İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘belediyeden bazı gazetecilere 20-30 bin lira maaş ödendiği’ yönündeki açıklamalarına sert tepki gösterdi. İmamoğlu, “Trol gibi davranmasın sayın Bakan. Bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı’nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun iddiaları ve gündeme ilişkin Anka Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. İBB hakkında başlatılan teftiş hakkında konuşan İmamoğlu, “Burada bizim teftişle ilgili bir sorunumuz yok. İstediği kadar yapılabilir. Teftişe gelen müfettişlere tavrımız gayet saygın bir tavırdır. Dileğimiz ve isteğimiz, teftişe gelen insanların hakkaniyetli bir biçimde işlerini, incelemelerini yapıp raporlarını düzenlemesidir.” ifadelerini kullandı.
ESAS YARGILADIĞIMIZ ŞEY BAKAN’IN TAVRI
“Bizim burada esas zihnimizde yargıladığımız ve cevabını bulamadığımız şey, sayın Bakan’ın tavrıdır.” diyen İmamoğlu, “Yani bir inceleme yokken, ortada bir teftiş yokken siyasi şov yapma adına Meclis’te çıkıp ‘terörist’ ya da ‘iltisaklı’ diye tarifte bulunarak, ‘terörist’ diyerek isimlerini tek tek sayarak, tabiri caizse onların propagandasını da yaparak oradan bağıra bağıra sayı vermesidir, isim vermesidir. Bizim karşı çıktığımız mesele budur. Müfettişlerin başımızın üstünde yeri var. Zaten teftişlerini sürdürüyorlar, incelemelerini sürdürüyorlar.” dedi.
ÜLKEMİZ ADINA UTANÇ VERİCİ
İçişleri Bakanı Soylu’nun bütün sözlerinin çelişkili olduğunu kaydeden İmamoğlu, şöyle devam etti:
“İçişleri Bakanı’nın tavrı bu olmamalı. Devletimiz adına, milletimiz adına büyük bir ayıbı sergiliyor. Bir yandan işte ‘ülkede 150 terörist kaldı’ diyeceksiniz, bir yandan ‘İBB’de 557 terörist var’ diyeceksiniz. Hatta öyle bir algı ve hava yaratacaksınız ki rakamlar, bazen sayın Cumhurbaşkanlığı makamı bile ‘Aynı şey Ankara’da var, İzmir’de var’ diyecek, sıralayacak. Yani bir bakan, böyle işte birçok makamı yanıltabiliyor. Yanıltmaya da devam ediyor. Ne yazık ki ülkemiz adına utanç verici.”
SOYLU’YA: BOŞ İŞLERLE UĞRAŞMA
“Soylu’nun ‘Dosyalara el koymadık’ iddiasının hatırlatılması üzerine) Bizim soruşturma açtığımız 35 dosyanın tamamına el koyarak süreci devralmışlardır. Bu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarihinde yok. İlk defa, ‘Sen soruşturamazsın, ben soruşturacağım’. Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu’ndaki müfettişler gayet deneyimli. Devletimizin memurları, müfettişleri. Bu teftişi bunlar yapacak, önümüze bir rapor koyacaktı ve biz de onunla ilgili ama suç duyurusu ama başka hukuki süreçleri devreye sokacaktık. (Bakanlık) Devraldı. Niçin? Cevabını versin. Devraldı ve tabiri caizse ipe un serdi. Bekletiyor. Uzun süredir bir hareket yok. Gereğini yap. Boş işlerle uğraşma.”
KISKANÇLIĞINI BİR KENARA KOY
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni, Başkanı’nı, o kıskançlığını bir kenara koy. O seçimi kaybettiğin akşam ağladığını, ağlamadığını, beni ilgilendirmiyor. Onları da bir kenara koy. Görevini yap. Yap görevini. Açıkla teftişi, varsa sorun. Zaten biz ona da itiraz edeceğiz yani. Hani hakkımızı, hukukumuzu arayacağız. O ayrı bir mesele. Görevini yap. Görevini yapmadan bize söz yetiştirme işini kenara koy. Engellemiştir bizim soruşturmamızı. Evet. Aynı şekilde kendileri de soruşturmayı yürütmemektedir.”
KARAİSMAİLOĞLU HAKKINDA SAVCILIĞA ÇAĞRI
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu’yla ilgili yolsuzluk iddiası değinen İmamoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Tabii ki biz bütün belgeleri verdik. Süreç savcılıkta. Savcılığın bu süreci hızlı yönetmesini ve yürütmesini talep ediyoruz. Evet, bu konu şahsın bakan olmasıyla ilgili değildir. Daha öncesinde başlatılmış bir süreçtir. Dolayısıyla ciddi bir olaydır. Yani neredeyse bugünkü değeri 100 milyon lirayı bulacak, yani bugünkü döviz artışıyla anlaşılması için söylüyorum. Bugünkü değeri 100 milyon lirayı bulacak değerde bir rakamın, yapılmamış bir işe rağmen parasının ödenmesiyle sonuçlanmış bir sürecin sorumlularıdır. Bu nettir, tespitlidir. Bir zimmet konusudur. Biz, gerekli işlemleri yürüttük. Savcılığı göreve davet ediyoruz.”
‘GAZETECİLERE PARA ÖDENDİ’ İDDİASI
Ekrem İmamoğlu’na, bazı gazetecilere para ödendiği iddiası da soruldu. Şöyle cevap verdi: “Hani az önce müfettiş meselesi dediniz ya bu da ona benziyor. Yani niye? ‘Sadece terör soruşturması yapıyoruz.’ Hayır, dört koldan soruşturma yapılıyor şu anda. Birçok mevzuya dair, yani bakın bu da bir yalan ifade. Dört koldan niye? ‘Biz bir şey dedik. Gidin bir şey bulun’ iddiasını… (…) Onun için bütün bu yalan ifadelerin üstüne bir de efendim ‘Gazetecilere maaş veren, 30 bin lira, 40 bin lira’… Sayın Bakan’ın inandırıcılığını toplum şöyle sorgulasın: Ne dedi sayın Bakan? Bir televizyonda ’10 bin dolar maaş alan milletvekili’ dedi. Bu konuda ne dedi? ‘Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunacağım’ dedi. Ne kadar geçti üstüne? Herhalde 7-8 ay geçti. Televizyondaki muhabbette o gazeteci niye bunu sormadı ona? ‘Yahu siz daha önce de 10 bin dolar bir milletvekili maaş almıştı’ dediniz. ‘Niye gidip bunun başvurusunda bulunmadınız? Şimdi de diyorsunuz ki ‘20 bin lira, 30 bin lira gazeteciler maaş alıyor.’ Trol gibi davranmasın sayın Bakan, bakanlık yapsın. İçişleri Bakanlığı’nı yapsın. Yapamıyorsa da gereğini yetkili makam yapsın diye diliyorum, istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ciddi bir meseledir. O saygınlığa yakışacak bir biçimde davransın. Benim dileğim ve isteğim odur. Yoksa iki genel başkanın katıldığı, bir polis merkezinin yapıldığı ve açılışının yapıldığı ortama tek bir polisin, tek bir memurun, tek bir komiserin dahi baskıyla gönderilmediği bir süreci sorgulasın.”