İhracatçılar, ambargo sonrası İran'ın potansiyellerini analiz etti

İran'ın dünya ekonomisine yeniden 'merhaba' diyecek olması nedeniyle, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) 'Ambargo Sonrası Potansiyelleriyle İran Hedef Pazar-Ürün Analizi' çalışması yaptı.

İran'a nükleer programı nedeniyle yaklaşık 10 yıldır uygulanan uluslararası ambargo İran ile Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesinden oluşan ve 5+1 olarak adlandırılan ülkeler (Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve ABD) ile 14 Temmuz 2015'te varılan uzlaşmanın ardından İran'a uygulanan yaptırımlar resmen kalktı. DAİB, İran pazarındaki rekabet koşullarını analiz etmek ve bölge iş adamlarının ve ilgili kurum- kuruluşların istifadesi amacıyla 'Ambargo Sonrası Potansiyelleriyle İran Hedef Pazar-Ürün Analizi' çalışması gerçekleştirdi.

Ambargonun kaldırılması sonrası 27-30 Temmuz 2015 tarihlerinde İran'a Türkiye'den yapılan ilk ticari heyet organizasyonunu gerçekleştirdiklerini ve çok olumlu izlenimlerle döndüklerini ifade eden DAİB Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şengel, şunları kaydetti: "Komşu ülkelerle bölgesel ticaret özellikle gelişmiş ülkelerin ticaret hacimlerinde önemli bir yere sahip. Yakın komşumuz İran'da bu anlamda enerji, ulaşım ağları için stratejik konuma ve yüksek kalkınma potansiyeline sahip büyüyen bir pazar. Ülkemizle birçok ortak değerlere ve kültürel benzerliklere sahip olması, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ının Türk kökenli Azeri olması ve Türkçe'nin çok yaygın konuşulması bizim için önemli bir etken ve avantaj. Ticari anlamda 'nefes' alınacak, cazip bir pazar olan İran'a uzun yıllar uygulanan ambargo yüzünden ticari ilişki maalesef kurulamadı. Yeni süreç inşallah, iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi için gerekli uygun ortamı sağlayacak olup, İran pazarıyla ilgili ortaya çıkan fırsatı kaçırmamalı ve bölge olarak bu süreci iyi yönetme ve değerlendirmek zorundayız.

78 milyon nüfuslu İran'da ekonomik yapı son derece dinamiktir. 1979 yılından beri 35 yıldır yaptırımlar altında işleyen İran ekonomisinin, 2016 yılından itibaren ambargosuz olacağı ve şaha kalkacağı, bütün dünyada kabul gören bir görüş olmuştur. İran pazarında Türk firmaları ile rekabet edecek Avrupa firmalarının sayısı sınırlıdır. Böyle bir ortamda Türkiye'nin İran ile coğrafi ve kültürel bağlarını kullanarak pazarda mevcut Türk malı imajını daha da geliştirmesi ve diğer ülkelere kıyasla rekabet avantajı kazanması mümkün görülmektedir. İran aynı zamanda Türkiye'nin Orta Asya pazarlarına açılımında da en kısa güzergahtır. İran ekonomisi bir dönüşüm yaşamaktadır. Özellikle turizm, enerji, bankacılık, petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma ve otomotiv sektörlerinde büyük fırsatlar sunmaktadır."

DAİB Genel Sekreteri Murat Karapınar, söz konusu çalışmada ambargonun kaldırılması süreci sonrasında oluşacak potansiyeller çerçevesinde, bölgeden, İran'a yapılacak ihracatın arttırılması, yeni ihracat kalemlerinin oluşturulmasını hedeflediklerini anlattı. Karapınar, analiz ile ilgili olarak şunları söyledi: "Türkiye'nin dünyaya ihracatı ve ülke dağılımı. İran'ın dünyadan ithalatı ve ülke dağılımı, İran'daki vergi oranları. Ürün birim fiyat bazında rekabet gücümüz, İran'da ilgili sektörlerin gelişim seyri ve ivmesi bazında incelemeler yapılarak, sektör bazında ihracat potansiyeli taşıyan 25 üst ürün grubunda et-süt, işlenmiş gıdalar, boya sanayii, kozmetik, inşaat malzemeleri, otomotiv, medikal; mobilya, tekstil, aydınlatma gibi yaklaşık 80 alt ürünle ilgili analiz ve öngörü çalışması yapıldı." CİHAN
22 Ocak 2016 11:29
DİĞER HABERLER