonunda CHP’li belediyelere yönelik 5. dalga soruşturma için düğmeye bastı.
Operasyonun kaynağı, daha önce tutuklanan Aziz İhsan Aktaş adlı iş insanın verdiği bilgiler.
İBB soruşturmaları çerçevesinde gerek AKP içinde gerekse Ankara ile İstanbul arasındaki bürokratik iş, işlemler ve iletişimde sıkıntı olduğu iktidara yakın kimi isimlerce kulislerde seslendiriliyor.
Kapalı kapılar arkasındaki diğer bir tartışma konusu ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ile soruşturmayı savcılık adına yürüten İstanbul Emniyeti arasındaki gerginlik.
Konuyu Büyüteç’te 22 Mayıs’ta aktardım.
Başsavcılık’ın İstanbul Emniyeti yönetimi ile arasında kimi görüş ayrılıkları bulunduğu da yargı ve emniyet kulislerinin en tepedeki gündemi.
Operasyon Jandarmaya Yaptırıldı
Özellikle, üçüncü dalga operasyonun savcılıkça polis yerine jandarmaya yaptırılması sürecin tuzu biberi oldu!
Sıkıntılı atmosfer henüz geçmiş değil.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in kimi memnuniyetsizliklerinin sürdüğü iddia ediliyor.
Merkezi Ankara’da bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı’nın soruşturmaya verdiği katkıyla ilgili de kimi sıkıntılar olduğu dillendiriliyor.
Aldığım bilgiye göre; kapalı kapılar ardında İstanbul Emniyet Müdürü Selami Yıldız’ın yanı sıra halen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanı Ali Haluk Karakuş’la ilgili de bazı sıkıntılar aktarıldı.
İddiaya göre; Emniyet İstihbarat Başkanı, İstanbul’a giderek Başsavcı Gürlek ile görüşme yaptı.
Gürlek’in Emniyet İstihbarat’tan beklediği düzeyde destek alamaması üzerine teknik soruşturma işlemleri için Jandarma ile çalışmaya başladığı emniyet kaynaklarınca ifade ediliyor.
Gürlek’in rahatsızlık konusu bu kadarla kalmadı.
Özellikle İBB soruşturmaları çerçevesinde İmamoğlu ve ekibine bilgi sızdırıldığı kanaatinde, Başsavcı Gürlek. Yukarıda uzantısını bıraktığım Büyüteç’te bu konu mevcut.
Gazeteci Ali Fuat Duatepe kaleme aldığı yazısında, 19 Mart’ta başlayan ilk gözaltılar öncesinde 9 Mart’ta iki kişi arasında gerçekleşen ve soruşturma dosyasına giren bir telefon görüşmesinin kayıtlarına yer verdi.
Görüşmenin içeriğine bakıldığında bilgi sızdırıldığı yönünde görüşe ulaşmak mümkün. Ancak bu konuda ne İçişleri Bakanlığı’nca ne Emniyet Genel Müdürlüğü ne de İstanbul Valiliği’nce bir araştırma / soruşturma başlatılmış değil. Savcılığın bir soruşturması olup olmadığı da bilinmiyor şimdilik.
Tunç Ve Yerlikaya Gidici
İBB soruşturmasının sadece CHP’de değil, iktidar partisi AKP’de de yansımaları yaşanacak kuşkusuz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, TBMM Başkanlık seçimi sonrasında kabinede gerçekleştireceği ifade edilen değişikliklerde büyük olasılıkla söz konusu sürecin izleri görülecek.
Öncelikle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın değişiklikler içinde yer alacağı bir süredir başkent kulislerinde konuşuluyor zaten.
Ayrıca mevcut Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş için de geçerli aynı durum.
Yargı ve güvenlik bürokrasisi gelişmeleri anı anına yakından takip ediyor. Bir iddiaya göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, İBB’nin tutuklu Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki terör konulu dosyayı tamamladıktan sonra Ankara’da daha önemli bir göreve getirilecek.
Gürlek’in Yardımcısı Başsavcı Yapılacak
Yeni görevin Adalet Bakanlığı olacağı iddiaları konuşuluyor. Bu durumda yerine Başsavcı Yardımcısı Can Tuncay’ın getirilmesi bekleniyor.
