"İfade özgürlüğü Avrupa'nın olmazsa olmazıdır"

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün iki ayı geçen tutuklulukları, CHP'nin gazeteci milletvekillerinden Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer tarafından Avrupa Konseyi gündemine taşındı.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) toplantısında iki tutuklu gazetecinin ve yayınladıkları bildirge nedeniyle adli ve idari takibata uğrayan akademisyenlerin durumlarını gündeme getiren Çakırözer, Avrupa Konseyi'ne, "Türkiye ve Avrupa'nın geri kalanında basın ve ifade özgürlüğünü yakından takibe alma ve sonuç alıcı girişimlerde bulunma" çağrısı yaptı.

CHP Eskişehir Milletvekili, Strazburg'da toplanan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde üyesi olduğu Sosyalist Grup adına söz alarak Türkiye'de basın ve ifade özgürlüğü konusunu gündeme getirdi. Avrupa Konseyi'nin Türkiye ve Avrupa'nın geri kalanında demokratikleşme ve insan hakları konusunda önemli adımların atılmasında kritik öneme sahip olduğunu ifade eden Utku Çakırözer, tutuklu gazetecilerin durumunu gündeme getirdi.

Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazetecilik yaptıkları için iki ayı aşkın bir süredir Silivri Cezaevinde olduğunu vurgulayan Çakırözer, uluslararası gazetecilik kuruluşlarının da iki gazetecinin durumunu yakından takip ettiklerini ve Avrupa Konseyi Gazetecileri Koruma Platformuna aktardıklarını ifade etti.

Avrupa Konseyi'nin Türkiye ve Avrupa'nın geri kalanın da basın ve ifade özgürlüğü konusunu yakından takibe alması çağrısı yapan CHP'li vekil, şunları kaydetti: "Basın ve ifade özgürlüğü, Müşterek Evimiz Avrupa Konseyi'nin temel değerlerinin başında gelir. Olmazsa olmazıdır. Buradan Bakanlar Komitesine, Genel Sekretere ve bu Parlamenter Asambleye, Türkiye ve Avrupa'nın geri kalanında ifade ve basın özgürlüğü konusunu çok daha yakın takibe alma ve sonuç alıcı politikalar yürütme çağrısı yapıyorum."

AKADEMİSYENLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ KORUNMALI

İfade özgürlüğü konusundaki sıkıntıları da vurgulayan Utku Çakırözer, hükümeti eleştiren bir bildiri yayımlayan binin üzerinde akademisyenin durumuna da değindi. Bildiriyi eksik ve objektiflikten uzak bulduğunun altını çizen CHP'li vekil, buna rağmen kaleme alan akademisyenlerin ifade özgürlüklerinin korunması gerektiğini belirtti.

Bildirgeye imza atan akademisyenlerin siyasi ve hukuksal tacizlerle karşı karşıya olduğunu, bazıları hakkında adli soruşturma başlatıldığını, gözaltına alınınlar olduğunu, bazılarının da çalıştıkları üniversitelerden atılma riskiyle karşı karşıya olduğunu anımsatan Utku Çakırözer, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bildiriyi eksik, akademik objektiflikten uzak buluyorum. İçeriğine tümüyle katılmıyorum. Ama Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10. maddesinde de belirtildiği gibi ifade özgürlüğünün kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın kanaat özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü kapsadığını anımsatmak isterim. Türkiye'nin yurttaşlarının can güvenliğini sağlamak için terörle mücadele etmesi meşru hakkıdır. Ancak bunun başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklere saygı çerçevesinde yürütülmesi gerekir"

Öte yandan Avrupa Konseyi'nde ilk kez Türkçe bu toplantıda çalışma dili olarak kullanılmaya başlandı. Bundan büyük onur duyduğunu ifade eden Çakırözer, AKPM'ye hitabının bir bölümünü Türkçe gerçekleştirdi.

CİHAN
26 Ocak 2016 15:35
DİĞER HABERLER