İngiltere'de, Avam Kamarası Başkanı John Bercow, hükümetin Avrupa Birliği (AB) ile varılan Brexit anlaşmasını hiçbir değişiklik yapmadan üçüncü kez Parlamento'da oylatamayacağını açıkladı.
John Bercow, Parlamento'nun iki kez reddettiği bir anlaşmayı yeniden oylatmanın, saygısızlık anlamına geleceğini ve buna izin vermeyeceğini söyledi.
Bercow, yazılı bir anayasası olmayan İngiltere'de aldığı kararı açıklarken, 1604 yılından kalma bir hükme atıfta bulundu.
Söz konusu hüküm, Parlamento'nun reddettiği bir önergenin aynısının bir kez daha oylatılamamasını öngörüyor.
Avam Kamarası Başkanı, Parlamento'da yeni bir oylama yapılması için, AB'nin de Brexit anlaşmasının "özünde" değişiklik yapması gerektiğini belirtti.
İngiltere Başbakanı Theresa May'in ofisinden yapılan açıklamada, "Bercow'un kararının not edildiği ve üzerinde uygun şekilde derğerlendirme yapılmasına ihtiyaç duyulduğu" kaydedildi.
BBC Siyaset Muhabiri Laura Kuenssberg'e göre John Bercow'un müdahelesinin Brexit süreci üzerinde "çok büyük" etkisi olabir.
Kuenssberg'e konuşan ve adının açıklanmasını istemeyen bir hükümet üyesi, Bercow'un Brexit sürecini "anayasal bir krize" dönüştürdüğünü söyledi.
Anlaşma iki kez reddedilmişti
İngiltere Parlamentosu, Brexit anlaşmasını Ocak ayında 230, geçen hafta da 149 oy farkla reddetmişti.
Parlamento geçen hafta önce İngiltere'nin herhangi bir anlaşma olmadan AB'den ayrılmasına karşı çıkmış, sonra da Brexit'in ertelenmesi anlamına gelen Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesinin işletilmesinin uzatılmasına onay vermişti.
İngiltere mevcut şartlarda 29 Mart'ta AB'den ayrılacak.
Ancak İngiltere Başbakanı Theresa May ise Perşembe günü başlayacak AB Zirvesi öncesi Brexit anlaşmasını üçüncü kez Parlamento'da oylatmak istiyordu.
Anlaşmanın Parlamento'da onaylanması halinde İngiltere hükümeti, 3 aylık bir gecikmeyle 29 Mart yerine 30 Haziran'da AB'den ayrılmayı planlıyordu.
Parlamento'nun anlaşmayı reddetmesi halinde ise Brexit'in daha uzun bir süre ertelenmesi ve İngiltere'de Mayıs ayında Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılması gündeme gelecekti.
Brexit'in ertelenmesi için AB üyesi diğer 27 ülkenin de bu kararı onaylaması gerekiyor.
AB yetkilileri ise ısrarla Brexit'in ertelenmesi için İngiltere'nin birliğe makul gerekçeler sunması gerektiğini vurguluyor.
'Backstop': En önemli anlaşmazlık noktası
Brexit anlaşmasının İngiltere Parlamentosu'ndan geçmemesinin en önemli nedeni, muhalefetin yanı sıra May'in azınlık hükümetine dışardan destek veren Kuzey İrlanda'nın muhafazakar Demokatik Birlik Partisi'nin (DUP) ve İngiltere'de iktidardaki Muhazafakâr Parti'den çok sayıda milletvekilinin, anlaşmada "backstop" olarak tarif edilen düzenlemeye şiddetle karşı çıkmaları.
"Backstop" esasında bir acil durum mekanizması. Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması müzakereleri nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık'ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
Ancak İngiltere ile AB arasında varılan anlaşma, taraflardan herhangi birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. İngiltere'de anlaşmaya karşı çıkanlar da bunun, Birleşik Krallık'ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.
En büyük korku, Kuzey İrlanda Cumhuriyeti'nin fiili olarak İrlanda Cumhuriyeti'nin parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016'daki referandumda Brexit'e karşı çıkan İskoçya'da 2014'ten sonra yeniden bir bağımsızlık referandumu yapılması. Yani, Birleşik Krallık'ın parçalanması.
İrlanda adasındaki çatışmalara son veren 1998 tarihli Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda'nın ortak bir ekonomik pazarda yer almasını; sınırın iki tarafında serbest yaşamı, dolaşımı ve çalışmayı sağlamıştı. Zira Birleşik Krallık ve İrlanda Cumhuriyeti AB üyesiydi. Ancak Brexit ile beraber bu durum noktalanacağından; hem İngiltere hükümetini hem AB'yi hem İrlanda Cumhuriyeti'ni hem de Kuzey İrlanda'daki tüm tarafları tatmin edecek bir formülün bulunması gerekiyor.