İGDAŞ ABD’de neden lobi parası öder?

ABD'de AKP’nin son yıllarda Washington’da artırdığı lobici faaliyetleri dikkat çekmekmeye başladı. Özellikle bazı AKP'li kuruluşların verdiği paralar oldukça dikkat çekiyor..
Washingtonhatti.com'un haberine göre AKP’nin son yıllarda Washington’da artırdığı lobici faaliyetleri dikkat çekmeye başladı... 
Türkiye ve Kürt konularındaki uzmanlığı ile tanınan ve Columbia Üniversitesinde Barış ve insan hakları bölümünde öğretim üyesi olan David L. Philips, Türk hükümeti AKP’nin son yıllarda Washington’da artırdığı lobici faaliyetleri masaya yatırdı. 
Philips ayrıca Washington’da ‘düşünce kuruluşu’ olarak adlandırılan ama aldığı paralarla lobicilik benzeri işler yapan kurumların da bağımsız STK statüsünü kaybettirilmesi gerektiğini vurguladı. Yazının tümü:

Türkiye, Washington’da etki sahibi olma sanatında ustalaştı. “Türkiye Cumhuriyeti’nin ABD hükümeti nezdindeki çıkarlarını etkileyen siyasi ve kamusal politika konularında stratejik danışmanlık hizmetleri” satın almak amacıyla lobicilerle pahalı danışmanlık sözleşmeleri imzalıyor. Türkiye ayrıca, Yabancı Ajanlar Kayıt Yasası’nın arkasından dolanarak lobiciler gibi hareket eden düşünce kuruluşlarına da büyük hediyeler sunuyor.
On dört ABD’li firma ve şahıs, Türkiye Cumhuriyeti temsilciliği, büyükelçiliği veya Milli Savunma Bakanlığı adına çalışacaklarını açıklayan belgeleri ABD Adalet Bakanlığına sundu. Bu firmaların her iki partideki eski politikacılarla bağları var.

Bir devlet bankası olan HalkBank, geçtiğimiz günlerde yıllığına 1.5 milyon dolar karşılığında eski Kongre üyesi Bob Wexler ve Ballard Partners’ı kiraladı. Halkbank genel müdür yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, Adalet Bakanlığı tarafından İran’a uygulanan yaptırımları delmek için komplo kurmakla, kurulan çarka yardımla suçlandı.

Eski Temsilciler Meclisi Demokratları lideri Dick Gephardt tarafından kurulan Gephardt Group, Türkiye tarafından 2016 Şubat – Aralık dönemi için 1,7 milyon dolara kiralandı. Gephardt Group, eski Cumhuriyetçi Kongre üyesi Jim McCrery liderliğindeki Capitol Counsel LLC ile aylık 32.000 $ ve Rudy Giuliani’nin çalıştığı Greenberg Traurig LLP ile aylık 40.000 $’lık alt sözleşmeler imzaladı.

Greenberg Traurig ise eski Demokrat Senato Çoğunluk Lideri Tom Daschle tarafından kurulan Daschle Grubu ile alt sözleşme imzaladı. Daschle Group, 2017’de 432.000 $ alacak.

Türkiye ve Türk Büyükelçiliği, Mercury ile aylık 20.000 $ karşılığında alt sözleşme imzalayan Amsterdam & Partners LLC’yi aylık 50.000 $’a kiraladı. Trump’ın başkanlık kampanyasını yöneten Paul Manafort, Mercury tarafından işe alındı.

Türkiye’nin ulusal güvenlik çıkarlarını geliştirmek için Türkiye bağlantılı şahıs ve şirketler General Michael Flynn tarafından yönetilen Flynn Intel Grubu’na 530.000 $ ödedi.

Mayıs ayında Burson-Marsteller, Türkiye Büyükelçiliği ile 1,1 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Capitol Counsel her ay 32.000 $; Madison Group her ay 20,000 $; McBee Signal her ay 20.000 $; Jim Arnold her ay 20.000 $; MediaFix her ay 9000 $ kazanıyor. Türkiye, 2016’da APCO Associates’e 741.000 $ ödedi.

Düşünce kuruluşları da bu nakit akışından faydalanıyor. Brookings Enstitüsü, geleneksel olarak Türkiye’nin laik kuruluşuyla bağları bulunan, ilerici bir ticaret teşvik kurumu olan Türk Sanayici ve İşadamları Birliği’nden (TUSIAD) altı yıldır çok sayıda ‘armağan’ aldı.

