İhlas Finans batmadı hortumlandı...

İhlas Finans’ın bizzat İhlas Holding tarafından hortumlandığını ispat eden onlarca resmî rapor var.
Ekonomist Semih Ardıç TR724.com'da yer alan yazısında İhlas Finans olayını anlattı... İhlas Finans , İhlas Holding tarafından hortumlandığını söyleyen Semih Ardıç Hizmet hareketine iftira attıldığına dikkat çekti 

Ören ailesinin verilen sözleri tutmadığının altını çizen Ardıç  daha önceki ikdidar partileri  ANAP ve DYP hükümetlerine olduğu gibi AKP'ye de yandaşlık yapan İhlas Holding basınının diyet ödediğini dile getirdi..  


İhlas Finans’ın bizzat İhlas Holding tarafından hortumlandığını ispat eden onlarca resmî rapor var. Halep oradaysa Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) arşivleri burada. Bu kadar aleni soygunu bile Hizmet Hareketi’ne mal etmeye çalışanları gördükçe çileden çıkmamak için ‘Ya sabır’ çekiyorum. Yalan rayiç, her yerde hak meçhul! hale gelmiş, köpekler salınmış, taşlar bağlanmış…

Emekli, dul, yetim, âmâ, zengin, fakir binlerce insanın alın terini gasp edenlerin gazetesi Türkiye’de Yücel Koç imzasıyla yine bu mevzuda bir makale yayımlandı. Suyu kirli havuzdan müstefit bu zevata İhlas vurgununu uzun uzun anlatmanın da bir faydası yok esasında. Bankayı batıran adamın gazetesinde İhlas’ı Hizmet Hareketi’nin batırdığını iddia edene ne söylesem az! Bozacının şahidi şıracı.

LATİF ERDOĞAN VE NURETTİN VEREN GİBİ MÜFTERİLER

Hâdisenin üzerinden 16 sene geçmiş aklın yeni mi başına geldi? Meydanı boş bulunca, Latif Erdoğan ve Nurettin Veren gibi müfterilerin beyanlarını hüccet gibi takdim etmek kolay tabiî.

Latif Erdoğan ve Hüseyin Gülerce gibi isimlere itibar edilemeyeceğini Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) adalet komisyonu gibi çalışan mahkemelerin başkanları bile söylüyor. O Veren ki Ekrem Dumanlı’nın 8 yaşındaki oğlunun MİT TIR’ları davasından 25 seneye mahkum edilen CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun kızı ile evli olduğunu Akit gazetesinde yazarak ne kadar büyük bir yalancı ve müfteri olduğunu kendi kalemi ile tescil etti.

Yücel Koç, İhlas rezaletini cemaate yıkarak patronunun gözüne girebilir, amma velakin iddiasını ispat etmek için Erdoğan ve Veren’den fazlasına ihtiyacı var. Bu iktidar devrildiğinde, hukuk ayağa kalktığında devletin arşivlerindeki SPK raporlarının peşine düşecek bir savcı planlı soygunun faillerini iki günde tespit edip mahkemenin önüne çıkarabilir.



SPK RAPORU: MEVDUAT 753 MİLYON LİRA, GRUP ŞİRKETLERİNE VERİLEN KREDİ 724 MİLYON TL!

Madem bu fasıl açıldı, biraz hafızaları tazeleyelim. Arşivlerin tozu alınınca neler çıkıyor neler! 8 Ocak 2001’de İhlas Grubu’nda tahkikat başlatan SPK murakıpları, İhlas Finans’ın kasasının Ören ailesi tarafından nasıl boşaltıldığına dair onlarca tespitte bulunmuştu. SPK raporunda ‘grup şirketlerine tahsis edilen krediler’ başlığı altında yer alan tespitler hırsızlığın boyutlarını gayet berrak biçimde ispat ediyor.

SPK raporundan satır başları…

–753 milyon (trilyon) lira mevduatı bulunan İhlas Finans, 724 milyon lirayı İhlas’ın grup bayilerine kredi olarak aktardı.

– Bayilere aktarılan kaynağın toplam kredilere oranı yüzde 90 seviyesine çıktığı tespit edildi.

–Krediler bayilere yok denecek kadar az miktarda rehin ve ipotek teminatlar karşılığında kullandırıldı. Bu şekilde zımnî (örtülü) sermaye transferi yapıldı.

–İhlas Finans aldığı malı kendisi ile çalışan bayilere kâr karşılığında satmış görünüyor. Ancak bayiiler bu malları tekrar İhlas Grubu’na bağlı şirketlere satarak, paravan konuma geliyorlar.

–Böylece aslında bayii değil grup şirketi kredilendirilmiş oluyor. Ortada ise kâr olmadığı gibi bazı tabela şirketlerinden paralarının dönmemesi nedeniyle ciddi zararlar söz konusu.

– 31.12.2000 tarihi itibarıyla İhlas Finans’ın İhlas bayilerinden alacak tutarı 724 milyon (trilyon) TL’dir. Borç tutarının 114,1 milyon (trilyon) TL’lik kısmı İhlas Matbaacılık’a aittir.

