Er, "NATO IŞİD karşıtı koalisyona katıldığı takdirde, İncirlik otomatik olarak NATO kullanımına açılacak. Almanya da bir NATO üyesi. Almanya, şimdiye kadar Türkiye ile yaptığı ikili anlaşma çerçevesinde İncirlik'e uçak gönderiyordu. Türkiye de, egemenlik hakları çerçevesinde Alman vekillerin İncirlik ziyaretlerini kısıtladı, izin vermedi. Ancak NATO kararıyla birlikte, NATO çerçevesinde uçak ve asker gönderebilecek. Alman vekiller de, kendi ülkelerinden doğrudan, Türkiye'ye hiç girmeden NATO üssü konumuna gelecek İncirlik'e seyahat edebilecekler" dedi.

Er'in dikkat çektiği bir başka konu ise, NATO'nun IŞİD karşıtı koalisyona katılması halinde, Türkiye'nin İncirlik dışındaki başka hava üslerini de NATO ülkelerine açmak zorunda kalma ihtimali.

Er, zirvede kararın alınmasının ardından NATO'nun askeri kanadının 'harekâta başlama direktifi' yayınlayacağını, bu direktif çerçevesinde de NATO'nun IŞİD karşıtı harekâta ilişkin bir planlama yapacağını anlattı. Ali Er, "Bu planlama çerçevesinde, Türkiye'den İncirlik dışında Diyarbakır gibi, Malatya gibi hava üslerini de açması istenebilir. Sadece İncirlik değil, Türkiye'nin diğer askeri üsleri de, yapılacak harekat planına göre IŞİD karşıtı mücadelede kullanıma açılabilir" diye konuştu.

Almanya'ya karşı İncirlik kozunu, özellikle bu ülkenin Türkiye'ye saldıran terör örgütlerine desteğine karşı kullanan Ankara, NATO zirvesinde 'IŞİD karşıtı koalisyona katılma kararı' çıkması halinde, 'İncirlik kartından' feragat etmiş olacak.

Bu durum sadece, Brüksel'deki zirveye katılan Erdoğan'ın NATO'nun IŞİD karşıtı mücadeleye dahil olması kararını 'veto etmesi' ile engellenebilir. Ancak emekli Tuğgeneral Er'e göre, böyle bir 'veto' kararının verilmesi mevcut siyasi şartlarda imkansız gibi. Er, "Eğer Türkiye, NATO'nun IŞİD karşıtı koalisyona dahil olmasını veto ederse, bugüne kadar izlediği tüm politikaları inkar etmiş, tersine davranmış olur" dedi.