Küçük bir ekleme yapayım, yakın zamanda tamamlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) üye seçimleri sırasında en çok adı geçen isimlerdendi Başsavcı Vekili Tuncay. Seçim sürecinde Tuncay’ın HSK üyesi olabileceği belirtiliyordu. Devreye giren Adalet Bakanı Tunç’un, Tuncay’ın Gürlek’in üzerindeki yükün paylaşılması açısından İstanbul’da göreve devam etmesi konusunda görüş bildirdiği ifade ediliyor.
Bu nedenle Tuncay, HSK üyesi atanamadı.
Öte yandan yine kulislerde, İçişleri Bakanlığı’nda da bir değişim yaşanacağı belirtiliyor.
Mevcut Bakan Ali Yerlikaya’nın yerine halen İstanbul Valiliği görevini yürüten Davut Gül’ün adı gündemde.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın düşündüğü değişikliklerin eli kulağında. Kurban Bayramı sonrasında kabinede değişiklikler için düğmeye basılabileceği belirtiliyor.
Yerlikaya’nın Yeni Modeli Tepki Çekti
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın emniyet teşkilatında gerçekleştirmek istediği yeni modelle ilgili teşkilat içindeki tepki hali devam ediyor maalesef.
Yerlikaya’nın, yaptığı hazırlığın kamuoyuna yansımasından son derece rahatsız olduğu konuşuluyor bir süredir.
Yasal düzenleme çalışması henüz TBMM’ye gönderilmedi. Ancak yine kulislere yansıyan bilgilere göre, tepkiler sonrasında yeni yol haritası hazırlanıyor.
Şöyle ki, büyük kentlerdeki il emniyet müdürlükleri bünyesindeki ilçe emniyet müdürlüklerine birinci sınıf emniyet müdürü atanması uygulamasından şimdilik vazgeçilmiş görülüyor. Bu uygulamanın, değişiklik metninden çıkarıldığı ifade ediliyor.
Buna karşın, Yerlikaya ve ekibi, birinci sınıf emniyet müdürlerinin kadrosuzluk nedeniyle emekli edilmek yerine yurt genelindeki polis eğitim kurumlarına tayin edilmelerini sağlayacak düzenlemede ısrarcı olduğu söylemek yanlış olmaz.
Bu konuda önceki Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın katıldığı iki ayrı televizyon konuşmasında ortaya koyduğu sakıncalar önemli.
Aynı zamanda teşkilatın dinamiğini bozacak gerçekleştirilmek istenilen değişikliklerle ilgili endişesini paylaşan Uzunkaya’nın; AKP döneminin üst düzey bürokratı olmasına karşın, iktidarın desteğini arkasında bulan İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın uygulamasına karşı çıkması Cumhurbaşkanlığı nezdinde de dikkati çekti.
Polislikten gelen son Emniyet Genel Müdürü olan Uzunkaya, görevi sırasında teşkilat ve personelin lehine olabilecek bazı düzenlemeler yapmak istedi. Ancak, zamanın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ekibine takıldı.
İki başlı yönetimi kabul etmeyen Uzunkaya, görevden ayrılmayı talep etti. Sonrasında gelen Vali kökenli üç Emniyet Genel Müdürü olan Mehmet Aktaş, Erol Ayyıldız ve Mahmut Demirtaş’ın teşkilata katkısının bulunduğunu söylemek gerçekten zor.
Mülki idareden gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, emniyet üzerinde yapmak istediği değişimin niteliğinin sıkıntılı sonuçlara neden olacağını ön görülmesiyle birlikte kimi polis müdürleri de tam tersi kulis çalışmaları yürütüyor bir süredir.
Yerlikaya’nın, düzenlemeyi hayata geçirmek konusundaki zorlayıcı tutumu nedeniyle emniyet teşkilatına emek vermiş emekli ya da muvazzaf bazı isimler Yerlikaya’ya karşı tutum aldılar ve bu endişelerini kendi iletişim ağları üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaştırmayı başardılar. Bakan Yerlikaya’ya karşı yoğun kulis faaliyetleri yürütülüyor halen.
Emniyeti çok hafife almamak gerekir. Yerlikaya’nın ısrarının sonuçlarını kabine değişikliğini sonrasında görmek daha büyük olasılık.
Kurban Bayramı süresince kısa bir mola rica ediyorum. Haftaya salı günü görüşmek üzere. Bayramınız kutlu ve mutlu olsun.”