–7 Ocak’ta İhlas Holding Yönetim Kurulu kararıyla 224 bayiin 272 milyon (trilyon) liralık (400 milyon dolar) borcuna karşılık İhlas Matbaacılık’ın 14,9 milyon (trilyon) liralık hissesini İhlas Finans’a rehin olarak verdi.

–Bu da Grup ile bayiler arasındaki ilişkinin kredi–borç ilişkisinin oldukça karmaşık olduğunu gösteriyor.

SAADET ZİNCİRİ KOPUNCA…

Senelerdir devam eden bu bedava finansman modeli, mudinin parasını çekmek istemesi ile çökmüştü. Saadet zinciri kopmuş, mudinin emanetiyle servetine servet katan Ören’in maskesi düşmüştü.

Bütün bunlar olurken İhlas Finans’ın genel müdürü Mehmet Savaş da yönetim kurulu da Ören’in taht-ı tasarrufundaydı. Anlayışı kıt olanlar için tekrar sual edeyim: Bankacılık Kanunu’nu ihlal ederek mevduatın tamamına yakınını kendi şirketlerine güya borç diye veren Enver Ören’e bu suçu cemaat mi işletti? Banka battığında varsa komplonun açığa çıkarılması için Ören niçin savcılığa müracaat etmedi.

Mevduatı yiyip bitirin, seneler sonra bu suçu Cemaatin üzerine yıkmaya çalışın.

BABASI GİBİ OĞLU MÜCAHİD ÖREN DE SÖZÜNDE DURMADI

Enver Ören, “Ceketimi satar, borcumu son kuruşuna kadar öderim.” sözünün icabını yerine getirmeden 22 Şubat 2013’te vefat etti. 2001’de batan İhlas’tan 450 milyon dolar alacağı olan binlerce kişinin mağduriyeti bugün de bitmiş değil.

Babasının hayatta iken tutamadığı o sözü vasiyet kabul edip geç de olsa adım atar diye bekleyenleri oğul Mücahid de sukut-ı hayale uğrattı. Borcu ödemek bir yana eşi ile ABD ve Fransa’da yaşadığı lüks hayattan kareleri nispet yapar gibi sosyal medya hesaplarından paylaşıyor.

CEMAATE İFTİRA ATACAĞINIZA AHMET HAKAN’IN SÖZLERİNE CEVAP VERİN

Hürriyet’te Ahmet Hakan’ın şu satırları İhlas’ta bütün olup bitenin hülasası: “Maşallah keyfin yerinde… Şehirler kuruyorsun. Binalar yapıyorsun. İhaleler alıyorsun. Tetikçiler besliyorsun. Lüks ve sefa içinde yaşıyorsun. Keyfine bakıyorsun. Üstelik Amerika’nın çıkarlarını koruyacağına yeminler ederek Amerikan vatandaşı da olmuş durumdasın. Yap, hepsini yap. Daha fazlasını yap. Fakat bunları yaparken… Paralarını kaptığın mağdur İhlaszede vatandaşların üç kuruşunu da öde birader. Bak, aradan 16 yıl geçti. Hâlâ vatandaşa borcun var. Belki azıcık az yesen… Belki azıcık az beslensen… Ödersin borcu. Hadi.”

TÜRKİYE GAZETESİ, TGRT VE İHA PATRONLARININ DİYET BORCUNU ÖDÜYOR

İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı A. Mücahid Ören, İhlas Finans’taki batığın üzerine sünger çeken AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan’a diyet borcunu böyle ödüyor. İhlas Haber Ajansı, Türkiye gazetesi ve TGRT Haber televizyonu yalan haber havuzunda debelenirken Erdoğan da Ören ailesi de mağduriyetleri görmezden geliyor.

Erdoğan, İhlas Finans’ın battığı 2000 senesinin sonlarında Türkiye Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Sabahattin Önkibar’a söylediği şu sözleri nasıl unuttu: “Sabahattin bey İhlas Finans’a faize bulaşmak istemeyen mütedeyyinler para yatırdı… Söyle Enver Ören’e onların parasını ödesin. Onların ahı arşı boğar.”

ERDOĞAN GÜYA FERYATLARI DİNDİRECEKTİ

Erdoğan üç sene sonra bu sefer Başbakan sıfatı ile devrin Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun’a şunları söylemişti: “Ali Bey İhlas Finans’ta feryatlar var. Orayı temizleyelim.” Eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ile Ali Coşkun’un İhlas Holding’e el koyma ve borçların holding gelirleri ile ödenmesi planını evvela destekleyen, kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na kadar getiren Erdoğan son dakikada geri adım atmıştı.

Sebebini anlamak için Saray’ın sesi İhlas Medya grubunun tezviratına bakmak kâfi. İhlas Finans’tan parasını alamayanların feryatları bugün de arşa yükseliyor. Dindirmek için oralı olan yok.

Hak ve adalet için yola çıkanlar yoldan çıktığı için İhlaszedelerin, diğer mağdurların ve mazlumların ahının arşı titreteceği güne kaldı bütün bu hesaplar.
28 Ağustos 2017 11:32
DİĞER HABERLER