CHP'li Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin görevinden uzaklaştırılmasına çok sert tepki veren Kılıçdaroğlu "İhanet yaftasını boyunlarına asacağım... Bana hesap mı soracaksın, sormazsan namertsin..." dedi. CHP lideri, Battal İlgezdi'nin kendi isteğinle kendini ihbar ettiğini de hatırlattı ve "Verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Yapılmak istenen haysiyet cellatlığıdır. Hukuku iğfal edeceklerine neden cesaret göstererek karşımıza çıkmıyorlar." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’ndan çok sert Battal İlgezdi tepkisi: İhanet yaftasını boyunlarına asacağım…
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin Anayasa'nın 127’nci maddesinin verdiği yetki doğrultusunda İçişleri Bakanlığınca görevden uzaklaştırıldı. CHP, Merkez Karar Yürütme Kurulu (MYK) da Ataşehir’e gelerek Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde olağanüstü toplandı. İngiltere’deki programını yarıda keserek İstanbul’a gelen Kılıçdaroğlu önce MYK toplantısının yapıldığı otelde konuştu ardından da Ataşehir Belediyesi önüne gelerek kalabalığa hitap etti.
İLK AÇIKLAMAYI OTELDE YAPTI: VERİLEMEYECEK HİÇBİR HESABIMIZ YOK
Kılıçdaroğlu otelde yaptığı açıklamada “Belediye başkanımız benim isteğimle kendini ihbar etti. O soruşturmaların tamamı yapılmıştır, tamamından aklanmıştır. Bu haysiyet cellatlığıdır. Yıldırmak istiyorlar, yılmayacağız. Belge gösterdik, hesabını verselerdi. Bizim belediye başkanlarımız Man adalarında şirket mi kurdu? Bütün banka hesapları denetlendi, alışverişleri, kredi kartları denetlendi. Denetimden korkmayız. Bunun hesabını soracağız. Verilemeyecek hiçbir hesabımız yok. Yapılmak istenen haysiyet cellatlığıdır. Hukuk iğfal edeceklerine neden cesaret göstererek karşımıza çıkmıyorlar” diye konuştu.
BELEDİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMANIN TONU SERTLEŞTİ: İHANET YAFATISINI BOYUNLARINA ASACAĞIM…
CHP lideri oteldeki ilk açıklamasının ardından Ataşehir Belediyesi önüne geldi. Burada hazırlanan otobüsün üzerinde, Battal İlgezdi ve CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile birlikte çıkan Kılıçdaroğlu sert açıklamalarını sürdürdü. Kılıçdaroğlu “Bizim mücadelemiz hak mücadelesidir” dedi.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü;
“Geldiğimiz nokta yeni bir süreci önümüze koyuyor. Demokrasi, hak, hukuk için mücadele ediyoruz. Bizim mücadelemiz halkın ve hakkın mücadelesidir. Bu ülkede demokrasiyi yeniden inşa edeceğiz.
80 milyon vatandaşıma sesleniyorum. Sizin önünüzde tarihi bir görev var. Seçimle iş başına getirdiğin, makam verdiğin başkana sahip çıkacaksın. Diktaya, baskıya rağmen sahip çıkacaksın. Zulme boyun eğmeyeceksin. Beraat eden ya da takipsizlik verilen davalar dolayasıylaaçığa alıyorlar. Bize gözdağı veriyorlar. Biz sizin bildiğiniz, masa başında kurulan bir parti değiliz. Hakkı ve hukuku savunan bir partiyiz. Türkiye’nin birleştirici gücüyüz. Biz Kuvayi Milliye ruhunu dokularında taşıyan bir partiyiz. Sizin gibi masa başında kurulan bir parti değiliz Bütün gücünüzle üstümüze gelseniz, bir tırnağımızı bile sökemezsiniz.
Sanıyorlar ki geri adım atacağız. Bizim belediye başkanlarımız Man adalarında şirket mi kurdu. Seçilen tüm belediye başkanlarına şunu söyledim. Bir, parti ayrımını bitireceksiniz. Hangi partiden olursa olsun vatandaşlara eşit hizmet götüreceksiniz. Bizim genlerimizde erkese eşit hizmet götürmek vardır. İkincisi de dedim ki, her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Biz hesap soran değil, hesap veren bir gelenekten geliyoruz. Sanıyorlar ki geri adım atacağızi, korkacağız, çekileceğiz. Yav senin feriştahın gelse bizi korkutamaz.
Sen Man adalarında şirket kuracaksın, malı götüreceksin. Kılıçdaroğlu konuşmasın diyeceksin, Kılıçdaroğlu konuşacak. Yetimin hakkını savunacak. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Beraat etmiş davayı yeniden açın. İstediğiniz kadar dava açın, adalet bizim vicdanımızdadır. Ben bu toplumun vicdanını ayağa kaldıracağım, birlikte kaldıracağız. Bu işin sağı solu yoktur.
Bütün Atatürkçü, Ülkücü, muhafazakar, sosyal demokrat, milliyetçi kardeşlerime; benimle aynı bayrağın altında aynı havayı teneffüs eden namuslu kardeşlerime sesleniyorum: Bizim mücadelemiz, hak, hukuk, adalet mücadelesidir. Türkiye mücadelesidir. Bayrak mücadelesidir. Bir arada huzur içinde yaşama mücadelesidir.
Daha düne kadar Reza’nın önüne yatanlara niye bir şey yapmadınız? Hükümete sormak istiyorum. Sizde vicdan yok mu, ahlak yok mu? Dava ABD’de görüşülüyor, benim vicdanım sızlıyor. Neden bu davada Türkiye’de görülmüyor? Rıza’nın altına yatanlar bizden hesap sormaya çalışıyor.
Benim çocuklarımın da malvarlığıyla ilgili bir sürü şey söylediler. Bir şey söyledim, alındılar. Havuz medyasının sahiplerine, yöneticilerine: Rıza’yı çıkardınız televizyona, Türk bayrağını arkasına koydunuz. Bunun adı ihanettir, bu ihanet yaftasını sizin boynunuza asacağım. Yolsuzun, şarlatanın arkasına bayrağı koyacaksın, ben itiraz edince de bana diyeceksin ki “Beni asacak mısın”, asmayacağım, rezil edeceğim rezil. Daha dur bakalım, bu başlangıç, senin de kirli çamaşırlarını çıkaracağım. Bana hesap mı sormak istiyorsun, sormazsan namertsin.Öyle bizden rahat rahat kurtulamazlar. Ben onlar gibi kaçmadım.
Soyum, sopum, neyim varsa hepsini sorgulayın, elimi ilk önce ben kaldıracağım dedim. Diyecek ki torunu, “Rıza diye bir adam vardı, hırsızdı, yolsuzdu; bunun dosyasını kim kapattı?” Diyecek ki, “Ben kapattım”. E neden kapattın, evine mi kondu bir ayakkabı kutusu?
Bütün belediye başkanlarına sahip çıkınız, belediyelere gidiniz. Senin oy verip seçtiğin lkişi, gayrımeşru yollarla görevden alınırsa bu kişi vatandaşın onuru ve şerefidir.
20 Temmuz’da OHAL’le bir darbe yaptılar, şimdi yerelde darbe yapmak istiyorlar. Halkın iradesini yok etmek istiyorlar. Biz size bunu yedirmeyiz, sana parça parça yediririz bunları. Sizden görev bekliyorum, hepimiz belediye başkanlarına sahip çıkacağız, hangi partiden olursa olsun. Bizim başkanlarımız ağlayarak istifa etmeyecekler, koltuklarını terk etmeyecekler. Hesabını verecekler.”