Isı yalıtımı konusunda halk yeterli bilinçte değil

XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği'nin TNS Global işbirliğiyle Eylül ayında yaptırdığı araştırmanın sonuçları açıklandı. 2015 yılının Eylül ayında, 18 ilde 1.560 denekle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada çarpıcı sonuçlar gözlendi. Araştırma, Türkiye'de halkın yarıdan fazlasının ısı yalıtımı konusunda yeterince bilinç sahibi olmadığını ortaya koydu. Araştırmayı değerlendiren XPS Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Başkanı Emrullah Eruslu, "Sonuçlar Türkiye genelinde ısı yalıtım bilincinin geliştirilmesi konusunda tam bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Zira enerji tasarrufu denince vatandaşın aklına ilk önce halen A sınıfı beyaz eşyalar, tasarruflu ampuller ve kullanılmayan odaların radyatörünü kapatmak gibi konular geliyor." dedi.

Araştırma sonuçlarına göre 'enerji tasarrufu sağlayan ürün' dendiğinde ankete katılan deneklerin aklına gelen ilk nesnenin, yüzde 48 ile "A sınıfı beyaz eşya" olduğu raporlandı. Enerji verimliliği sağlamak için ısı yalıtımı ve mantolamanın öneminin algısı ise yüzde 10'da kaldı. Oysa bir binada yüzde 50-60 enerji tasarrufu, ancak binanın ısı yalıtımlı olması ile sağlanabiliyor. Yine söz konusu sonuçlara göre vatandaşın doğal gaz faturasını azaltmak için en çok yaptığı eylemin yüzde 61 ile "kullanılmayan odadaki kaloriferlerin kapatılması" olduğu gözlenirken, ikinci sırayı yüzde 48 ile "kaloriferi kısma" aldı. "Isı yalıtımı ve mantolama" yüzde 41 ile ancak üçüncü sırada kendine yer bulabildi.

"KALORİFERİ KISARAK ENERJİ TASARRUFU YAPAMAYIZ"

Doğalgaz tasarrufu için radyatörü kısmanın ya da kapatmanın ciddi bir etkisinin olmayacağını ifade eden Eruslu, "Sanıyorum bu yanılgı, sobayla ısınılan ve sobanın tek bir odada yandığı dönemlerden kalma bir alışkanlık. Halbuki kışın ve yazın konfor şartlarını korumak için en verimli yöntem mantolamadır. Kışın ısıtılan havanın havaya uçmaması, korunması sadece ısı yalıtımı ile mümkün. Yaz koşullarını ve sıcak iklim bölgelerini de unutmamak lazım. Yazın da ideal iç ortam sıcaklığını korumak, yani klima ile soğuttuğumuz odanın yeniden ısınmaması için, duvarlarda ısı transferini önleyecek levhalar ile yapılmış ısı yalıtım uygulamalarına ihtiyaç var. Tüm Avrupa ülkelerinde ve dünyada enerji verimliliği binaların çatı, duvar ve zeminlerine levhalarla yapılan ısı yalıtım uygulamaları ile çok daha verimli sistemler hedefleniyor. Standartlara uygun, doğru malzemelerle ısı yalıtımı olmadan enerji verimliliğinden bahsetmek mümkün olmaz" diye konuştu.

"KONUTLARDA ENERJİNİN YÜZDE 85'İNİ ISITMA VE SOĞUTMAYA HARCIYORUZ"

"Bu sonuçlar, örneğin Türkiye'de konutların ısıtma ve soğutması için harcanan enerji miktarının, toplam tüketimin yüzde 85'ine denk geldiğinin bilinmediğini gösteriyor" diyen Eruslu, şöyle devam etti: "Yani hane halkının elektrik ve doğalgaz faturası olarak ödediği enerji harcamasının büyük bir bölümü evlerimizin ısıtmasına ve soğutmasına harcıyoruz. Kalan yüzde 10-15'lik bölümü ise elektrikli ev aletleri ve aydınlatmada kullanıyoruz. Fakat araştırma raporunun gösterdiğine göre tasarruflu ampul kullanarak veya A sınıfı beyaz eşya kullanarak daha fazla verimlilik hedeflendiği yanılgısı var. Üstelik bilindiği gibi ısı yalıtımında kullanılan levhaların kalınlığı arttıkça enerji tasarrufu, yalıtım maliyetine oranla çok daha yüksek oranlarda artıyor. Ancak şunu da belirtmek gerek ki, yapılan araştırmada ısı yalıtımı için kullanılan ürünler arasında akla gelen ilk ürünün yüzde 64 oranla 'renkli köpük levha' yani XPS tipi ürünler çıkması umut verici ve sevindirici bir veri. Bu durum vatandaşın yalıtım malzemesi olarak XPS ürünlerini ısı yalıtımı amacıyla benimsediğini gösteriyor."

