Erzincan İliç’te Anagold Madencilik’in 187 işçiyi işten çıkarmasının ardından taşeron firma da 440 kişiyi işten çıkarmak için Çalışma Bakanlığı’na başvurdu.
BirGün'de yer alan habere göre Erzincan’ın İliç ilçesinde 13 Şubat’ta meydana gelen toprak kayması sonucu 9 işçinin liç yığınının altında kaldığı madende işçi kıyımı sürüyor. Bianet’te yer alan habere göre, Anagold Madencilik firmasının 187 işçiyi işten çıkarmasının ardından taşeron Çiftay firması 1400 çalışanından 440 kişiyi işten çıkarmak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na resmi başvuru yaptı. Firmalar işçi kıyımını sürdürürken İliç halkı da mücadele etmeye devam etti.
Madenciler işten çıkarıldıkları 19 Ağustos’tan bu yana gerek maden gerekse toplu işten çıkarmalara onay veren Türkiye Maden-İş sendikası önünde eylemler gerçekleştirdi. Erzincan İliç Çöpler Altın Madeni’nde 13 Şubat’ta yığın liç kayması sonucu dokuz işçinin hayatını kaybettiği facianın üzerinden yaklaşık 6 ay geçtikten sonra Anagold şirketi tarafından 187 işçi işten çıkarılmıştı.
Şirketten işçilere gönderilen bilgi notunda, “Maden sahamızda 188 gün önce meydana gelen elim olayın ardından, bu süreci en iyi yönetebilmek için tüm gücümüzle hep birlikte çalıştık. Bu zorlu süreçte gösterdiği özveri ve sabır için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederiz. Ancak, üretim faaliyetlerimizin durdurulması ve belirsizliğin devam etmesi, bizleri istemediğimiz ama kaçınılmaz olan bazı zor kararlar almaya mecbur bıraktı” ifadeleri kullanılmıştı.
İşten çıkarmalara tepki gösteren Bağımsız Maden İşçileri Sendikası (Bağımsız Maden-İş) ise yayımladığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti: “İliç’te 10 yılı aşkın süredir altın madenciliği yapan Anagold, madencilere ve İliç halkına olan sorumluluğundan birkaç ay maaş verip kurtulamaz. 9 işçinin ölümüne sebep olan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerindeki eksikliğin müsebbibi Anagold yönetimi, hem hukuken hem de fiili olarak katlanma yükümlülüğü altındadır. Anagold, İliç’in halkından ve doğasından öyle büyük bir servet biriktirmiştir ki verdiği sözleri tutması hem mümkündür hem de İliç’e borcudur.”