Sandıklar açılmadan işi bitirecekler. Zaten sandıklar üzerinde baskılar da ekstra getiri olacak iktidar için.
Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Orhan Bursalı önemli bir iddia attı ortaya.. AKP'nin seçimi kazanmak her türlü hileyi deneyeceğini söyleyen Bursalı her yere sahte seçmen kaydı yapıldığını iddia etti..
Bu işi sandıktan önce bitirecekler, tüm önlemlerini almış görünüyorlar. Önce şu belgeyi bir okuyun:
“BAKIRKÖY İLÇE NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNE,
15.01.2014
Yöneticisi bulunduğum Ataköy 5. Kısım 19 Mayıs Cad. 11 A8 blokta Yüksek Seçim Kurulu aracılığı ile elde ettiğimiz seçmen listesinde bulunan aşağıdaki yazılı olan kişiler apartmanımızda oturmamaktadır. Seçmen listesinden bu kişilerin çıkarılması için gereğini saygılarımla arz ederim.
A8 Blok Yöneticisi (....)
Apartmanda oturmayan seçmenler (26 kişi);
Fatma Soğukbulak, Ahu Aygün, Serap Ünal, Gülbeyaz Hayır, Okşan Hallaçoğlu, Kral Bürgehan Hallaçoğlu, Adem Tüysüz, Arife Koca, Nilay Gürsoy, Songül Yürümez, Yaşar Yürümez, Soner Özdinç, Fulya Rızvanoğlu, Beser Koç Konak, Zümrüt Güler, M. Cemil Yılmazlı, Yiğit Öztürk, Mehmet Çınar, Emrah Aktaş, Samet Aktaş, Rıdvan Acar, Zekiye Zerrin Tugan, Civan Dayangaç, Ahmet Sezgin, Saadet Türkay, Abdülkadir Dabakoğlu.”
Yüzde 16 sahte seçmen demek
Zaman, 2014 Mart’ında yapılan yerel seçimlerden iki ay önce. Apartmanlarınızı kontrol edin bilgisi İstanbul’da ve büyük kentlerde dolaşmakta ve CHP özellikle seçmenlerini böyle bir göreve çağırmaktadır. Kendi apartmanında bu sahtekârlığı yakalayınca Bakırköy Nüfus Müdürlüğü’ne gider “sorumlu yurttaş” (adı bende). Aldığı yanıt “biz bu konu ile ilgilenmiyoruz” olunca CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na listeyi verir, onlar da durumu Yüksek Seçim Kurulu’na bildireceklerini söylerler.
Sonraki seçimde bu kişiler listede yokmuş, ama son Referandum’da apartmanlarında fazladan 6 seçmen saptamışlar!
Apartmanda 160 seçmen yaşıyor, düşünün 26 sahte isim, yüzde 16 fazla seçmen kaydı demek.
Yukarıdaki isimler gerçek kişiler de, gerçek kişilerin birer kopyaları (avatar’ı) da, veya uydurulmuş isimler de, yaşayan kişilerin isimlerine uydurulmuş da olabilir. Yüzer gezer de olabilirler, bir o sandıkta bir bu sandıkta veya çok sandıkta birden!
‘Sonuçları etkilemez’ sanısı
Eğer o zamanlar mümkün olduğunca çok sayıda liste kontrol edilseydi ve yaklaşık bir sahtekârlık oranı elde edilebilseydi ve bu yolda bir organizasyon örgütlenebilseydi, sahtekârlığın boyutu aşağı yukarı ortaya çıkardı. Bunu kimse yapmadı, CHP bile buna inanmadı veya ne kadar sahte isim yazabilirler ki, her seçimde böyle küçük sahtekârlıklar olur, bu ise genel oy oranını etkilemez, diye düşünmüş olabilirler...
Okurum diyor ki “belki de son dört seçimdeki sahtekârlıklar ortaya çıkartılabilirdi. Benim mahallede genellikle aydın insanlar yaşar... Bir de Esenler ya da Bağcılar’ı düşünün. Bu hileyi yıllardır yaptıklarını düşünüyorum. Bu insanların hakkıyla iktidarda bulunmadıklarını bizzat gördüm. Hep beraber bu hileyi ortaya çıkaralım... Acaba bu sahte seçmenler başka yerlerde de oy kullanıyor olabilirler mi? Bir sahte seçmen timi kurmuş görünüyorlar...”
Şimdi apartmanlardaki sahtekârları ortaya çıkarmak da iyice zorlaştı. Seçim Yasası’ndaki, seçmenleri farklı sandıklara dağıtma kararını tamamen bu amaçla aldılar: Sahtekârlığın izini sürmek zorlaşsın!
‘Öyle yüksek oy alacağız ki...’
CHP’deki anlayış “öyle yüksek oy alacağız ki, sahtekârlıkları boşa gidecek”. Yok öyle bir şey. Gerçekleri bırakıp hayal peşinde koşmaktır bu, sandıklardan önce “Atı alıp Üsküdar’ı geçecekler”. Tüm planları seçimleri önceden kazanmış olmak üzerine kurdular. Adamlar seçim sonuçlarını, sandıktan önceki operasyonlarıyla sağlama alıyorlar.
Bu büyük oyunu şimdiden bozacak büyük bir karşı kampanya örgütleyebiliyor musunuz? Dünyaya duyurabiliyor musunuz? Neler yapılabiliri tüm uzmanlara tartıştırabiliyor musunuz, istatistikçileri, matematikçileri, nüfus bilimcileri ve ne var ne yok bu işten anlayanları toplayıp büyük bir toplantı düzenleyebiliyor musunuz...
İşi önceden bitirecekler
Sandıklar açılmadan işi bitirecekler. Zaten sandıklar üzerinde baskılar da ekstra getiri olacak iktidar için.
Yüksek Seçim Kurulu topu tamamen üzerinden attı. Görevini yaptı, damgasız oy pusulalarını meşrulaştırdı, önümüzdeki seçimlerde kendisine iletilecek olan, tüm sahtekârlıkları içeren listeleri, seçmen kütüğü diye ilan edecektir...
Defteri şimdiden dürülmüş olan muhalefet, seçimlere kadar ciddi bir şey yaptı yaptı, yoksa iktidarın “seçim sonucu iktidar oldu” görüntüsünü meşrulaştıracaktır.
Demokratik haklara şimdiden sahip çıkmanın gereği ve zorluğu ortada.