Türkiye'nin ilk özel Arapça televizyonu olan Hira TV'nin genel yayın yönetmeni samanyoluhaber.com yazarı Yusuf Acar, son yazısında IŞİD terör örgütünü ele aldı.
İŞTE YUSUF ACAR'IN O YAZI
VE KARŞINIZDA IŞİD TERÖR TİYATROSU…
Ülkemizin iç gündeminde baş döndürücü gelişmeler yaşanıyor. Maalesef çoğu zaman saçma da olsa bu gündemin peşinden koşturuyoruz. Ancak özellikle yakın çevremizde Türkiye’yi de ilgilendiren çok önemli şeyler oluyor. Bunların başında da hiç şüphesiz dehşetengiz idam teknikleriyle arz-ı endam eden IŞİD terörü geliyor.
Örgüt kendini Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) olarak adlandırıyor. Adından anlaşılacağı üzere Irak ve Suriye’de boy gösteriyor. Ama son zamanlarda farklı ülkelerde ortaya çıkan terör gruplarının da kendilerini IŞİD’in kolu olarak tanımladığını görüyoruz. Son olarak Çarşamba günü Tunus’ta 23 kişinin öldüğü terör saldırısını IŞİD üstlendi. Bir süre önce de örgüt Libya’da 21 Mısır’lıyı katletmişti. Mısır jetleri ise Libya’da IŞİD unsurlarının bulunduğu söylenen bölgeleri bombalamıştı. Yani sadece Irak ve Suriye’de değil Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde etkin bir örgütten bahsediyoruz.
Bu yazıda IŞİD’in ne olduğu, gelirlerini nasıl ettiği ve kimlerin ona destek verdiği gibi konular üzerinde durmayacağım. Bakışlarımızı birbiriyle ilgili 2 noktaya yoğunlaştıralım.
1. IŞİD yayınladığı idam filmleriyle neyi amaçlıyor?
2. El Kaide’nin yerini IŞİD mi alıyor?
Terörizm bir tiyatroysa IŞİD başarılı
Sinemayla az çok arası olanlar bilir. Hain (Traitor) filminde terörün felsefesiyle ilgili müthiş repliklerin olduğu bir kısım var. Örgüt, ABD genelinde sivillerin bulunduğu 50 otobüsü aynı anda patlatmayı planlar. Amaç Amerikalılara kendi topraklarında güvende olmadıklarını hissettirmektir. İşte planı açıkladığı esnada örgütün lideri bunu şöyle özetler: “Asimetrik savaş sanatı zarar vermekten çok mesaj verme niteliğindedir. Terörizm bir tiyatrodur ve tiyatro her zaman seyirci için oynanır. Bizim seyircimiz Amerikan halkı.”
IŞİD’in mesajını ulaştırmak istediği kitle ise sadece Amerika veya Batı değil. Maalesef doğudan batıya birçok ülkede bu kanlı örgüte sempati duyan ve örgütün saflarına katılan Müslümanlar da var. Örgüt şöhreti yayınladığı idam filmleriyle yakaladı. Ürdünlü savaş pilotunun bir kafeste yakılarak öldürülmesinden kılıçlarla boğazlanan esirlere şoke edici videolar yayınlandı.
Evvela, videonun içeriği izleyiciyi yakalıyor. Vahşice bulunsa ve TV kanalları yayınlamasa da insanlar bu içeriklere internet üzerinden kolayca ulaşabiliyor. IŞİD’in katliam videoları internette en çok tıklananlar arasında. Arap dünyasına hitap eden kanalımız Hira TV’nin yayınladığı haberler arasında IŞİD’le ilgili olanlar kısa sürede çok sayıda izleniyor. Arap medyasında da, İslam’ı terör dini gibi göstermeye çalışan Batı medyasında da durum farklı değil. Milyonlarca seyirciye ulaşmak bir kriterse, IŞİD terör tiyatrosunun başarılı olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Bir diğer çarpıcı nokta ise katliam filmlerinde kullanılan çekim teknikleri. Bir senaryoya bağlı olduğu anlaşılan çekimler oldukça profesyonel. İdamı gerçekleştirecek olanlar sadece gözleri açıkta bırakan siyah kostümler içinde ve gizemli. Kurbanlara, ABD’nin Guantanamo’daki mahkumlara yaptığı gibi turuncu kıyafetler giydirilmiş. Filmler çoklukla birden fazla kamera açısıyla çekilmiş. Hatta etkiyi artırmak için uçan kamera ve Jimmy-jib gibi hareketli ekipmanlar kullanılmış. Üzerine bir de olayı dramatize eden müzik sosu eklenmiş. Tam bir prodüksiyon. Dünya sahnesinde çok iyi izlenme oranlarına sahip olmak için gerekli ayrıntılar atlanmamış. Seyirci filmde ne bulmak istiyorsa hepsi var; dehşet, kan, gizem, nefret…
IŞİD “in” El Kaide “out”
Kabul edelim ki El Kaide’nin pabucu dama atılmış durumda. Üsame bin Ladin’in önderliğindeki örgütün idam videoları IŞİD’inkiler yanında çok amatör kalıyor. Tek kameranın karşısına geçen teröristler bir mesajı okur, tekbir getirir ve esiri öldürür. Hedef kitlesini dehşete düşürmeyi hedefleyen o videolar amacına ulaşmadı mı? Muhakkak örgüt popülaritesini kısa sürede artırdı. Irak’tan Kenya, Niyerja’dan Kenya’ya birçok yerel terör grubu eylemlerini El Kaide adına gerçekleştirdi.
Ancak geldiğimiz noktada Suriye’deki iç savaşla parlayan ve Irak’taki kaos ortamından faydalanan IŞİD her geçen gün etkinliğini artırıyor. Dün Irak ve Şam İslam Devleti adına Musul’da, Kobani’de savaşan bir örgütten bahsediyorduk. Bugün Kuzey Afrika ülkeleri Tunus ve Libya’da örgütün terör saldırılarına şahit oluyoruz. Yani artık El Kaide “out”, IŞİD “in” oldu.
Öyle anlaşılıyor ki film endüstrisinin nimetlerinden istifade eden (!) IŞİD Terör Tiyatrosu bir süre daha sahnedeki yerine koruyacak. Ne zamana kadar mı? El Kaide’de olduğu gibi, onu sahneye sürenler geri çekene kadar…