Kanada'ya iltica etmek için başvuruda bulunan Amerikan vatandaşlarının sayısında rekor sayıda artış yaşanıyor.
Euronews'in haberine göre bu artışın arkasında Trump yönetiminin göçmen karşıtı politikasının etkisi olduğu belirtiliyor.
Kanada Göçmenlik, Sığınmacılar ve Vatandaşlık Bakanlığı'nın son verilerine göre Amerikan vatandaşları Kanada'ya iltica etmek isteyen ülke vatandaşları arasında Haitililer ve Nijeryalıların ardından üçüncü sırada geliyor. Verilere göre 2017 yılında Kanada'ya sığınmak için başvuruda bulunan Amerikan vatandaşı sayısı bir önceki yıla göre altı kat artarak 2 bin 550'e çıktı.
Sığınma talep eden Amerikalılar Amerikan vatandaşı olmayanların çocukları
Başvuruda bulunan Amerikalıların çoğu Amerikan vatandaşı olmayanların çocukları. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) doğdukları için Amerikan vatandaşı olan bu çocukların ebeveynleri ABD Başkanı Donald Trump'ın göçmen karşıtı politikaları nedeniyle sınırdışı edilme kaygısı taşıdıklarından Kanada'ya iltica etmek istiyor. Çocuklarından ayrı kalmamak için de başvuruyu çocuklarıyla birlikte yapıyor.
ABD Başkanı Trump ise doğum sebebiyle Amerikan vatandaşlığı verilmesi uygulamasını sonlandırmak istiyor.
Truedaeu'nun twitter paylaşımı etkili oldu
Çoğunluğunu Haitililerin oluşturduğu sığınmacılar Kanada Başbakan Justin Trudeau'nun "Kanadalılar inancınız ne olursa olsun zulüm, terör ve savaştan kaçanları hoş karşılayacaktır. Farklılık bizim gücümüzdür." ifadelerini kullandığı twitter paylaşımının da etkisiyle başvuru için Kanada'yı tercih ediyor. Trudeau bu ifadeleri Trump'ın birçok Müslüman ülkeden gelecek sığınmacılara kapıyı kapattığı dönemde paylaşmıştı.
Kanada sığınmacılara açık bilet sunmuyor
Ancak Kanada da ülkeye sığınmak isteyenlere açık bilet sunmuyor. Kanada Başbakanı bu ılımlı yaklaşımı dolayısıyla büyük baskı altında. En çok sığınmacı başvurusunun yapıldığı Haiti ve Nijeryalı yetkililerle görüşmeler yürüten Kanada hükümeti ülkenin ulusal yayın kurumu CBC'ye göre başvurusu reddedilen sığınmacıların yüzde 35'ini sınırdışı etmeyi umuyor.
Haitililer 2010 yılındaki depremin ardından ekonomik ve siyasi ortamın bir türlü istikrara kavuşamaması dolayısıyla kendilerine başka ülkelerde hayat kurmaya çalışıyor.