İnşaat işçisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten tutuklandı

İnşaat işçisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaretten tutuklandı
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde, inşaat işçisi Dilaver Sarı, sosyal medya üzerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret ettiği ve örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla tutuklandı.

2 çocuk babası Dilaver Sarı hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle soruşturma açıldı. Dilovası Polis Merkezi'ne çağrılan Sarı, işlemlerin ardından Gebze Adliyesi'ne sevk edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret ettiği ve örgüt propagandası yaptığı iddiasıyla hakim karşısına çıkan Dilaver Sarı, tutuklandı. Sarı'ya, üyesi olduğu HDP'nin Dilovası ilçe teşkilatı da adliyeye gelerek destek verdi. Sarı'nın iki çocuğunun zihinsel ve bedensel engelli olduğu kaydedildi.

"BASKI VE ŞİDDET KİMSEYE YARAR GETİRMEZ"

AB Eski Bakanı Ali Haydar Konca, tutuklamaya tepki göstererek, "Şimdi şunu çok iyi görüyoruz. Artık baskı ve şiddet iktidarın bir uygulaması haline geldi." dedi. Konca, şunları kaydetti: "Ülke coğrafyasının bir bölgesi, 7 Haziran seçimlerinden sonrasından başlayarak kan ve gözyaşı içerisinde. Şimdi şunu çok iyi görüyoruz. Artık, baskı ve şiddet iktidarın bir uygulaması haline gelmiştir. Bu baskı ve şiddetin doğal parçası, sonucu ve özellikle otoriter rejimlerin niteliği itibarıyla baskı ve şiddet eğer yürüyorsa, onun ikinci ayağı da basının susturulmasıdır. Eleştirinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu Cumhurbaşkanı'na olur, hükumete olur, kime olursa olsun, o zaman bunları önleminin yolu da bir yandan muhalif basını susturmaktır, bir yanda sosyal medya da bu tip haller varsa onlara yönelik baskıyı yoğunlaştırmakdır. Dolaysıyla sistem kendi mantığı içerisinde işliyordur. Her şeyin artık doğallaşma başladığı ya da doğallaştırılmak istendiği bir yaptırımlar silsilesi içerisinde yaşıyoruz. Bunu başka türlü izah etmek mümkün değildir. Ama her zaman söylediğim gibi, bu iş kimseye hayır getirmez. Bu iş baskıyı uygulayanlara da hayır getirmez. Baskı görenlere de zaten hayır getirmiyor. Bu gidiş çok kötü bir gidiştir. Bu gidiş, bir ülkenin baskı altında ne zaman nerede patlayacağı meçhul olduğu bir süreci hep beraber yaşıyoruz. Artık bu uygulamalardan vazgeçilsin. Olayın en azından insanı boyutu, hukuki boyutu göz önüne alınsın istiyorum. Bu stres bu gerginlik, bu şiddet, devlet şiddeti, tek yanlı devlet baskısı, siyasal iktidara da Cumhurbaşkanı'na da Türkiye'nin bu günkü tablosuna uygun değildir. Doğru değildir. Kimseye yarar getirmez." CİHAN
21 Aralık 2015 12:18
DİĞER HABERLER