Amerika Birleşik Devletleri Atlantik Konseyi de Türklerin bonkörlüğünden yararlandı. Kuruluşun internet sitesine göre Atlantik Konseyi 2015 yılında Türk hükümetinden ve diğer Türk kaynaklardan ‘hediyeler’ aldı:

– Türk Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kaynaklarından ($250,000-$999,999).

– Türkiye Halk Bankası A.Ş.’den ($100,000-$249,000).

– Türkerler İnşaat’tan ($50,000-$99,000).

– SOCAR Turkey Enerji A.Ş’den ($25,000-$49,999).

2013’te Atlantik Konseyi, son beş yıl içinde fon sağlayan “yabancı devlet kuruluşları” listesini yayınladı. Liste, Türk kaynaklarını (tutarlar hariç) içermektedir:

– BOTAŞ

– İGDAŞ

– Turkey Army College

– Elektrik Üretim Şirketi (EUAŞ)

– TPAO

Türk kaynakları, hoş görünmek için para vermiyor. Fonlar, Atlantik Konseyi’nin İstanbul’daki yıllık bölgesel enerji ve ekonomi konferansına ve ofis operasyonlarına destek veriyor.

Al-Monitor, Atlantik Konseyi’nin Erdoğan’ın 2017 Mayıs ayındaki Washington ziyaretine iştirakine ilişkin bir rapor yayımladı. “Atlantik Konseyi liderliği şevkle Erdoğan ile olan ilişkilerini sürdürüyor” ve söylendiğine göre Erdoğan’a, “Trump ile olan görüşmesini nasıl idare etmesi gerektiği konusunda tavsiyeler sunan ayrıntılı bir notu hazırladı.”

Atlantik Konseyi, Erdoğan’ın Madeline Albright, William Cohen ve David Petraeus gibi Washington aydınları ile buluşması sağlamak için Türkiye Büyükelçisinin ikametinde bir toplantı ayarladı. Erdoğan, ABD’nin Suriye Kürtlerine askeri yardımı sona erdirmesi konusunda yardım istedi. Ayrıca Fethullah Gülen’in iadesini talep etti.

Atlantik Konseyi 17 Mayıs’ta Erdoğan için büyükelçilik konutunda toplantı düzenlerken, ABD vatandaşları dışarıda Erdoğan’ın korumaları tarafından dövülüyordu. Erdoğan’ın güvenlik ekibinin 19 üyesi Büyük Jüri tarafından suçlandı.

Atlantik Konseyi’nin bir çalışanı, Nisan 2017’de Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Avrupa Alt Komitesinin oturumunda ifade verdi. Tanıkların “Gerçek İfade” beyan formunu sunmaları gerekiyordu. Soru 5’te şu soruluyordu: “1 Ocak 2013’ten bu yana, siz ve sizin kuruluşlarınız, oturumun konusu veya sizin oturumdaki temsil kabiliyetinizle alakalı yabancı bir hükumetten bir ödeme aldı mı veya yabancı bir hükumetle bir sözleşme imzaladı mı?”

İç Gelirler Birimi’ne sunulan Atlantik Konseyi 990 Formu, finansörlerin Türkiye, Azerbaycan ve diğer hükumetler olduğunu ortaya koyuyor.

Kongre Araştırma Birimi, düşünce kuruluşlarına akan paraya ilişkin, “para nereden geldiği”, “hangi amaca yönelik verildiği” ve “düşünce kuruluşlarının lobici gibi çalışıp çalışmadığını” da içerecek biçimde soruşturma yapmalıdır. Eğer öyleyse, onların 501(C)3 vergiden düşülebilir statüsü iptal edilmelidir.

Yasaya ek olarak etik bazı konular da var. Türkiye, Rusya’dan S-400 füzeleri almak için 2,6 milyar dolarlık bir sözleşme imzaladı. Erdoğan gittikçe otoriterleşiyor, seçimlerde hile yapıyor ve muhalifleri hapse atıyor. Konu Türkiye olunca, Türk kaynaklarından para alarak düşünce kuruluşları Amerikan karşıtı ve NATO karşıtı bir gündeme hizmet ediyor.

Müteahhitler ve düşünce kuruluşları Türkiye’den büyük meblağlar alıyorlar. Türkiye’nin bunların faaliyetlerine yaptığı yatırımlara ışık tutma zamanı…

Yazar David Phillips, Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Araştırmaları Enstitüsünde Barışın İnşası ve Hakları Programı müdürüdür. Dışişleri Bakanlığı’nda ABD-Türkiye ilişkileri konusunda kıdemli danışman olarak çalıştı. Son kitabı “Belirsiz Bir Müttefik: Erdoğan’ın Diktatörlüğü Altında Türkiye” yakın zamanda yayımlandı.
20 Eylül 2017 16:36
DİĞER HABERLER