Aydın Ticaret Borsası, yaklaşan kuru incir sezonu öncesi, "Kuru İncirde Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Yolları" konulu toplantıda, üretici ve sektör temsilcilerini biraraya getirdi. İncirin üretimden ihracata kadar olan sürecindeki sıkıntılar ve çözüm yolları tartışıldı. Bunların başında, bölgedeki jeotermal tesisler yine ilk sırada yer aldı. Dünyada başka bir bölgede bu kalitede yetişmeyen kuru incirin geleceğinin, jeotermal tesislerle yok edilebileceğine dikkat çekildi. Ayrıca Aydın kuru incirinin ihracatında gemi tarihinin kaldırılması veya erkene çekilmesi de istendi.
Bu konuda bazı odaların çalışma yaptığı ancak resmi bir veri olmadığı gerekçesiyle jeotermalin, Aydın tarımına ve toprağına zararları konusunun hep sürüncemede kaldığı belirtildi. Zehirli madde içeren jeotermal su atıklarının derelere ve yeryüzüne yakın yerlere reenjeksiyon yapılarak, hem insan sağlığının hem de tarım ve toprağın katledildiği ancak yetkililerin buna ses çıkarmadığı belirtildi. En ciddi çıkış ise bu konuda araştırmalar yapan ve kitap yazan, Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar'dan geldi. Özdamar, "Biz zeytinden, incirden vazgeçtik, unsan hayatı tehlikede. Kanser yapan gazlar doğaya salınıyor, biz de bunları soluyoruz." dedi.
Aydın'ın incir üretiminde dünyada ilk sırada yer aldığını belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mustafa Bircan ise geçen yıl incirde yaşanan sıkıntıları bu yıl beklemediklerini söyledi. Geçen yıl 52 bin ton olan kuru incir ihracatını da bu yıl 65 bin ton civarlarında bekledikleri kaydetti. Geçen yıl kötü bir sezon geçiren incir üreticisinin, bu yıl daha iyi bir sezon geçireceğini belirten Bircan, incirde en büyük sıkıntı olarak görülen jeotermal konusunda bilimsel değerlendirme yapılması gerektiğini söyledi. Bu konuda ADÜ ile bir çalışma başlatacaklarını ifade ederek, "İncirde Aydın olarak biz markayız. Dünyada 200'den fazla ülke var ama Aydın, ürettiği ürünle dünya lideri. Aydın, kuru incirde dünya üretiminin yüzde 70'ini sağlayan bir şehir. Biz Aydın incirinin hakettiği yere gelmesini istiyoruz. İncir ülke ekonomisine katkı sağlıyor, ihracatla döviz kazandırıyor. Geçen yıl sezon ortasında olumsuzluk yaşandı. 2014 Ağustos ayından sonra poyraz esti. İşlenecek üründe sıkıntı çekildi. Geçen yıl yine ciddi ihracat yapıldı, 52 bin kur incir ihracatı yapıldı. Bu yıl da üretim iyi olacağına inanıyoruz, 65 bin ton civarında bekliyoruz." dedi.
8 bin ortak ve bütün incir üreticilerinin yanında olduklarını belirten TARİŞ İncir Tarım Satış Kooperatifi Başkanı Ahmet Fevzi Aruman da incirin geleceği için tehlikeli görülen konuların çözülmesi hakkındaki her türlü çalışmaya destek vereceklerini söyledi. Jeotermal kuyular ve göletlerle ilgili çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini belirten Aruman, "İncirin geleceğiyle ilgili konuşmamız gereken şeylerin başında iklim şartlarına karşı neler yapılabilir, iklim şartlarını bozabilen sebepler nelerdir, bunları konuşmalıyız. Bölgemizde yapılan jeotermal tesislerinin iklime etkileri nelerdir? Göletlerin etkileri nelerdir? Yani bu şartlar ve bozulmalar devam ettiği sürece bozulmalar devam edecek midir? Bunların irdelenmesi gerekir. Nerede hata yapılıyorsa giderilmesi gerekir, çünkü bu ürünün başka bir alternatifi yok. Aydın inciri dendiğinde, millî bir üründür. Milyonlarca dolar ülkemize girdi sağlayan bir üründür. Fransa'da üzüm bağlarının yoğun olduğu bölgede, Türkiye'deki gibi bizim incir bahçelerimize açılan jeotermal kuyuları açamazsınız, çünkü dünyada başka bir yerde böyle incir yetişmiyor. Buna izin vermezler. İncirde dünya markasıyız, bunu korumalı ve devam ettirmeliyiz." şeklinde konuştu.
Jeotermal konusunun yetkililerce geçiştirildiğini iddia eden Kooperatif Başkanı Aruman, "Jeotermal konusunda açıklayıcı ve bizi ikna edecek bilgi ve açıklamalar bekliyoruz, çünkü bizim kendi araştırmalarımızda, içlerinde bir tane jeotermal enerji üreten tesis kapalı sistem olduğu, diğer işletmelerin çoğunun deşarj yapmadıkları, yapanların da yer altı sularını zehirleyecek şekilde, hattâ derelere gönderdiklerini tespit emiş durumdayız. Bu konu, öyle yüzeysel geçiştirilecek bir konu değil. Devlet görevlilerinin de konuya değinmesi gereken sebepler kesinlikle vardır. Bunlar, bu bölgede yaşayanlar için de önemlidir." dedi.
Aydın Ticaret Odası Başkanı Hakan Ülken ise, "Dünya ve ülkemizde enerji politikalarıyla tarım politikaları arasında yaşanan paradoks burada yaşanıyor. Bu yaşananlar karşısında kafamızı kuma sokup böyle bir konu yokmuş gibi davranamayız. Bunun bilimsel olarak açığa çıkarılması için çalışılmalı. Enerji gerekli ama çevreye de etkisine bakmak şart. Jeotermaller doğru işletilirse bu zararlar olmayacaktır. Aydın'ın ürünlerinin satış yeriyle ilgili çalışmalarımız oldu, pek destek görmedik ama biz bunu üç aya kadar faaliyete geçireceğiz. Aydın'ın yöresel ürünleri olan, örneğin incir, zeytin, kestane, künar, zeytinyağı gibi ürünlerimiz burada yer alacaklar." dedi. CİHAN