İktidar bu ülkenin gençlerini ölüme gönderirken tereddüt etmeyecek, sandıkta her 'önlemi' alacak
Birgün yazarı Ayşenur Arslan, AKP ile MHP'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunduğu "ittifak" teklifini değerlendirdi. Arslan, "İktidar koltuğu kaybetmemek için her şeyi yapabilir. Yapıyor. Yapacak. Bu ülkenin gençlerini ölüme gönderirken tereddüt etmeyecek. Sandıkta aklımıza gelen gelmeyen her 'önlemi' alacak" ifadesini kullandı.
Ayşenur Arslan'ın "Samimi önerimdir: Seçim meçim yapmayalım" başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Referandum öncesi Hollanda’da göz göre göre kriz yaratan ve bunu karşıtlarına bile “milli mesele” olarak kabul ettirmiş bir “irade”.. Milyonların zihninde iz bırakmış terör korkusunun üzerinden bir MİLLİ DESTAN yaratmaz mı! Yaratmadı mı!
Bu destanla oy oranını yüzde 55’lere çıkartsa şaşırılır mı!
•••
Tabii sandığa kadar çok şey değişebilir. Günlük manevraları strataji zanneden iktidar, Rusya-ABD hattında rotasını şaşırabilir. Afrin’in rüzgarı kesilebilir. “Fırat Kalkan” harekatında olduğu gibi, Afrin’de de kendimizi birden “harekat başarılı biçimde sona erdi” açıklamasıyla karşı karşıya buluveririz. “Şehitlere rahmet” deyip “yeni konulara” geçiveririz.
İktidar, bu yüzden işi şansa bırakmak istemiyor. Afrin rüzgarının esip savurduğu günlerde MHP ile ittifak boşuna değil. Anketlerde barajın altında görünen MHP’yi Meclis’e taşımak, bu arada Erdoğan’ın koltuğunu garantilemek.. Bunu gerçekleştirebilmek için de seçim yasasını, Anayasa’ya aykırıymış değilmiş umursamadan iki günde değiştirmek.. Yasanın içine mühürsüz pusuladan tutun da sandığa güvenlik görevlisi çağırma “hakkı”na, işe yarayacak bütün malzemeleri atıvermek..
Aaaa, unutmadan.. Yüksek Seçim Kurulu’nun iktidar karşısında elini kolunu bağlayan YSK Teşkilat Yasası’nı hatırlamadan geçmeyelim. Seçimler, dolayısıyla ülkenin geleceği konusunda ne kadar kritik öneme sahip olduğunu gördüğümüz teşkilatla ilgili yasa, bırakın muhalefeti, sivil toplum kuruluşlarını falan.. AKP’nin bile haberi olmadan tek imzayla Meclis’e geldi. “Kabul edenler.. Etmeyenler.. Kabul edilmiştir” mekanizması ile yasalaştı.
O yasayla artık YSK, Kemalettin Tuğcu romanlarındaki üvey evlattan farksız. Boynu bükük. Çaresiz.
•••
Gelelim sadede:
* İktidar koltuğu kaybetmemek için her şeyi yapabilir. Yapıyor. Yapacak. Bu ülkenin gençlerini ölüme gönderirken tereddüt etmeyecek. Sandıkta aklımıza gelen gelmeyen her “önlemi” alacak.
* Muhalefet, daha doğrusu toplumsal muhalefetin öncü gücü olması gereken CHP ise neredeyse hiçbir şey yapmayacak. Örneğin referandumda yüzde 51.2 alındığını “bildiği” halde harekete geçmeyecek. Sokağa çıkmayacak. Bu vahim / korkunç bilgiyi bir sabah haberlerine saklayacak! Afrin operasyonunu da, arkasındaki senaryoyu görüp anlamadan anında destekleyecek. İktidarın yelkenine rüzgar olacak. Hatasını anlayınca ufak ufak dönmeye çalışacak.
Daha ne söyleyelim ben size! Bu memlekette, toplumsal muhalefet dirilmedikçe, her seçim yeni ve acı oyunlarla geçecek. İki ay sonra unutup gideceğimiz genç ölümleri anlamına gelecek.
Hadi! Biraz umut verin bana!