Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü dolayısıyla Berlin'in tarihi Brandenburg Kapısı önünde Berlin- Brandenburg Türk Cemaati, Alman Sendikalar Birliği, Berlin Nazilere Karşı İnisiyatif ile Berlin Alevi Cemaati bir eylem düzenledi. Eyleme katılan Federal Meclis Başbakan Yardımcısı Petra Pau, ırkçılıkla mücadelenin anaokulunda başlaması gerektiğini ve devletin ve siyasetin ırkçılıkla yeterince mücadele etmediğini söyledi.
Almanya'nın en temel sorunlarından birisinin ırkçılığın toplumun merkezinde durduğunu söyleyen Federal Meclis Başbakan Yardımcısı ve Sol Parti Milletvekili Petra Pau, ırkçılıkla mücadelenin 365 gün devam etmesi gerektiğini ifade etti. Pau, Uluslararası Irkçılıkla Mücadele Günü dolayısıyla Başkent Berlin'de tarihi Brandenburg Kapısı önünde Berlin- Brandenburg Türk Cemaati, Alman Sendikalar Birliği, Berlin Nazilere Karşı İnisiyatif ile Berlin Alevi Cemaati'nin düzenlediği eyleme katıldı.
Petra Pau, Almanya'da son iki yılda yaşananları kendisine göçmenlere saldırıların arttığı ve birçok mülteci yurdunun, göçmen konutunun kundaklandığı 1990'lı yılları hatırlattığını o zaman birçok saldırganın yakalanamadığını ve cezalandırılamadığı günleri hatırlattığını dile getirdi. Mülteci krizi nedeniyle İltica Yasası'nın sertleştirilmesinin ırkçıları cesaretlendirdiğini söyleyen Petra Pau, "Irkçılar bunu kendileri için bir ödül olarak görüyor"dedi.
Irkçılıkla mücadelenin anaokulundan başlaması gerektiğini belirten Meclis Başkan Yardımcısı Pau, "Nerede ayrımcılık varsa oraya müdahale edilmeli ve ırkçılığa ayrımcılığa karşı mücadeleye anaokulunda başlamalı. Maalesef devlet ve siyaset yeterince mücadele etmiyor." ifadelerini kullandı.
Almanya'da günlük yaşamda ve şiddet içeren ırkçılığın had safhaya ulaştığını söyleyen Alman Türk Toplumu (TGD) Yönetim Kurulu Üyesi Safter Çınar "Alman politikası ve güvenlik güçleri daha duyarlı olmalı. Göçmen kökenli birisi saldırıya uğradığında hemen ırkçı arka planı olmadığına dair açıklama yapılmamalı. Bir göçmen, cami ya da konut saldırıya uğradığında ırkçı arka planı araştırılmalı." talebini dile getirdi.
Toplumun büyük bir kesiminin ırkçılığı kabul etmediğine dikkati çeken Çınar, bunun ırkçılık tehdidin hafife alınmasına sebep olduğunu ifade etti. Irkçı arka planı olan suçlara verilen cezaların caydırıcı olması gerektiğini söyleyen TGD Yönetim Kurulu Üyesi Safter Çınar, aşırı sağ popülist Almanya için Alternatif partisinin başarı olmasının ırkçı yaklaşımların toplumun merkezinde yer edindiğini gösterdiğini söyledi.
"ALMAN SİYASİLER IRKÇI TEHLİKEYİ CİDDİYE ALMALI"
Yeşiller Partisi Federal Milletvekili Özcan Mutlu da Almanya'da ırkçılıkla ilgili tehlike sinyallerinin geldiği uyarısında bulundu. "Demokratlar olarak ırkçılık tehlikesini ciddiye almazsak tarih tekerrür edebilir. Irkçılık, yabancı ve İslam düşmanlığı yapan partiler meclise rahatlıkla girebiliyor. Bunları görmezden gelmek büyük tehlikelerle karşı karşıya getirebilir. Irkçılığın hedefi göçmenler, Müslümanlar ve Türkiyeliler. Sesimizi daha fazla duyurmamız gerekiyor." diyen Özcan Mutlu, "Federal Kriminal Dairesi verilerine göre geçen yıl 14 bin ırkçı saldırı, 130 kundaklama ve 1400 mültecilere saldırı yaşanmış. NSU cinayetleri hala aydınlatılamadı ve cinayetleri aydınlatabilecek insanlar ya kaza ya intihar ya da şeker hastalığı komasına girerek teker teker garip şekilde ölüyor. Bütün bunlar Almanya'nın ciddi bir sorunu olduğunu gösteriyor." dedi.
Alman siyasilerin bir yangın ve saldırı olduğunda açıklamalar yaptığını ama sonra olayın unutulduğunu söyleyen Özcan Mutlu "Asıl tehlike bu." dedi. Mülteci yurtlarına ve farklı dinden insanlara saldırıların arttığına dikkati çeken Sol Parti Berlin Eyalet Meclisi Milletvekili Hakan Taş, politikacıların mültecileri ırkçı çevrelere malzeme olarak sunmaması gerektiğini söyledi. Almanya'da kurumsal ve toplumsal olarak ırkçılıkla yeterince mücadele edilmediğini belirten Berlin- Brandenburg Türk Toplumu Sözcüsü İlker Duyan, Alman basınının ırkçılıkla mücadeleye yeteri ilgiyi göstermediğini kaydetti.
NSU cinayetleri sonrası emniyet birimlerinin yabancı düşmanlığı ve ırkçılık konusunda daha hassas davranması yönünde raporlar hazırlandığını hatırlatan Duyan, "Bütün yaşananlara rağmen emniyet birimlerinin maalesef hala eksik ve sürüncemede çalıştığını görüyoruz. Yeterli dersler hala çıkarılmamış." ifadelerini kullandı.
Cihan CİHAN