Araştırma, 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren tüm binalar için taşıması zorunlu bir belge olacak olan "Enerji Kimlik Belgesi" hakkında vatandaşın neredeyse hiçbir bilgisinin olmadığını ortaya koydu. Sonuçlarda deneklerin sadece yüzde 4'ünün Enerji Kimlik Belgesi hakkında bilgisi olduğu gözlenirken, oturduğu binanın Enerji Kimlik Belgesi'nin olup olmadığını bilenlerin oranı ise yüzde 18 olarak gerçekleşti. Enerji Kimlik Belgesi konusundaki bilinç seviyesinin, yaş, eğitim ve gelir grubu büyüdükçe artması da bu konudaki bir başka dikkat çekici unsur oldu. Enerji Kimlik Belgesi'nin ne olduğu konusunda en bilinçli kesimin yüzde 6 ile orta-üst sosyoekonomik sınıfı temsil eden C1 sınıf olduğu gözlemlenirken, "Binamızın Enerji Kimlik Belgesi var" cevabını en çok veren denekler ise, toplumun en üst sosyoekonomik sınıfı olan AB sınıfı ile 55 yaş ve üstü gruptan denekler olduğu anlaşıldı.

"YALITIM BİLİNCİ İÇİN SEFERBERLİĞE İHTİYAÇ VAR"

Türkiye'nin enerji ithal eden, yüzde 75 oranında dışa bağımlı bir ülke olduğunu hatırlatan Emrullah Eruslu, şunları kaydetti: "Özellikle doğal gaz ithalatı noktasında, 2013 yılı verilerine göre dünyada en çok ithalat yapan ilk 5-6 ülkeden biriyiz. Halen enerji üretimimizin yaklaşık üçte birini ise doğal gaz çevrim santrallerinden sağlıyoruz. Rusya ve İran gibi komşu ülkelerden satın aldığımız doğal gazın da cari açığa da etkisi oldukça yüksek. Dolayısıyla vatandaşın yalıtım konusunda bilincinin artırılması hem hane halkı ekonomisini hem de ülke ekonomisini olumlu yönde etkileyeceği apaçık bir gerçek olarak önümüze çıkmış durumda. Özellikle araştırma sonuçlarına göre vatandaşın Enerji Kimlik Belgesi konusunda bilgili olmadığını gözlemliyoruz. Oysa yaşadığımız binaların ne kadar enerji tükettiğini, ısınmak için ne kadar doğalgaz, elektrik harcadığımızı ölçümleyebilirsek, verimliliği arttıracak hedeflerden de ancak o zaman bahsedebiliriz. Enerji Kimlik Belgesi, satın alacağımız ya da kiralayacağımız evin, ısınma-soğutma için ne kadar enerji harcadığını belgeleyen bir sertifika. Dolayısıyla bu konuda vatandaşın bilinçlendirilmesi çok büyük önem taşıyor. Kısacası halkın ısı yalıtımı hakkında bilinçlendirilmesi konusunda deyim yerindeyse tam bir seferberliğe ihtiyaç var."

Eruslu, bu seferberlikte kamu otoritesine ve özellikle de medyaya büyük görevler düştüğünün altını çizerek, "Örneğin ilgili bakanlıkların hazırlatacağı kamu spotlarının televizyonlarda yayımlanarak vatandaşın yalıtım konusunda farkındalığını artırmak, ulusal basında yalıtımla ilgili dosyalar veya özel ekler hazırlamak, derneğimiz gibi sivil toplum kuruluşlarının sesini duyurmak, vatandaşın yalıtım konusunda bilinç düzeyini artıracaktır. Bundan başka okullarda ilgili derslerin müfredatlarına yalıtımla ilgili konular eklenmesi de gelecekte enerji verimliliği açısından daha bilinçli nesillerin yetişmesine olanak sağlayacaktır." dedi.
CİHAN
26 Kasım 2015 13:10
DİĞER HABERLER