İrfan Aktar'dan Fenerbahçe'ye: Yanlış örnek ve yanlış camiayı seçtiler

Galatasaray Kulübü'nün Şubat Ayı Olağan Divan Kurulu toplantısı, Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda başladı. Divan Kurulu Başkanı İrfan Aktar, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın 'şikenin kralını Galatasaray yapmıştır' şeklindeki açıklamalarına cevap verdi.

Toplantı öncesinde konuşan Başkan İrfan Aktar, "110 yıllık bir kulübün üyeleri olduğumuzu hiçbir zaman unutmamaya gayret etmekteyiz. Hatta kulüp tüzüğümüzün 45. maddesinde genel kurul görüşmelerindeki düzenle ilgili olarak başka kulüp, dernek ve tüzel kişilikleri küçük düşürücü beyanlarda bulunamayacağını ifade eden hükümle bu davranışımızı kayıt altına almış bulunmaktayız. Ancak bu etik davranışımız rakiplerimiz tarafından yanlış anlaşılmakta hatta kulübümüzü temsilen aciz olduğu düşünülmektedir. Yakın dönemde Galatasaray - Fenerbahçe futbol maçı öncesi spor dışı işlemleri tercih eden değerli yöneticiler, kendi ekiplerini motive etmek için fütursuzca 'Galatasaray bizim düşmanımızdır' diyebilmiş. Basketbol Federasyonu'nun yanlış lisans uygulaması sonrasında 'Galatasaray sahtekarlık yapmıştır' diye saygısız ifadeleri kullanmışlardır." dedi.

"GEÇMİŞ 111 YIL İÇİNDE 36 BAŞKANDAN HİÇBİRİ ŞİKE SORUŞTURMASI SEBEBİYLE BİR GÜN DAHİ HAPSE GİRMEMİŞ"

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın Antalyaspor - Fenerbahçe maçının ardından yaptığı açıklamaları, mağlubiyetin (4-2) ardından gündem değiştirme, dikkatleri başka yöne çekmek için yapıldığını savunan İrfan Aktar, "Kulübümüzle ilgili iftira ve hakaret söylemine devam ederek kulübümüzü şike yapmakla suçlamış ve tarihimize bakmamızı önermiştir." diyerek, şunları söyledi:

"Ben tarihimize baktım. Geçmiş 111 yıl içinde 36 başkandan hiçbiri şike soruşturması sebebiyle bir gün dahi hapse girmemiş. Hiçbir yöneticimiz aynı sebeple bir yılı aşkın süre ceza evi şartlarıyla tanışmamıştır. Hiçbir yöneticimiz de TFF'den şike cezası almamıştır. Kulübümüz hiçbir dönemde UEFA yetkililerince şike soruşturmasına tabi tutulmamış, UEFA Disiplin Kurulu tarafından 2 yıl men cezası almamış, bu cezaya yapılan itirazdan sonra UEFA Tahkim Kurulu'nca onaylanmamıştır. Yakın tarih şunu da bize hatırlatıyor. Bu cezalara yöneticilerinin aşırı hırsları spor dışı uygulamalar sebebiyle düçar olan değerli rakip kulüp yönetimi verilen men cezasının kaldırılması için bir üst mahkeme olan CAS'a başvurmuş ve ret cevabı almışlardır. Yine talihsiz yöneticiler davayı İsviçre Federal Mahkemesi'ne taşımışlar ise de ret cevabı almışlardır.

Yani özetlersek kulübümüzü şike iftirasıyla suçlayan yöneticiler spor hukukunun bütün kademelerinde girişim yapmışlar ve ret olmuşlardır. Kesinleşmiş bu kararlar dolayısıyla 2 yıl Avrupa kupalarından men cezası alarak ülkemizi de şike yapılan suçlu ülkeler listesine dahil ettirmişlerdir. Yurt dışında bütün bu hukuki süreç devam ederken yurt içinde ise 70 bin sayfalık spor dışı konuşmaları ihtiva eden şaibeli telefon görüşmeleri bant kayıtları kulüp başkan ve yöneticilerinin bir yılı aşkın süreyle ceza evinde kalmaları ülkemizde de tüm kulüp taraftarlarını futboldan soğutmuş futbolun marka değerini düşürmüştür. Bunun sonucu olarak koca koca statlarımızda 5 - 10 bin seyirciyle maçlar oynanmaktadır. Sponsorlar ise bu kirli ortamdan uzak durmaktadır ve sponsor bulmak imkansız hale gelmiştir."

"HER TÜRLÜ İFTİRA HAKARET İFADELERİNİ SARF EDEBİLEN YÖNETİCİLERİN GÖREVE GELMİŞ OLMALARI TALİHSİZLİKTİR"

İrfan Aktar, her türlü iftira, hakaret ifadelerini sarf eden yöneticilerin göreve gelmiş olmalarını da büyük bir talihsizlik olarak değerlendirirken, konuşmalarına şöyle devam etti:

"Bütün bu marifetleri icra eden yöneticilerin milyonlarca taraftarı olan iki değerli 110 yıllık camiayı ayrıştıracak, birbirine düşman edebilecek söylemlerde bulunabilmelerini anlamakta zorluk çekiyorum. 100 yıldan fazla süre içinde ebedi dost ezeli rakip olduğumuz camiaların başına bu tip seviyesiz yakışıksız ifadeleri kullanabilen, gündem değiştirebilmek için her türlü iftira hakaret ifadelerini sarf edebilen yöneticilerin göreve gelmiş olmaları da büyük bir talihsizliktir. Bir takım dedikodu ve rivayetlere dayanarak 111 yıllık kulübümüzün şikecilikle itham edilmesi bütün Galatasaraylıları rencide etmiştir."

"İDDİA VE İFTİRALARI KESİN OLARAK REDDEDER KENDİLERİNE İADE EDERİZ"

Aziz Yıldırım'ın iddialarını iftira olarak değerlendiren Aktar, "UEFA hukuk mercilerinin bütün kademelerinde şike olgusu kesinleşen bu nedenle Avrupa'dan 2 yıl men cezası alan, 2 yöneticisi TFF tarafından şike suçuyla cezalandırılan değerli rakip kulüp yöneticilerinin iddia ve iftiralarını kesin olarak reddeder kendilerine iade ederiz." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Maalesef içinde oldukları üzücü ve utandırıcı duruma kulübümüzü de dahil ederek kamuoyunu tatmin etmek isteyebilirler. Ancak yanlış örnek ve yanlış camiayı seçtiler. Spor dışı uygulamalardan vazgeçmelerini edebi dost ezeli rakip olarak kendilerine tavsiye ederiz. Galatasaray Kulübü şanlı geçmişi bağlı olduğu temel ve değerlerle bu konuların dışındadır ve daima öyle kalacaktır. Rakibe saygı çerçevesi içinde bu konuları bu kadar açıklıkla konuşmamaya dikkat etmiştir. Ancak maalesef kulübümüze yapılan saygısız saldırıya cevap verme mecburiyetinde kaldığımız için bu gerçekleri paylaşıyoruz."
CİHAN
10 Şubat 2016 14:52
DİĞER HABERLER