İlahiyatçı ve yazar Prof. Dr. Muhittin Akgül, alanında uzman akademisyenleriyle çalışmalara devam eden Sophia Academy hakkında bir yazı kaleme aldı. Akgül yazısında "Dünyanın her yerindeki ilim yolcularına bir kapı aralamış olduğuna ve İslam’ın temel kaynaklarına ulaşmada ve onların sahih yorumunda, önemli bir köprü görevi gördüğüne inancımız tamdır" ifadelerini kullandı.
Sophia Academy, alanında uzman, tecrübeli ve donanımlı zengin akademisyen kadrosuyla yola çıkmıştır. Farklı İslami disiplinler üzerine yıllardır çalışan çok kıymetli hocalarımızı, teknolojinin de sunduğu imkanlarla sizlerle buluşturmayı ve kendilerinden istifadenin bütün yollarını açıyoruz.
İlahiyatçı ve yazar Prof. Dr. Muhittin Akgül, 'İlim/bilim ve Sophia Academy' başlıklı yazısında
Sophia Academy için "Alanında uzman, tecrübeli ve donanımlı zengin akademisyen kadrosuyla yola çıkmıştır. Farklı İslami disiplinler üzerine yıllardır çalışan çok kıymetli hocalarımızı, teknolojinin de sunduğu imkanlarla sizlerle buluşturmayı ve kendilerinden istifadenin bütün yollarını açıyoruz" dedi. İşte Prof. Dr. Akgül'ün yazıs:
“Bir şeyin hakikat ve mahiyetini kavrayıp, tam olarak idrak etmek” şeklinde tarif edilen ilim/bilim, aslında insanlığın başlangıcıyla üstünlüğü ortaya çıkan önemli bir değerdir. Nitekim insanın ilk yaratılış aşamasında, Adem’in meleklere üstünlüğünü Yüce Allah, kendilerine ilham ettiği ilimle ortaya koymuştur. Meleklerin kendilerine gösterilen eşyayı/isimlerini yahut ne işe yaradıklarını bilmemesi karşısında, Hz. Âdem (a.s.) bu varlıkları tek tek onlara haber vermiş ve melekler de bu üstünlük karşısında, Allah Teala’ya insanın yaratılış hikmetiyle ilgili önceki kaygılarının, ne kadar da uygunsuz olduğunu anlamış oldular.
Kur’ân’da ilim ve türevlerinin yaklaşık olarak 750 yerde geçmesi ve Kur’ân’ın ilk emrinin, ilmin birincil aracı olan okuma eylemi ile başlamış olması da, ilme yapılan vurgunun en açık ve yalın göstergelerinden biridir.
Aynı zamanda Yüce Beyan’daki: “…De ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer 39/9) ifadesi de, kategorik anlamda varoluşsal değerin en önemli kriterlerinden birinin ilim olduğunu belirtmektedir.
Kur’ân âyetlerinin yanı sıra, Allah Resûlü de, ilmin değerine, ilme verilmesi gereken öneme ve ilim insanlarının üstünlüğüne o kadar sık ve kuvvetli vurgu yapmıştır ki, 14 asırlık İslam Tarihi ve Müslümanların entelektüel geleneği, bu vurgunun yansımalarıyla doludur.
Yüce Nebi ilim insanlarını, peygamberlerin varisleri olarak nitelendirmiş, eğitim ve öğretimin, nâfile ibadetlerden daha faziletli olduğunu belirtmiş, meleklerin kanatlarını ilim öğrenenlerin ayaklarının altına serdiği müjdesini vermiş ve ilim yolunda olanlara, Cenab-ı Hakk’ın Cennet’e giden yolları kolaylaştıracağını haber vermiştir.
İlim ve doğru bir din anlayışı, kainatın hazinelerini açmak için kullandığımız iki vaz geçilmez anahtar konumundadır. Din ve ilim, birbirinden kopmaz bir bütünün iki parçası ya da bir madalyonun iki yüzü gibidir. Albert Einstein’in de oldukça yerinde ve isabetli ifadesiyle “dinsiz ilim kör, ilimsiz din de topaldır.”
Yine Bediüzzaman hz.lerinin enfes açıklamasıyla belirtecek olursak “vicdanın ziyası, dini ilimlerdir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. Din-ilim birbirinden koparıldıkları zaman, birincisinde taassup, ikincisinde hile ve şüphe ortaya çıkar.”
