İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada yeni dönem kara propaganda siteleriyle ilgili ilginç detaylara ulaşıldı. Today’s Zaman yazar ve yöneticileri Bülent Keneş, Kerim Balcı, Celil Sağır ve Emrullah Uslu ile Zaman Genel Yayın Müdürü ve yazarı Ekrem Dumanlı’nın bu internet sitelerine yönelik suç duyuruları üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda medyagundem.com, medyasavar.com, karakutu.com ve serhatalbayrak.net isimli sitelerin aynı kişiler tarafından yönetildiği ortaya çıktı.

Müşteki gazetecilerin Haziran-Aralık 2013’teki şikayetlerinden sonra açılan soruşturma kapsamında cumhuriyet başsavcılığının talimat ve izni ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bu dört internet sitesi ve şikayete konu sosyal medya (Twitter) kullanıcılarını teknik olarak detaylı şekilde inceledi. Sitelerin internet ve bilişim diliyle birbirleriyle irtibatları net bir şekilde belirlenmiş oldu. İnternet sitelerinde yer alan kişiye özel reklam ve takip kodları üzerinden yapılan teknik takip verileri, Mustafa Yüce ismine işaret ediyor. Karakutu.com isimli sitenin sahibi olarak görünen Mustafa Yüce’nin soruşturma kapsamında elde edilen telefon numaralarından ikisi (sabit ve cep telefonları) ‘Turkuvaz Medya Grubu’na ait. 

Soruşturma dosyasına göre, bu siteler aynı zamanda sosyal medyadaki kimliksiz Twitter kullanıcısı trollerle de paslaşarak; bu hesapların Zaman, Today’s Zaman yazarları ve Camia aleyhindeki iftira ve karalamalarını aynen aktardığı ileri sürülüyor. Ayrıca Medyagundem.com isimli internet sitesinde yazıları yayınlanan, gerçek kimliği bilinmeyen mahlas isimli  Erdem Yavuz’un e-postalarının gönderildiği yer ise çoğunlukla Ankara ‘Yenimahalle’ adresi çıkıyor. Yavuz, şikayetçi gazeteciler başta olmak üzere birçok isme yönelik hakaret ve iftira niteliğinde köşe yazıları yazıyor. Dosyada, gazeteci Hrant Dink’in de suikast sonucu öldürülmeden önce benzer bir linç kampanyasına maruz bırakıldığı hatırlatılıyor.

Savcılık dosyasına yansıyan bir başka ilginç bilgiye göre, dosyadaki şüphelilerinden Tutkun Akbaş, iftira ve hakaretlerin başını çeken medyagundem.com’un sahibi olduğunu kabul etti. Sitenin genel yayın yönetmeni olarak daha önce ‘Hasan Yılmaz’ ismi geçiyordu. Emniyet ifadesinin ardından Akbaş’ın site sahipliğini kabul ettiği ortaya çıktı. İnternet sitesinde ise Yılmaz’ın isminin yerine açık şekilde, Tutkun Akbaş yazıldığı görüldü. Akbaş daha önce de haberleri AK Parti kapatma davası delilleri arasına giren ‘Odatv.com’ sitesinde çalışıyordu. Soruşturma kapsamında yapılan teknik incelemede ‘medyagundem.com’da yayınlanan ‘Erdem Yavuz’ imzalı yazıların e-postalarının ise genellikle Ankara Yenimahalle’de bulunan alışveriş merkezlerindeki kamuya açık internet bağlantılarından gönderildiği tespit edildi.

Soruşturma kapsamında yapılan incelemede iftira ve kara propaganda sitelerinin tamamının Google tarafından kişiye özel olarak verilen aynı takip kodunu (Google Analytics: UA-1088672) ve aynı reklam kullanıcı kimlik bilgilerini (Pub-53565857835198) kullandığı tespit edildi. Ancak soruşturmanın deşifre olmasının ardından bu açık kaynak kodları diğer sitelerden kaldırıldı, sadece karakutu.com’da yayınlanmaya devam etti. Bu sitenin sahibi ise kimlik bilgilerinde (Whois.com’dan alınan verilerle) Mustafa Yüce olarak belirtiliyor. Buradaki telefon numarası üzerinden mahkeme kararıyla yapılan incelemede bu şahsın diğer telefonlarının Turkuvaz Medya Grubu’na kayıtlı olduğu tespit edildi.

Zaman'ın haberine göre, Nefret suçu kapsamına giren hakaret ve iftiraların yer aldığı Medyagundem.com, hükümetin antidemokratik uygulamalarına muhalefet eden tüm gazeteci ve yazarları hedef aldı. Site, gazeteci ve yazarlar hakkındaki ifadeleriyle bu insanları toplum nezdinde itibarsızlaştırma ve düşmanlaştırma girişiminde bulundu.

Bu siteler Taraf yazarı Emre Uslu’ya ‘Mr. Fitne’,  Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’e ‘siyonist’, Turkish Review Dergisi Yayın Yönetmeni Kerim Balcı ve Today’s Zaman Editörü Celil Sağır’a ‘uşak, satılmış’ gibi ifadeler kullanarak birçok kişi ve kurumu nefret söylemleriyle hedef gösteriyor.  Soruşturma dosyasında bu yayınların, sosyal medyada talimatla hakaret ve küfür ‘hashtag’leriyle daha kitlesel bir hale getirilmeye çalışıldığına dikkat çekiliyor. Örgütlü ve sistematik olarak yapılan yayınlarla ilgili Hrant Dink’in öldürülmesiyle sonuçlanan malum süreci andırdığına işaret ediliyor. Medyagundem.com sitesinin hedef aldığı bazı isimlere yönelik yaptığı hakaretler ise şöyle: Ahmet Hakan da ‘darbe sevicilik’ten yargılanmalı! Bedduaya tevil getirmek eyyamcı Ahmet Hakan’a kaldı! Can Dündar giderek tiksindirici hale geldi. NATO şakşakçısı Radikal yazarı Cengiz Çandar. Çandar’la Cemal’in cibilliyet sorunu! Milliyet’in içindeki “darbeci” Derya Sazak uyandı! Fatih Altaylı sen git yat, gazetecilik çapın bu kadarmış. Nerede fitne nerede operasyon orada Altan ailesi. Salih Tuna Mustafa Akyol’u hacamat etti “şapşal”. Nazlı Ilıcak’ın bu “hareketi”ni dansöz Asena bile beceremez! Gülen örgütünün maskotu Ilıcak şimdi de sirtaki oynadı! Mısır’daki darbeden sonra Şahin Alpay oldu ‘Şahin Albay’. Yazdıkça batıyor yazdıkça masken düşüyor Şahin Alpay!

Suç duyurularından sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce detaylı tahkikat yapıldı. Teknik incelemeden sonra Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu şikâyetin örgütlü suç kapsamında olduğunu söyleyerek 10 Mart 2014 günü dosyayı sorumlu mahkemeye gönderme kararı aldı. Başsavcılık yazısında, “Temin edilen delillerin kapsam ve genişliği nazara alındığında tahkikatın örgütlü suçlara bakan soruşturma bürosu tarafından yapılmasının daha uygun olacağı” denildi. Ancak 11 Mart 2014’te Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na giden dosya için bir gün bile geçmeden Savcı Mehmet Aydın tarafından takipsizlik verildi.