İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'deki İBB binasının başkanlık katında İBB personeli ile bir araya gelerek önemli mesajlar verdi. İmamoğlu, sözlerine, “ İnsani konuşacağım benden bir belediye başkanı nutuğu beklemeyin” diye başlayarak, “Şu konuda çok netim ve samimiyim. Bunu herkes bilsin bizim bu belediye bünyesinde çalışan hiçbir bireyle bir sıkıntımız asla olamaz. Her çalışan arkadaşımızın ekmeğine ve alın terine inanılmazı saygı duyan bir vicdana ve ahlaka sahibim. Bu vicdan ve ahlakın karşılığı olarak aynı vicdanı ve ahlakı siz çalışanlardan beklerim” dedi.

İmamoğlu, çalışma arkadaşlarından beklentisini de şöyle dile getirdi:

“Ben belediye başkanıyım göreve geldim Allah nasip eder 5 yıl burada kalırız. Orasını Allah bilir. Bu duygularımla bu süreç içindeki tek temennim bana göre dünyanın ve İstanbul'un en başarılı belediye başkanı olmak. Bunun için çok çalıştım çalışmamın sınırı yoktur. Bu sürece her arkadaşımın katkısı sunmasını dilerim. Katkı nedir? İnsan hangi makamda hangi bölümde çalışırsa çalışsın işini en iyi yapan olmasıdır. Titizlikle işinize sarılmalısınız. Burada ekmeğinizi size sunan ben değilim. Sizin ekmeğinizi sunan bu şehrin 16 milyon insanının vergisidir. Sizin ekmeğinizi size sunmadığım gibi başkası da size sunmuyor. Dolayısıyla kula kulluk etmenizin bir anlamı yok. Ben belediye başkanıyım göreve geldim halk beni seçti bu makamın emanet olduğunu biliyorum ve sizlerden bu sürece en iyi şekilde layık olacağınız şekilde hizmet etmenizi istiyorum. Bana çok mu hürmet ediyor az mı hürmet ediyor veya şunu mu yapıyor bunu mu yapıyor tarzı duygular içinde değilim. İşinizi yapmanızı diliyorum.”

İmamoğlu çalışanlara, “Belli bir siyasi dönemin belli ilişkileri ile ya da kendi hakkınızla buraya işe girmiş olabilirsiniz. İşe girdiğiniz an itibari ile tamam işe girdiniz Allah razı olsun vesile oldu. Biz de vesile olduk, oluyoruz olacağız da. Artık buraya tabisiniz. Bazı insanlar sözlerimi tek odaklı bir yere çekiyor. Ben tekrar belirteyim ki siz beni daha iyi anlayasınız. Bana, kişilere, partilere, kurumlara, derneklere, vakıflara, cemaatlere bunlara hizmet yok. Kendi özelinizde hizmet ediyorsanız sizinle onların arasında beni ilgilendirmez. Ama burada çalışanların emeği ile elde edeceğimiz bir sürecin tek amacı olacak İstanbul şehrine hizmet etmek. Sizi işe koyanları vesaire tüm bunları bir kenara koyun” mesajı verdi.

Bankamatik memurlara da seslenen İmamoğlu “Burada bu yapının içinde maaşını alıp buraya hizmet etmeyenler varsa ben söylemeden bıraksın gitsin, istifasını versin gitsin. Maaşını alıp bu kuruma hizmet etmiyorsa başka yerlere başka kurumlara hizmet edenler varsa… Belediyenin bazı kamu kurumlarına hizmet etme mecburiyeti vardır bundan bahsetmiyorum… Siz ne demek istediğimi anladınız. Bu kuruma hizmet etmeyip maaşını buradan alıp başka kurumlara hizmet edenler varsa onları tespit ederiz ama ben olsam o kişinin yerinde istifamı veririm ‘Allaha ısmarladık' derim giderim. Göreceksiniz benim belediye başkanlığım döneminde böyle bir şeye asla müsaade etmeyeceğim” dedi.

Bahsettiğinin “kul hakkı” olduğunu vurgulayan İmamoğlu şöyle devam etti:

“Bahsettiğim şey bu şehrin insanlarının yükünün sırtınızda olduğunun bize hatırlatmasıdır başka bir şey değildir. İşinizi yapın, moralli şekilde işinize gelin. 10 binlerce insanın bu kurumda direkt ya da en direkt çalıştığını biliyorum. Benim niyetim sadece İstanbul'da yaşayanların değil bu çatı altında çalışan 10 binlerce insanın kalbini kazanıp onlarla yol arkadaşlığı yapmak. Ben size patronluk yapmaya gelmedim. Ben sizin belediye başkanınız ve yol arkadaşınızım. Siz de bana yol arkadaşlığı yapacaksınız bu kadar net. Hepinizin kandili mübarek olsun. Bütün kandiller dualarımızın kabul olmasını dilediğimiz anlardır. Onun bunun adamı olmaya değil birbirini kucaklayan bir anlayışa sahip olduğumuz bir şehre ve ülkeye sahip oluruz. Siyasi tavırlar olabilir bazı başka tavırlar olabilir. Selam vermediğiniz aramadığınız aranıza mesafe koyduğunuz çevrenizde eşiniz dostunuz arkadaşınız varsa bu akşam onları aramayı selamlamayı kucaklamayı ihmal etmeyin. “