İki davanın kayıp dosyaları karardan sonra savcının dolabından çıktı

105 kişinin katledildiği 10 Ekim Gar Katliamı ve Akıncı Üssü Davası’nın kayıp dosyaları bir savcının dolabında bulundu. Karardan aylar sonra..
10 Ekim Ankara Katliamı davasının karara bağlanması üzerinden bir yıl geçmesine rağmen soruşturma aşamasının ilk dönemine ait 9 klasör dosya ortaya çıktı. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğinde “Terör Suçları Bürosu’na kimseye haber verilmeden bırakıldığı” belirtilen klasörlerin, soruşturma savcılarından birinin dolabından çıktığı iddia ediliyor.
 
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi 3 Ağustos 2018 tarihindeki son celsede, 9 sanık hakkında 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti. Kısıtlılık kararı ve birçok eksiğin olduğu soruşturma aşaması sonucunda hazırlanan iddianame, dava boyunca eleştirilere neden olmuştu.

‘KİMSEYE HABER VERİLMEDEN BIRAKILDI’
Davanın karara bağlanmasının üzerinden geçen bir yılın ardından yeni dosyalar ortaya çıktı. Bulunan dosyaları Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderen soruşturma savcısı Fatih Şimşek, klasörleri şu üst yazıyla iletti: “9 Ekim 2019 tarihinde Terör Suçları Bürosu’na kimseye haber verilmeden bırakıldığı tespit edilen 9 klasör 10 Ekim 2019 tarihli Gar Patlaması Olayına ilişkin evraklar mahkemenizin 2018/406 esas sayılı dosyasına ilişkin olduğu anlaşıldığından 9 klasör dosya yazımız ekinde gönderilmiştir.”

AVUKATLAR YILLARDIR ARIYORDU
10 Ekim Ankara Katliamı soruşturmasına ait 9 klasör içerisinde, avukatların vekaletnameleri, soruşturmaya ilişkin dilekçeleri, Antep’te bomba malzemesi yüklü depolarda yapılan aramaların görüntüleri, katliamdan kısa süre sonra yakalanan ve canlı bombalara Ankara’ya gelirken eskortluk eden Yakub Şahin’in ifadeleri ile Yunus Durmaz’ın polis baskını sırasında kendisini patlattığı evde bulunan yazışmalar bulunuyor. Bazıları 10 Ekim davası dosyasında yer almayan klasörler arasında, davanın seyrini etkileyecek bir bilgi yer almıyor. Ancak olaya ilişkin görüştüğümüz avukatlar, yıllardır aradıkları bazı dilekçe ve yazışmaların bu klasörlerde ortaya çıktığını aktardı.

SAVCININ DOLABINDA ÇIKTI İDDİASI
Klasörlerin “Terör Suçları Bürosu’na kimseye haber verilmeden bırakıldığı” belirtiliyor ama gazetemizin edindiği bilgiye göre, dosyalar soruşturma savcılarından birinin eskiden kullandığı odadaki dolapta bulundu. 10 Ekim Katliamından birkaç ay sonrasına ilişkin dosyaların birçoğu, 4 yıl sonra mahkeme dosyasına girmiş oldu.

AKINCI DAVASININ DA DOSYALARI ÇIKTI
10 Ekim Katliamı’nın yanı sıra Akıncı Üssü davasının dosyaları da burada bulundu. Söz konusu davada, 15 Temmuz darbe girişiminde komuta merkezi olarak kullanılan Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin 475 kişinin yargılanıyor.

HÂLÂ VERİLMEYEN DOSYALAR VAR
10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu’ndan Murat Kemal Gündüz, söz konusu klasörlerde henüz davanın seyrini etkileyecek mahiyette bir bilgiye rastlamadıklarını ama böyle büyük bir katliamın soruşturmasının daha derli toplu olması gerektiğini söyledi. Gündüz, davanın karara bağlanmasının üzerinden bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen bu klasörlerin bulunmasının aymazlık olduğu ifade etti. Bu skandalın sorumluluğunun kimse tarafından alınmak istenmediğine dikkat çeken Gündüz “Bu yüzden savcı haber verilmeden bırakıldığını söylüyor. Mahkeme her bir klasörü tutanak ile alıyor ve yine aynı tutanakla istinaf mahkemesine gönderiyor. Hem bizim hem de mahkeme heyetinin talep ettiği polis baskınları sırasındaki ham görüntüleri, bazı dijital materyallerin ham hali gibi birçok dosyanın verilmedi” dedi.
04 Kasım 2019 10:54
DİĞER HABERLER