Mehtap Televizyonunda Cuma akşamı yayınlanan Algılar ve Gerçekler programı toplumda oluşturulan yanlış algıları düzeltmeye devam ediyor.
Algılar ve Gerçekler’de İlahiyatçı Ö. Faruk Şentürk ve Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, “İftira Yamasıyla Hırsızlık ve Yolsuzluklar Kapatılabilir mi?” konusunu masaya yatırdılar.
“YALAN, İFTİRA, KOMPLO VE TAHKİRE DAYALI BİR DİN ANLAYIŞI İNŞAÂ EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Mehtap TV’de Algılar ve Gerçekler programında Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, asırlardır bu coğrafyanın İslam’ın bayraktarlığını yaptığını ve yalan üzerine bir din inşa edildiğini bu milletin bugüne kadar görmediğini söyledi. Şu anki duruma bakıldığında İslami değerleri Müslümanlığı kimseye bırakmayan insanların milletin kendilerine emanet olarak verdiği gücü, millete hizmet etme yolunda kullanmaları gerekirken “güçlü olan istediği yalanı iftirayı atabilir, istediğini istediği şeye mahkûm eder, bunun yanında da değişik yollarla elde ettiği imkanlarla istediğine istediği hayrı yapar” şeklinde bir İslâmî anlayışın inşaâ edilmeye çalışıldığını ifade etti. Ergün Çapan, asırlarca İslam’ı mert bir şekilde yaşamış olan bu toplumun yalana, iftiraya karşı, tahkire, kötü lakap takmaya karşı İslâmi refleksinin zayıflatılmaya çalışıldığını belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Çapan, İslam’ın her şeyden evvel insanın şahsiyetini ve onurunu korumayı esas aldığını, dinin korunamadığı yerde canın, aklın, neslin ve malın da korunamayacağını dile getirdi. Doğruluk üzerine inşaâ edilmiş bir din olan İslam’ın genleriyle oynanarak, şu anda yalan, iftira, komplo ve tahkire dayalı bir din anlayışının topluma enjekte edilmeye çalışıldığını vurguladı. Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan günümüzde yaşanan bu yanlışlıkların Kur’an’la, Sünnetle ve İslam Fıkhı ile bağdaştırılmasının mümkün olmadığını, Kur’an’ın masum insanlara hata ve günah nispet etmeyi haram ve büyük bir vebal kabul ettiğini, Peygamberimizin (s.a.s.) “birbirinize kötü lakap takmayın” diye buyurduğunu, Kur’an-ı Kerim’in haksız yere Müslümanlara eziyet eden insanların Allah nezdinde çok büyük bir mesuliyet içine girdiklerini buyurduğunu hatırlattı.
“MÜSLÜMAN SIFATIYLA, MİLYONLARIN HUZURUNDA, MİLYONLARCA İNSANIN KARALANMASI, TAHKİR EDİLMESİ KABUL EDİLEMEZ, FIKIHTA BUNUN CEZASI VAR”
Mehtap TV’de yayınlanan Algılar ve Gerçekler programında Yrd. Doç. Doç. Ergün Çapan İslam’ın Fıkıh anlayışına göre bir insana fasık denilse, eşek, köpek veya hınzır gibi hakaretler yapılsa bunun cezalandırılması gerektiğini söyledi. Durum böyleyken Müslüman sıfatıyla, hem de milyonların huzurunda, milyonlarca insanı tahkir ederek hakaret edilemeyeceğini, ağza gelen en çirkin tabirler kullanılarak algı operasyonu için insanların karalanamayacağını, bunun fıkıh kitaplarında cezasının olduğunu ifade etti.
“HAKSIZ YERE KÖTÜ SÖZ VE HAKARETLERİYLE EZİYET EDENLER ÇOK ÇİRKİN BİR İFTİRA VE APAÇIK BİR GÜNAHI YÜKLENMİŞLERDİR”
Yrd. Doç. Dr. Ergün Çapan, konuyla ilgili Allah’ın Ahzap Sûresi 58. Ayetinde “Mümin erkek ve mümin kadınlara haksız yere kötü söz ve hakaretleriyle eziyet edenler çok çirkin bir iftira ve apaçık bir günahı yüklenmişlerdir” buyurmuşken, adanmışlık ruhuyla dünyanın 160 ülkesine gidip imanî değerleri temsil etmeye çalışan masum insanları karalamaya çalışmak ve onlara en ağır hakaretleri yapmanın kabul edilemeyeceğini ve bunun apaçık bir günah olduğunu belirtti.
“BİR KİMSENİN MÜSLÜMAN KARDEŞİNİ HOR VE HAKİR GÖRMESİ ONA GÜNAH OLARAK YETER”
Algılar ve Gerçeklerde İlahiyatçı Ömer F. Şentürk de Müslim’de ve Ebu Davut’ta yer alan bir hadis-i şerifte “ Bir kimsenin Müslüman kardeşini hor ve hakir görmesi ona günah olarak yeter” buyrulduğunu dolayısıyla yalan, iftira, gıybet ve alay etme gibi yollarla müslümanı tahkir etmesi, insanların gözünde küçük düşürmesinin çok büyük bir günah olduğunu, başka günaha ihtiyaç bırakmadığını, bu hadis-i şerifin de durumun vahametini ortaya koyduğunu vurguladı.
Samanyoluhaber.com