İlahiyatçılar Hocaefendi'ye atılan çirkin iftiraya cevap verdi

İlahiyatçılar Hocaefendi'ye atılan çirkin iftiraya cevap verdi
Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı, toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.
Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı  Ö. Faruk Şentürk  ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan Allah’a havaleyi bedduâ diye çarpıtan, Fethullah Gülen Hocaefendi’yi “İslâm âlimine bedduâ yakışır mı” diyerek suçlayıp, sanki İslâm’da bedduâ yokmuş gibi bir anlayış oluşturan algı operasyonunu mercek altına aldılar.

 “İSLÂM’DA DUA ESASTIR, ANCAK MAZLUMUN DA BEDDUA HAKKI VARDIR”

Mehtap TV’de Algılar ve Gerçekler’de Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, İslam’da esas olanın dua ve Allah’ın engin lütuflarından talepte bulunmak olduğunu, bunun yanında mazlumların, mağdurların, ezilenlerin, hakları gasp edilenlerin de bedduada bulunmasının, lanetlemesinin İslam dininde var olduğunu söyledi. 

İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, İslamın genel esprisi nasıl şefkat ve insanları yaşatmaya yönelik olduğu halde savaş gerçeği de yok sayılmıyorsa,  bunun gibi duanın dinimizde esas olması, bedduanın yok olması anlamına gelmediğini belirtti. 

ELMALILI HAMDİ YAZIR “ZULME MARUZ KALANLAR BAĞIRA BAĞIRA BEDDUA EDEBİLİR” DİYOR

Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Kur’an-ı Kerim’de pek çok dua örneği olduğu gibi, zulme maruz kalanların yaptığı beddua örnekleri de olduğunu ifade etti. Mesela Kur’an’da, “Allah’ın laneti zalimlerin üzerine olsun”, “Allah’ın laneti kafirlerin üzerine olsun” gibi bedduaların yer aldığını, Hz. Nuh (a.s.) ile Hz. Musa’nın yaptığı bedduaların da görüldüğünü, dile getirdi. Ergün Çapan, bir ayet-i kerimede “Allah kötü ve inciten sözlerin açıktan söylenmesini hiç sevmez, ancak söyleyen zulme uğramışsa o bundan hariçtir” buyrulduğunu, Elmalılı Hamdi Yazır’ın bu ayetin tefsirinde “Zulme maruz kalanların bağıra bağıra zalime beddua edebileceğini” söylediğini vurguladı. 

PEYGAMBERİMİZ 30 KADAR VASFA, HIRSIZLIK YAPANA, RÜŞVET ALIP VERENA, FAİZ YİYENE, ANNE BABASINA İSYAN EDENE VS. LÂNET EDİLEBİLECEĞİNİ BUYURUYOR.

Ergün Çapan, Peygamberimizin, hırsızlık yapana, rüşvet alıp verene, faiz alıp verene, tarlanın sınırlarını değiştirene, anne-babasına isyan edene … gibi  30 kadar vasfa lanet ettiğini ve yaptığı bedduaları olduğunu söyledi. Çapan, bunun yanında fıkıh kitaplarında negatif vasıflara lanet okumanın caiz olduğunun görüldüğünü, bazı Sahabelerin yaptığı lanet dualarının var olduğunu, ilaveten Abdülkadir Geylani, İmam Şâzilî, Şah-ı Nakşibend, Muhyiddin İbn-i Arabi, İmam Gazali gibi pek çok maneviyat büyüklerinin evrad-ü ezkârlarında hiçbir kayıt koymadan düşmanlarına yaptığı bedduaların var olduğunu belirtti. 

BEDDUA CAİZ OLDUĞU HALDE, FETHULLAH GÜLEN HOCAFENDİ BEDDUA YERİNE ALLAH’A HAVALE ETMEYİ TERCİH ETMİŞTİR

Ergün Çapan, bütün bunlardan anlaşıldığı gibi bedduanın ve lanet etmenin caiz olduğu halde Fethullah Gülen hocaefendinin beddua ve lanet yerine Allah’a havale yolunu seçtiğini, biz haksızsak bizim onlar haksızsa Allah onların cezasını versin diyerek şarta bağladığını ifade etti. 

