Avrupa Birliği (AB) Bakanlar Konseyi, Mayıs 2020'den bu yana Doğu Akdeniz'de Libya'ya yönelik Birleşmiş Milletler'in (BM) silah ambargosu kararını denetlemek üzere görev yapan İrini adlı askeri deniz misyonunun süresini Mart 2023'e kadar uzattı.

Libya'ya silah taşıdığından şüphe edilen gemileri denetleyen misyon, aynı zamanda Libya'dan muhtemel yasa dışı petrol sevkiyatı ya da insan kaçakçılarıyla ilgili de bilgi topluyor.

Ancak İrini'nin silah ambargosunu denetleme görevi etkili olmadığı gerekçesiyle eleştiriliyor. BM uzmanları, Libya'da hâlâ çok sayıda ülkenin aktif olduğunu belirterek ambargonun delindiğine dikkat çekiyor.

Almanya'nın başkenti Berlin'de Ocak 2020'de düzenlenen Libya zirvesinde Birleşmiş Miletler'in (BM) silah ambargosu kararına bağlı kalınması konusunda uzlaşma sağlanmış, AB de ambargonun denetlenmesi için geçen mayıs ayında İrini askeri misyonunu oluşturmuştu.

BM'nin silah ambargosunu delen ülkeler arasında Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Rusya'nın adı geçiyor. Türkiye, Fransa tarafından Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı birliklere silah göndermekle suçlanıyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Rusya ile birlikte Türkiye'nin adını anarak, Libya'ya silah ve paralı savaşçı sevkiyatının sürmesini "skandal" olarak nitelemişti.

Ayrıca geçen yaz başında Fransız ve Türk askeri gemileri, Akdeniz'de karşı karşıya gelmiş ve Fransız savaş gemisinin Akdeniz'de Türk fırkateynleri tarafından taciz edildiği iddiası NATO'ya taşınmıştı. Kasım ayında da İrini misyonu çerçevesinde görev yapan Alman "Hamburg" fırkateyni, operasyon merkezinden gelen talimat üzerine Türkiye bandıralı "MV Roseline A" gemisinde arama yapmış, ağır silahlı Alman askerler ve elleri havaya kaldırılmış mürettebatın görüntüleri iki ülke arasında ilişkileri germişti.

Libya'yı 24 Aralık'ta planlanan meclis seçimlerine kadar yönetecek geçici birlik hükümeti geçen şubat ayı başında belli olmuştu. Yapılan oylamada cumhurbaşkanlığı makamına denk gelen Başkanlık Konseyi Başkanlığına Muhammed Menfi, geçici hükümette başbakanlık görevine ise ülkenin batısındaki aşiretlerin desteklediği nüfuzlu iş adamı Abdulhamid Dibeybe seçilmişti.