Üzerinde durduğumuz konu, genel anlamdaki ilim/bilgi (pozitif ilimler)’den ziyade dini bilgi olacaktır. Küreselleşen dünyamızda iletişim ve dijitalleşmeyle birlikte çok ciddi bir bilgi akışıyla karşılaşmaktayız. Bazen bu akışta, bilgi kirlenmesi de yaşanmaktadır. Özellikle de sağlam ve yeterli dini bilgi olmadığından ve din hakkında konuşanların, otantik bir dini bilginin alt yapısından mahrum olmalarından dolayıdır ki, insanlığın huzur ve mutluluğu için gönderilen din, adeta insanlığın başına bir bela gibi sunulmaktadır. Adı İslam olan ve barış, esenlik, huzur gibi anlamlara gelen din, gerçek ve sağlam dini bilgi temelinden uzak kişi veya mihraklarca, yanlış veya eksik yorumlanmış, toplumları barıştan çok savaş ve kargaşaya, huzurdan çok kaos ve iç çekişmelere sürüklemiştir.
İslam Dininin temel kaynakları olan Kur’ân ve Sahih Sünnetin nasları, bağlamından kopartılarak ele alınmış ve bütüncül bir bakış açısından uzak bir tarzda yorumlanarak adeta tahrif edilmiştir. Bazen kasıtlı bazen de bilgisizlikten kaynaklanan bu dezenformasyonun acı sonucu olarak da farklı coğrafya ve kıtalarda İslam’ı temsil ettiğini iddia eden, ama temelde Kur’ân ve Sahih Sünnet’in kuşatıcı ve kucaklayıcı bakış açısından uzak grup ve yapılar ortaya çıkmıştır.
İşte böylesine bir süreçte Sophia Academy’nin, dünyanın her yerindeki ilim yolcularına bir kapı aralamış olduğuna ve İslam’ın temel kaynaklarına ulaşmada ve onların sahih yorumunda, önemli bir köprü görevi gördüğüne inancımız tamdır.
Sophia Academy, alanında uzman, tecrübeli ve donanımlı zengin akademisyen kadrosuyla yola çıkmıştır. Farklı İslami disiplinler üzerine yıllardır çalışan çok kıymetli hocalarımızı, teknolojinin de sunduğu imkanlarla sizlerle buluşturmayı ve kendilerinden istifadenin bütün yollarını açıyoruz.
Başta Tefsir, Fıkıh, Hadis ve Kelam/Akaid olmak üzere Temel İslam Bilimleri ile, Siyer, İslam tarihi, İslam Bilimlerine Giriş, İslam Yorum Metodolojisi, Din Felsefesi, Din Eğitimi, İslam Sanat tarihi, Dinler Tarihi, Klasik ve Çağdaş Dini Akımlar, (Tarih) İslam Düşünce Tarihi gibi derslerle meraklı öğrencilerimizin daha zengin ve geniş bir yelpazede bilgilenmesini temenni ediyoruz.
Sophia Academy’nin sunduğu zorunlu derslerin yanında, ayrıca öğrencilerimizin ilgi ve merak duyduğu derslerle ilgili de hafta içinde öğretim kadromuzdan hocalarımızla ek dersler yapmak suretiyle, bilgi açısından daha da zenginleşmelerine farklı bir fırsat da sunmaktadır.
3 yıl, 6 dönem halinde devam eden Sophia Academy, bu ilim yolculuğunda elinden gelen bütün gayretleri siz öğrencilerimiz için sunmaktan geri durmayacak ve mezun olduğunuzda, sadece bilgi birikimi değil, önemli bir formasyon ve hazineyi kazanmış olmanın mutluluğunu da sizinle beraber yaşamış olacaktır. Bilgiye ve özellikle de dini bilgiye ulaşmak isteyenler için Sophia Academy, büyük bir heyecanla sizleri beklemektedir.
Sizleri, Bakara Sûresi 148. âyetin belirttiği şekliyle bu hayırlı kuruma öğrenci olmaya davet ediyorum: “…Haydin öyleyse hep hayırlara koşun, yarışın! Nerede olursanız olunuz, Allah hepinizi bir araya getirir. Şüphesiz ki Allah her şeye kadirdir.”
NOT