Raab, Johnson'ın öncülü olan Eski Başbakan Theresa May ile de anlaşmazlık yaşadı ve getirildiği Brexit Bakanlığı'ndan dördüncü ayında istifa etti.
2010'da milletvekili seçildiğinden bu yana Raab'ın partisinin liderliğiyle ilişkisi inişli çıkışlı oldu.
Doğum tarihi: 25 Şubat 1974 (46 yaşında)
İşi: Dışişleri Bakanı, Esher and Walton Milletvekili
Eğitimi: Oxford ve Cambridge Üniversiteleri
Ailesi: Brezilyalı pazarlama yöneticisi Erika Ray ile evli, iki çocuğu var.
Siyaset öncesi kariyeri: Dışişleri Bakanlığı avukatı. Savaş suçlularının Lahey'de mahkemeye çıkması için uğraşan ekibin başındaydı.
Raab'ın babası, 1938'de Çekoslovakya'da Nazilerden kaçarak İngiltere'ye gelen bir Yahudiydi.
İngiltere'nin Buckinghamshire kentinde büyüyen Raab, Oxford'da hukuk lisansı, Cambridge'de ise hukuk yüksek lisansı yaptı.
Özel sektörde ve sonrasında Dışişleri Bakanlığı'nda avukatlık yaptıktan sonra 2006 yılında Brexit yanlısı Muhafazakar Parti vekili David Davis'e danışmanlık yaptı.
Ardından Brexit karşıtı Dominic Grieve'in ekibine katıldı.
Parlamentoya ilk olarak 2010'da giren Raab, bir yıl sonra bazı feministlerin "çirkin darkafalı" olduğunu söyleyerek dönemin İçişleri Bakanı There May'i kızdırmıştı.
May, aynı makalede erkeklerin de haksızlığa uğradığını yazan Raab'ı "cinsiyet savaşı körüklemekle" suçlamıştı.
Raab vekilliğinin ilk beş yılında partisi içinde önemli bir konumda değildi.
Karatede siyah kuşak sahibi olan Raab, 2015'te David Cameron'ın seçim zaferinin ardından Adalet Bakan Yardımcılarından biri oldu.
2016'daki referandum sırasında AB'den ayrılmak için başarılı bir kampanya yürüttü.
Bakanlık dönemi
Raab'ın 2017'deki "Gıda yardımı alan sıradan biri yoksulluktan mahzunlaşmış bir kişi değil, nakit akışı sıkıntısı yaşayan biridir" sözleri, dönemin Liberal Demokrat lideri Tim Farron tarafından bir hakaret olarak nitelendirilmişti.
Raab aynı yılın Haziran ayında hükümete Adalet Bakanlığı'nda geri döndü. Theresa May'in Ocak 2018'deki yeni bakanlar kurulunda Konut Bakanı olarak yer aldı. Bu, İngiltere'de kabinede yer almayan bakanlar içinde en önemli konumlardan biriydi.
Ve son olarak Brexit Bakanı Davis'in istifasının ardından onun yerine atanarak kabineye girdi.
Fakat Başbakan May ile ilişkisi sorunsuz ilerlemedi. Kasım 2018'de May'in Brexit tutumunu eleştirerek istifa etti.
Raab'ı istifaya götüren gerekçe, May'in Brexit anlaşmasında Kuzey İrlanda için öngördüğü ihtiyat maddesiydi
Etkili bir Brexit yanlısı olarak yaptığı bu açıklama parti içinde Theresa May'in Brexit planına artan itirazın bir simgesi olarak görüld]/
May'in 2019'da istifasını açıklamasının ardından Raab parti liderliğine aday oldu fakat çok sayıda adayın arasında 33 milletvekilinin desteğini almayı başaramayarak üçüncü tura geçemedi.
Brexit yanlısı diğer iki isim olan Boris Johnson ve Michael Gove, Raab'ın elenmesinin ardından yarışa devam eden iki isim oldu.
Muhafazakar Parti içindeki en büyük Brexit yanlılarından olan Milletvekili Mark Francois o dönemde "Umarım Boris kazanır ve Dominic için kabinesinde bir yer ayarlar, çünkü bunu hak ettiğine inanıyorum" demişti.
Raab yarışta elendikten sonra Johnson'a destek açıklaması yapmış, 24 Temmuz'da da Dışişleri Bakanı olmuştu.
Yeni göreviyle, Boris Johnson'ın ardından ülke dışında en yüksek profilli siyasetçi oldu.
Aralık ayındaki genel seçimde ise koltuğunu kaybetmeye çok yaklaşmıştı. Liberal Demokrat adayın 2 bin 743 oy önünde sandalyesini korumayı başardı.
Partisinin Avam Kamarası'nda büyük bir çoğunluk sağlamasıyla birlikte 31 Ocak'ta İngiltere'yi AB'den çıkarma hayalinin gerçekleşmesine tanık oldu.
O günden bu yana AB ile yapılan Brexit sonrası ticaret anlaşması müzakereleri, İngiltere hükümetinin gündeminin ilk sırasındaki yerini koronavirüse bıraktı.
AB ile müzakereler video görüşmelerle devam ediyor.
Raab, Johnson'ın başına bir şey gelmesi durumunda hükümetin başına geçecek kişi olarak belirlenmişti.
İngiliz hükümeti Başbakan Johnson'ın en kısa sürede göreve dönmeyi umduğunu söylüyor.
Fakat Johnson'ın kendini iyi hissedene kadar göreve dönmemesi gerektiğini düşünenler de var.
Böyle olursa Dominic Raab'ın, 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana İngiltere'nin karşı karşıya kaldığı en büyük krize çözüm bulma görevini üstlenmesi gerekecek.
En azından birkaç günlüğüne.