IMF’nin Türkiye’ye ilişkin 4’üncü madde konsültasyonunun tamamlandığının belirtildiği yazılı açıklamada, 2015 yılındaki güçlü performansın ardından büyümenin yavaşladığı ifade edildi.

 

Raporda, Türkiye ekonomisine ilişkin çarpıcı yorumlar yer aldı: “Başarısız darbe girişimi siyasi belirsizliği artırdı, Rusya’nın yaptırımları da güveni olumsuz etkiledi. Büyüme halen tüketim odaklı. Yatırımlar artan belirsizlik ve kredi büyümesindeki sert yavaşlama nedeniyle zayıf. Enflasyon ılımlı olsa da hâlâ hedefin oldukça üzerinde. Yapısal reformlar konusundaki ilerleme yavaş.”

 

 

Büyümenin 2016 ve 2017’de potansiyelinin altında gerçekleşmesinin beklendiği belirtilen raporda, başkanlık sistemine geçiş, AB-Türkiye ilişkilerinin geleceğine yönelik soru işaretleri, Güneydoğu’daki gergin güvenlik koşulları ve komşu ülkelerle yaşanan anlaşmazlıkların belirsizliğin sürmesine neden olmasının beklendiği ve iç talebi bastırabileceği ifade edildi.

 

Mali genişleme ve Rusya’nın yaptırımlarının kademeli olarak kaldırılmasının büyümeyi desteklemesinin beklendiği raporda, orta vadede ekonomide büyümenin yüzde 3.5 civarında istikrar kazanmasının öngörüldüğü ifade edildi.

 

Rapora göre, IMF ekonominin 2016’da yüzde 2.7, 2017’de yüzde 2.9, 2018’de ise yüzde 3.3 büyümesini bekliyor.

 

 

Bankaların sermaye seviyelerinin hâlâ yüksek olduğu belirtilen raporda, takipteki kredilerin arttığı ifade edildi.

 

Enflasyonun hedefin üzerinde seyretmeyi sürdürmesi ve cari açığın yüksek kalmasının beklendiği de kaydedilen raporda, “Direktörler, karmaşık jeopolitik ve güvenlik zorluklarıyla uğraşırken yüksek enflasyon, dış dengesizlikler ve dış finansmana büyük ölçüde bağımlılığın zayıflık yaratmaya devam ettiği, ekonominin önemli aşağı yönlü risklerle karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu” denildi.

 

 

Orta vadede dış dengesizlikleri azaltmak ve enflasyonu düşürmek için daha sıkı bir mali duruşa ihtiyaç duyulduğu belirtilen raporda, yetkililerin para politikası çerçevesini basitleştirmeye yönelik adımları memnuniyetle karşılanırken, bu alandaki çalışmaların devam etmesinin iletişimi daha da geliştireceği ve para politikası iletimi ile kredibilitesini artıracağı belirtildi.

 

Raporda, “Direktörler, yetkililerin ihtiyatlı olmaları gerektiğini ve TL’deki sert değer kaybını gidermek, yüksek ve artan enflasyonu frenlemek ve yoğunlaşan dış baskıları gidermek için para politikasını sıkılaştırmaları gerektiğini vurguladı” denildi.

 

IMF her üyenin ekonomisini yılda bir defa gözden geçiriyor ve buna Madde 4 konsültasyonu adı veriliyor.