Sultanahmet'te 12 Alman vatandaşının öldüğü canlı bomba saldırısıyla ilgili görülen davada 6 sanığın tahliyesine karar verildi.
Sultanahmet sanıklarına tahliye
Sultanahmet Meydanı'nda 12 Ocak'ta terör örgütü IŞİD üyesi Nabil Fadlı tarafından gerçekleştirilen, 12 Alman vatandaşının öldüğü ve 16 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısına ilişkin davaya devam edildi. 13'ü tutuklu 26 sanığın yargılandığı davanın ikinci celsesinde, 6 sanığın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ikinci celseye, 13 tutuklu sanık getirildi. Ayrıca tutuksuz sanık Muhammet Handavi ile 4 tutuksuz sanık, Gaziantep Göç İdaresi'nden sesli ve görüntülü kayıt sistemiyle duruşmaya katıldı. Saldırıda yaralanan turist kafilesinin rehberi Sibel Şatıroğlu da duruşmaya "şikayetçi" sıfatıyla katıldı.
BERAATLERİNİ TALEP ETTİLER
Sesli ve görüntülü kayıt sistemiyle ifadesi alınan sanıklar Mulham Almunkkel, Feras Douro, Majed Al Masrı ve İbrahim Lutfi suçlamaları reddetti. IŞİD ile herhangi bir bağlantıları olmadıklarını savunan sanıklardan İbrahim Lütfi, "Silahlı terör örgütü IŞİD üyesi değilim. Herhangi bir irtibatım yoktur. Türkiye'ye yasal yollardan geldim, Suriye pasaportum ve kimliğim vardır. İstanbul'da Muhammet İsa ve Ebu Attar adlı şahıslardan kiraladığım ve benim gibi Suriyeli vatandaşların kaldığı binada kalıyordum" diye konuştu. Canlı bombanın da aynı binada kaldığı sorulması üzerine sanık Lütfi, "Sabah işe gidip akşam dönüyordum. Binada kalan birkaç şahıs dışında sanıkların büyük bir kısmını tanımıyorum. Canlı bomba Fadli'yi bu adreste olay öncesinde görmemiştim. Onun bu adrese ne şekilde ve kimin vasıtasıyla gelip kaldığını bilmiyorum. Suçsuzum, beraatımı istiyorum" dedi.
REHBER ŞATIROĞLU: HALEN PSİKOLOJİM BOZUK, ŞİKAYETÇİYİM
Saldırıda kendisi de yaralanan turist kafilesinin rehberi şikayetçi Sibel Şatıroğlu ise "Başımdan geçen bu elim hadiseyi bir kaç kez anlatmak durumunda kaldım. Olayda hayatını kaybeden turist kafilesine rehberlik yapıyordum. Patlama neticesinde ben de hafif şekilde yaralandım. Şikayetçiyim" dedi. Mahkeme Başkanı'nın davaya katılmak isteyip istemediğini sorması üzerine Şatıroğlu, "Bu olayı her an, halen yaşadığım için psikolojim hala bozuk. Bu etkileri taşıyorum, uzağında kalmak istiyorum. Katılmak istemiyorum. Merak ettiğim tek şey; bizi oraya kadar takip mi etmişler, yoksa tesadüf mü?" diye cevap verdi.
Daha sonra sanıklardan Ahmad Darwish'in Merter'de birlikte çalıştığı tekstil firmasından arkadaşları tanık olarak dinlendi. Tanıklardan Tanık Sibel Yurdakoş, sanık Ahmad'i 1,5-2 senedir aynı işyerinde çalıştığını belirterek "Tezgahtarlık yapıyordu. İngilizcesi de iyidir. Evlenmek istiyordu, bir kız buldum, kimlik işini halletsem gibi şeyler anlatıyordu. Bu nedenle birileriyle görüşüyordu. IŞİD ile ilgili bir ilgisini ne gördüm, ne duydum. Çok temiz bir insandır.Ailesiyle Bağcılar'da oturuyordu, evlerine gitmişliğimiz de vardır" dedi. Darwish'in tanık olarak dinlenen nişanlısı Alloa Khantouman da nişanlısının evlilik hazırlıkları nedeniyle kimlik çıkartmak için bir ofisle çalıştığını, IŞİD ile hiçbir ilgisinin olmadığını belirtti.
6 SANIĞA TAHLİYE
Mahkeme heyeti, sanıklar Ahmad Darwish, Ali Alibrahem, Ehab Haidar, Omran Alibrahem, Zafer Alshal ve Zekeriya Derviş'in suç vasfının değişme ihtimali, tutuklu kaldıkları süreyi dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Heyet ayrıca bu sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı koydu. Heyet, sanık Ahmad Darwish'in telefon bilgilerinde ismi geçen Lokman adlı şahsın tespit edilerek tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Sanıklar Abdulrahman Faaiz Rashif Rashid, Atala Elhasan, Ayad Muner Saud Saud, Fevzi Muhammed Ali, Halil Derviş, Mohammed Khaled Hawaslı ve Omar Hallım Raheem Raheem'in tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, duruşmayı, 1 Aralık tarihine bıraktı.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 88 sayfalık iddianamede, 13 şüphelinin "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Bu şüphelilerden 3'ünün ayrıca, 12 kez "Terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye yardım etme" suçundan 270 yıldan 360 yıla, 16 kez "Terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye teşebbüse yardım etme" suçundan 180 yıldan 240 yıla ve "Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi" suçundan da 4,5 yıldan 12 yıla kadar olmak üzere toplam 454,5 yıldan 612 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, 10 şüphelinin de benzer suçlardan 450 yıldan 600 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. İddianamede kalan 13 şüphelinin ise, "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.