ALLAH (C.C.) TEBBET SURESİNDE EBU LEHEB’E BEDDUA EDİYOR,
“DİNDE BEDDUA YOKTUR” DİYENLER DİNDE OLAN BİR ŞEYİ İNKÂR ETMİŞ OLURLAR

İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, “Dinde beddua yoktur” diyenlerin dinde olan bir şeyi inkar ettiklerini vurguladı. Cenab-ı Allah’ın Ebu Leheb’e Tebbet suresinde beddua ettiğini, “Veylün li külli hümezetül Lümezeh” diye başlayan ayetlerin beddua içerdiğini, Kur’an’da yine gutile, lâne, luine gibi beddua içeren kelimelerin kullanıldığını kaydetti.

HZ. MUSE FİRAVUN VE AVANELERİNE BEDDUA ETMİŞTİR.

Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, Hz. Musa’nın Firavun ve avaneleri için ettiği bedduanın Yunus suresinin 88. ayetinde şöyle yer aldığını nakletti. “Ey bizim büyük Rabbimiz, mahvet, sil süpür onların servetlerini. Ve kalplerini şiddetle sık. Belli ki o acı azabı görmedikçe onlar imana gelmeyecekler”.

ABDÜLKADİR GEYLENİ HAZRETLERİNİN BEDDUASI

Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı Ömer Faruk Şentürk, pek çok İslam aliminin kendilerine zulmeden idarecilere veya başka düşmanlarına karşı beddualarının olduğunu hatırlattı.   Şentürk, Abdülkadir Geylani Hazretlerinin düşmanlarına ettiği bedduasını da seyircilerle paylaştı. Gavs-ı Azam diye bilinen Abdülkadir Geylani Hazretlerinin o duasının bir kısmı şöyle:  Ey kudreti nihayetsiz Allah’ım! Bu kuluna din ve diyanetinden dolayı haksız yere düşmanlık besleyenlerin, kirli emellerini gerçekleştirmelerine müsaade etme. Onların birliklerini paramparça hale getir ve işlerini alt üst et. Cemiyetlerini dağıt, düzenlerini başlarına yık. Hallerini değiştir. Elebaşlarını baş aşağı et. Cephanelerini kullanılamaz hale getir. Ecelllerini yakınlaştır. Ömürlerini kısalt, ayaklarını titret. Yanlış fikir ve düşünce yapılarını değiştir. Zalimce hedeflerini gerçekleştirme hususunda onları haybet ve hızlana uğrat. Karargahlarını yerle bir et. Arkalarında hiçbir iz bırakma. Öyle bırakma ki bir kırıntıları dahi kalmasın. Sığınacak bir yer bulamasınlar. Onları hep kendi beden ve canlarıyla meşgul et. Allah’ım! Seni bir ismin de müntakimdir. Onları yıldırımlara maruz bırakıp öylece intikamımı al. Şiddetle derdest et. Ve hiç kımıldamayacakları şekilde kabza-yı tasarrufuna al. Allah’ım! Hiç şüphesiz sen her şeye kadirsin, ve yegane güç ve kuvvet sahibisin. Allah’ım temerrüt ve din düşmanlığını meslek edinen, o düşmanları ancak senin inayetinle engelleyebilirim. Allah’ım onlarla aramıza senin havl ve kuvvetini perde yapıyor ve bizi onların şerlerinden koruman için dergah-ı izzetine istiazede bulunuyoruz. Ey din günün sahibi Rabbimiz, yalnız sana kullukta bulunur, sadece senden yardım dileniriz. Ne olur! O din diyanet düşmanlarını kötülük için kullandıkları bütün sistemleriyle beraber viran hale getir, helake maruz bırak ve toz duman eyle. Amin, amin, amin

13 Haziran 2015 18:38
DİĞER HABERLER