19 Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına tepki gösteren yüzlerce yurttaş, Kocaeli’de sokaklara çıktı. İzmit’te düzenlenen protestoda gözaltına alınan çoğunluğu öğrenci 72 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, gençler için 6 aydan 1.5 yıla ve 2.5 yıldan 4 yıla kadar değişen hapis cezaları talep edildi. İddianameyi kamuoyuna duyuran avukat ve CHP Kartepe Gençlik Kolları Başkanı Doğukan Karabaş, protestoya lise öğrencilerinden genç işçilere kadar çok geniş bir katılım olduğunu belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmanın ardından İmamoğlu hakkında verilen gözaltı kararına tepki olarak sosyal medyada “Öğrenciler Burada! Adalet, Özgürlük, Direniş” çağrıları yapıldı. 23 Mart Pazar akşamı İzmit İnsan Hakları Parkı’nda toplanan yaklaşık 500 kişilik grup, çeşitli sloganlarla oturma eylemi gerçekleştirdi. Polisin müdahalesi ise saat 21.45'ten itibaren sertleşti. TOMA’larla su sıkıldı, ardından biber gazı kullanıldı. Müdahaleye rağmen dağılmayan göstericiler hakkında “izinsiz gösteriye katılmak”, “polise direnmek” ve “yasa dışı yürüyüş” suçlamaları yöneltildi.

LİSE ÖĞRENCİLERİNE DE SUÇLAMA: YÜZLERİNİ KAPATTILAR, DAĞILMADILAR

İddianamede yer alan ifadelere göre, bazı şüphelilerin yüzlerini maske ile kapattığı, ellerindeki pet şişe ve maytap gibi nesneleri polise fırlattıkları öne sürüldü. Şüpheliler arasında lise ve üniversite öğrencileriyle birlikte genç işçiler ve yurttaşlar da bulunuyor. Protestocuların “Hükümet istifa”, “Her yer Gezi, her yer direniş” gibi sloganlar attığı da iddianamede suç unsuru olarak yer aldı.

Konuya ilişkin açıklama yapan CHP Kocaeli İl Başkanı Bülent Sarı, gençlerin barışçıl bir şekilde demokratik tepkilerini dile getirdiklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nun içi boş iddialarla gözaltına alınmasına barışçıl protestolarla tepki gösteren gençlerimiz gözaltına alınmıştı. Bugün 72 genç hakkında hazırlanan iddianame ile haklarında cezalandırma talep edildiğini öğrendik. Nasıl ki gözaltına alındıklarında onları yalnız bırakmadıysak, bu mesnetsiz iddianame karşısında da mahkemelerdeki hukuk mücadelesinde gençlerimizin yanında olacağız. Yüce Türk mahkemelerini iktidarın bir sopası gibi kullanmaya çalışan AKP iktidarı unutmamalıdır ki, mahkemeler ne iktidara ne de kadıya mülk değildir. Gençlerimizi de Cumhurbaşkanı adayımızı da beraat ettirip erken seçimde bu baskıcı yönetime son vereceğiz. Aklımızdan çıkarmadık, çıkarmıyoruz: ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz.