İHD Bitlis Şubesi'nden, 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklaması

İnsan Hakları Derneği (İHD) Bitlis Şubesi tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Bitlis'in Tatvan ilçesinde basın açıklaması düzenlendi.

İHD Bitlis Şubesi öncülüğünde Tatvan Yaşam AVM önünde bir araya gelen STK'lar adına basın açıklamasını İHD Bitlis Şube Başkanı Av. Seval Karaçelik okudu.

Dünya Barış Günü dolaysısıyla bir araya geldiklerini belirten Karaçelik, "76. yılını kutlamaya çalıştığımız Dünya Barış Günü'nde ülkemiz ve bölgemizde savaşın kol gezdiği, kadınların tecavüze uğradığı, çocukların katledildiği, onlarca sivil insanın ölüm ve sürgünlere maruz kaldığı ağır günlerden geçmekteyiz." dedi.

İHD Bitlis Şube Başkanı Av. Seval Karaçelik açıklamanın devamında şu ifadeleri kullandı: "Yaklaşık kırk bin insanımızın hayatına mal olan, milyonlarcasının evinden yurdundan edildiği, köylerin, meraların yakıldığı, büyük acıların ve ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığı kırk yıla yakın bir süredir devam eden kirli bir savaşın yaralarını henüz saramadığımız koşullarda yeniden savaşın başlatılması kabul edilemez bir durumdur. Bizler İnsan Hakları Savunucuları olarak çatışmalı sürecin başladığı andan itibaren yeniden barışın ve huzurun istikrar bulması için taraflara her seferinde seslendik. Bugün burada 1 Eylül Dünya Barış günü vesilesi ile bir kez daha sesleniyoruz. Öncelikle devlet askeri ve siyasi operasyonlarını derhal durdurmalı, uyguladığı şiddeti sona erdirmeli; çocuk kadın demeden yaptığı sivil katliamlara, insan haklarını ihlal eden kamu görevlilerine uyguladığı cezasızlık politikasına ve uygulamasına son vermelidir.

PKK ateşkesi muhafaza etmeli, misilleme eylemleri yapmamalı, silahlı eylemlerini sona erdirmelidir. Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit derhal kaldırılmalı ve acilen HDP heyeti ve avukatlar Öcalan ile görüştürülmelidir. Barış ve Çözüm Süreci 28 Şubat 2015 Deklarasyonuna bağlı kalınarak devam ettirilmelidir. Halk 80'li ve 90'lı yıllarda yaşananları gayet iyi hatırlamaktadır. Kimse benzer şeyleri yeniden yaşamak istememektedir. Bu nedenle tarafların acilen silahları susturması ve çatışmasızlığı sağlaması gerekmektedir. Siyasi emellerin ve iktidar kaygılarının bu süreçte yaşamını yitiren gencecik canlardan değerli olduğu düşünülemez, bunun izahı bile yapılamaz.

Şüphe yok ki bu kanayan yaranın son bulması halkların ortak duygusu ve umududur. Demokrasilerde çoğulculuk esastır. Herkesin görüşlerine saygı temel olmalıdır. Aynı şekilde düşünmek zorunda değiliz ama hem yan yana hem de bir arada yaşayabiliriz. Bu anlamda 1 Eylül Dünya Barış Günü başta Ortadoğu ve coğrafyamız olmak üzere tüm dünya halklarına 'büyük insanlık kucaklaşması' getirmesini temenni ediyor, herkesimden insanların barış ve kardeşliğe giden yola bir adım atarak bu umuda bir şans vermesini diliyoruz. Ortak vatanda hukukun ve insan haklarının referans alındığı, özgür, eşit, barış içinde demokratik bir ülkede yaşamak dileği ile 1 Eylül Dünya Barış Gününü bir kez daha kutluyoruz."

Grup düzenlenen basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

CİHAN
01 Eylül 2015 15:41
DİĞER HABERLER