Ülkücü camianın tanınmış isimlerinden Avukat İrfan Sönmez, Milliyetçi Hareket Partisi'nde (MHP) bazı illerdeki teşkilatların genel merkez tarafından kapatılması ile ilgili, "MHP, sadece 12 Eylül döneminde kapatılmıştır, ikinci defa da Sayın Devlet Bahçeli tarafından kapatılmaktadır. Bu, delege iradesini hiçe saymaktır." dedi.
MHP'de yaşanan kongre süreci ve bazı il teşkilatlarının genel merkez tarafından kapatılması ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sönmez, şunları kaydetti: "Milliyetçilik ayaklarımın altında diyen bir parti milliyetçilerin oyunu alabilmekte, ben milliyetçiyim diyen bir parti milliyetçilerin oyunu alamamaktadır. Bu da MHP'nin ne kadar kötü yönetildiğini gösteren bir durumdur. Olağanüstü kongreler, tüzüklerde Siyasi Parti Kanunu'nda nasıl yapılacağı belli olan uygulamalardır. Eğer bir partide yönetimde bir zaaf varsa belli sayıda delegenin imzası ile olağanüstü kongreye gidilir. Demokrasilerde liderlere düşen, bu iradeye saygı duymaktır. Kendisine güvenen, icraatlarının doğruluğuna inanan, başında olduğu hareketin dışındaki yerlere hizmet etmediğine inanan kongrelerden korkmaz. Vatandaşın, delegenin karşısına çıkar, kendisini savunur, vatandaş kimi seçerse onu genel başkan yapar.
Türkiye'de siyasi partilerin çoğunda ciddi bir diktatörlük, lider cuntası var. Herkes partiyi kendi şirketi gibi görmekte, bütün hisseleri kendisine ait olan bir şirket gibi görmekte. Yeni bir yönetim ve lider talebini kendi mülküne karşı yapılmış bir taciz gibi mütaala etmektedir. Halbuki partiler milletin malıdır, liderlerin malı değildir. Eğer parti içinde bir lider demokrasiyi sağlayamamışsa Türkiye'ye demokrasiyi de getiremez. Türkiye'de siyasi parti liderlerinin iktidar olduktan sonra birer küçük diktatöre dönüşmesinin arkasında Siyasi Partiler Kanunu'nun onlara verdiği olağanüstü yetki vardır. Türkiye'de demokrasi isteyenlerin önce Siyasi Partiler Kanunu'nu değiştirmesi gerekir."
Kongrenin kaçınılmaz olduğunu ve geçmişte bu tür kongrelerle ilgili emsal kararlar olduğunu belirten Sönmez, "Eğer kongreye gitmezseniz, mahkemeye gidersiniz, mahkeme kısa bir zaman içerisinde gerekli incelemeleri yapar ve kararını verir. Kararını verdiği zaman da parti teşkilatlarını feshederek, kongreler yaparak, bu kongreyi bertaraf edemezsiniz. Hangi delegeler ile talep edilmiş ise seçime de o delegelerle gidersin. Çünkü bu hususta hem mahkeme kararları var hem de Anayasa Mahkemesi kararı var. Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili delege değiştirilmeyeceğine dair kongreye giderken, Anayasa Mahkemesi kararı var. Fazilet Partisi'nin kongresi ile ilgili de yenilikçiler kongre talep ettikleri zaman yine mahkeme kararı var. Bu mahkemenin bir ay içinde karar vermesi gerekir. Delegeleri kongreye çağıran 3 kişilik bir heyet ve yedek üye tespit etmesi lazım. Zaten o talepte de bulunulmuştur." dedi.
Hukuk işlerse MHP'nin mayıs ayında kurultaya gideceğini ifade eden Sönmez, şöyle devam etti: "Devlet Bahçeli, artık MHP'yi yönetemediğini ortaya koymuştur. Bu fesihler, bu kapatmalar da bunun ifadesidir. MHP, sadece 12 Eylül döneminde kapatılmıştır, ikinci defa da Sayın Devlet Bahçeli tarafından kapatılmaktadır. Bu, delege iradesini hiçe saymaktır. Bu, seçimi alamayacağı düşüncesini taşımaktır. Bu, kendisini orada başka bir iradenin tuttuğu anlamına gelmektedir. MHP, kesinlikle eğer Türkiye'de hukuk işlerse en geç mayıs ayında kurultaya gidecektir. Büyük ihtimalle büyük bir oy çoğunluğu ile liderini değiştirecektir. İktidarın alternatifi olacaktır. İktidar partisinin yaptırdığı anketlerde başkan adaylarından bir tanesinin toplumsal karşılığının yüzde 25 civarında olduğu ortaya çıkmıştır. Yüzde 25'lik MHP Türkiye'yi tek parti iktidarına götürmek isteyenlerin ve yargıyı partilerinin hukuk masası haline getirmek isteyenlerin oyunlarını bozacaktır."
Cihan CİHAN