Diyarbakır'ın ekonomi alanıyla ilgili en büyük sivil toplum kuruluşları ortak bir açıklama yaparak endişelerini dile getirdi. Açıklamada, "Yaşanan şiddet olayları ve siyaset kurumları arasındaki sert üsluplar ciddi gerilim ve kutuplaşmalara neden olmaktadır. Bu, bizlerde iç çatışmaya doğru gidiyormuşuz endişesi oluşturmaktadır." denildi.

Aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği, Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği, Diyarbakır Girişimci İşadamları Derneği, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Diyarbakır Ticaret Borsası'nın olduğu 20 sivil toplum kuruluşunun başkanı Liluz Otel'de basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar okudu. Açıklamada, uç söylemler, karşılıklı itham ve görmezden gelmelerin sorunları ortadan kaldırmadığı belirtilerek, "Bunları zaman içinde acı tecrübelerle gördük ve anladık. Sorunları çözmenin ve barışı tesis etmenin yolunun herkesi kendi rengiyle, diliyle, inancıyla ve insan olmaktan kaynaklı taşıdığı haklar bütünüyle görmekten geçtiğini biliyoruz." vurgusu yapıldı.

Oluşan kaos ortamının bir an önce sonlandırılmasının yolunun ortak akıl, sağduyu ve diyalogtan geçtiğini belirten Sayar, "Başta hükümet olmak üzere Meclis'te grubu bulunan tüm partileri siyasi hesaplardan bağımsız olarak Meclis'in resmi açılış takvimini beklemeden toplanmaya ve sorunların çözümü konusunda yapıcı ve çaba sarf etmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Çözüm sürecini, çatışmasızlık ortamı ve oluşturduğu olumlu iklimi çok değerli ve önemli gördüklerini anlatan Sayar, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: "Dolmabahçe mutabakatının Türkiye'de ve özellikle Kürt toplumunda bu meselenin çözüleceğine dair ciddi bir kanaat oluşturduğunu tekrar hatırlatırız. Son dönemlerdeki olayları tetikleyen Suriye'deki gelişmeler konusunda Türkiye'nin daha net bir tutum almasını bekliyoruz. Bunun için de Suriye'deki Kürtler ile iyi ilişkiler geliştirilmeli, onları bir tehdit değil Ortadoğu barışının sağlanmasının teminatı olarak gören bir anlayışın sergilenmesi gerekmektedir. Hatırlanacağı üzere geçmişte Irak Kürtleriyle ilgili ifade edilen kimi kaygıların geliştirilen ekonomik ve siyasi ilişkilerle, elde edilen karşılıklı kazanımlarla ne kadar yersiz olduğunu hepimiz birlikte yaşadık ve gördük. Diyarbakır iş camiası olarak Türkiye'nin tüm sivil toplum örgütlerini, basın ve madyayı, barıştan ve çözümden yanan sorumluluk sahibi herkesi tutum almaya, barışa destek vermeye çağırıyoruz." CİHAN