Videoda siyah başörtüsü takan Kohler kendisini "Fransız dış güvenlik servisine bağlı istihbarat ve operasyon casusu" olarak tanımladı ve "İran'daki İslami rejimi devirmek ve devrim yapmak için zemin hazırlamaya geldiklerini" söyledi.

Paris ise "Fransız dış güvenlik servisinde amacımız İran hükümeti üzerinde baskı kurmak" ifadelerini kullandı.

İlerleyen günlerde yayına girecek olan bir belgeselden alıntı olarak duyurulan yayında Fransız çiftin "gösteri ve protestoları fonlamak amacıyla deste deste parayla İran'a girdiği" belirtildi.

Fransa'dan "devlet rehineleri" tepkisi

Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Anne-Claire Legendre videoda gözaltındaki Fransız vatandaşlarından baskı altında bu şekilde ifadelerin zorla itiraf ettirilmesinin "zalimce, korkunç, kabul edilemez ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Legendre "Bu gösteri İranlı yetkilileri tanımlayan insan onurunu hakir görme özelliğini ortaya koymaktadır" dedi.

İran'da halihazırda dört Fransız vatandaşı gözaltında tutuluyor. Tahran yönetimi mayıs ayında Kohler ve Paris'in yanı sıra iki Fransız vatandaşını daha gözaltına almış ve onların da devrim yapmak için ülkeye geldiklerini "itiraf ettikleri" ses kayıtları ve görüntülerini yayınlamıştı.

Fransa hükümeti vatandaşlarının gözaltına alınmasını kınamış ve derhal serbest bırakılmaları çağrısında bulunmuştu.

Pazarlık unsuru mu?

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu ve Londra merkezli İran için Adalet adlı kuruluşun 2020 yılında hazırladıkları bir rapora göre İran devlet medyası son 10 yıldır 355'ten fazla "zorla itiraf" videosu yayınladı. İranlı yetkililer suçlamaları reddediyor.