İnsan hakları ve demokrasi için basın özgürlüğü ve online medyanın gücü
Birleşmiş Milletler Global İlişkiler Departmanında danışmanlık statüsü bulunan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Dünya Basın Özgürlüğü vesilesiyle “İnsan Hakları ve Demokrasi için Basın Özgürlüğü ve Online Medyanın Gücü” temalı bir panel gerçekleştirdi.
Zoom üzerinden gerçekleşen bu yayına 22 farklı ülkeden yüzden fazla basın mensubu, gazeteci ve sivil toplum kuruluşu üyesi aktif katılım sağladı. Washington Top News Ulusal Güvenlik Muhabiri JJ Green’in moderatörlüğünü yaptığı oturumda Kanada merkezli Gazeteci Kadınlar Koalisyonu Kurucu Direktörü Kiran Nazish ve İsveç’ten V-Dem Enstitüsü Demokrasi Reporu 2025 Yazarlarından Dr. Marina Nord’un yanı sıra Kuzey Avrupa Araştırma ve İzleme Ağı Direktörü Gazeteci Abdullah Bozkurt konuşmacı olarak yer aldı. Panelde dijital platformların demokratik değerleri ve insan haklarını teşvik etme ve koruma konusunda oynadığı dönüştürücü rolün yanı sıra, gelişen teknolojilerin özgür basın için yarattığı tehditler ele alındı.
Açılış konuşmasında Gazeteci JJ Green, basın ve ifade özgürlüğünün dünya çapında kuşatma altında olduğunu ve kutuplaşmış politik güçler tarafından yeniden şekillendirildiği ifade etti. Otoriter rejimlerin her geçen gün daha fazla muhalif gazeteci ve siyasi lideri hapishane duvarları arasında susturmaya çalıştığını vurguladı. JJ Green geleneksel gazeteciliğin dönüşüm içinde olduğu bir dönemde hak arayışı talebinde olan gazeteciler için online basın platformlarının gerçeğe ulaşmak adına bir can simidi olduğunu söyledi.
Uluslararası kamuoyunda kadın gazetecilerle ilgili saha çalışmalarıyla bilinen Kiran Nazish sözlerine kadınlar gazetecilerin hapsedildiği durumlarda çok daha fazla dezenformasyon kampanyası yapıldığının altını çizerek başladı. Oturum esnasında Nazish’in en önemli vurgusu uluslararası sivil toplum örgütlerinin yanı sıra hükümetlerin ve politika yapıcıların da birlikte çalışabileceği küresel bir dijital özgürlük ittifakının kurulması üzerine oldu. Kiran Nazish son 5 yıldır özellikle Batı ülkelerinde sürgün gazeteciler için hukuki, ekonomik ve psikolojik destek programlarının azaldığının altını çizdi. Otoriterleşmenin artık küresel bir sorun olduğunu ifade eden Kiran Nazish bu konuda uluslararası kolektif iş birliklerinin önemine vurgu yaptı.
Dünyaca takip edilen V-Dem Enstitüsünün yıllık Demokrasi Raporu yazarlarından Dr. Marina Nord geçtiğimiz hafta yayınlanan rapordan çarpıcı veriler paylaştı. Dünya çapında ortalama bir vatandaşın bugün itibariyle 1985’lerin demokrasi seviyesinde yaşadığını paylaştı. V-Dem Enstitüsü verilerine göre 2025 senesinde toplumları ilk kez liberal demokrasilerden daha fazla kapalı otokrasiler yönetiyor. Dr. Nord basın özgürlüğünün demokrasinin yanı sıra uluslararası barış ve güvenlik açısından da hayati öneme sahip olduğunu söyledi.
Gazeteci Abdullah Bozkurt ise sürgündeki gazeteciler için zorlukların sadece dijital saldırılar değil, kimlik avı girişimleri ve izinsiz gözetim gibi tehditleri de içerdiğini vurguladı. Özellikle Türkiye ve benzeri otoriter rejimlerde meslektaşlarının benzer kampanyalarla hedef alındığını, terörizm ve casusluk gibi aslı olmayan iddialarla karşılaştığını ifade etti. “Basın özgürlüğünün sağlanması adına pek biz ne yapabiliriz?” sorusuna Bozkurt’un yanıtı bağımsız gazeteciliğin desteklenmesi, takip edilmesi, finansal destek sağlanması yönünde oldu. Abdullah Bozkurt son olarak otoriter hükümetlerin baskısı altında çalışmalarına devam eden gazetecilerin korunmasından ister Türkiye'de ister dünyanın başka bir yerinde olsun, uluslararası kamuoyunun sorumlu olduğunu ifade etti.
Sitemizi kullanmaya devam
ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz.
Detaylı bilgi almak için Çerez Politikasını ve Gizlilik Politikasını inceleyebilirsiniz.