İşkence ve duyulmayan çığlıklar!

25 yıllık gazeteci, sürekli basın kartı sahibi. Zaman ve Anadolu Ajansı'nda çalıştı. Eğitim muhabiri. 28 Şubat'ın eğitim sisteminde açtığı yaraları konu alan bir kitabı da bulunuyor...
Pek çok masum insan gibi o da cezaevinde! Cadı avının kurbanlarından. Hasta ve işkence ediliyor. En son kızının çığlığı yankılandı: Babamı kaybetmek istemiyorum! 

Ama duyan yok!

Tuncer Çetinkaya, ırsi polikistik böbrek hastası, düzenli tedavi görmesi gerekiyor ancak hastalığının bilinmesine rağmen tutukluluğunun ilk üç ayında ilaçları verilmiyor, doktorun görmesine müsaade edilmiyor. Tecrübeli gazeteci, böbreklerinin yüzde 54’ünü kaybetmiş, ciddi kilo kaybı yaşıyor 

Gazeteci Çetinkaya, diğer bir çok meslektaşı gibi 23 Temmuz 2016 tarihinde tutuklanıyor. Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuyor, 17 Ocak 2017 tarihinde fıtık ameliyatı oluyor. Her tutuklunun yanında refakatçı kalmasına izin verilirken Çetinkaya’nın ailesine bile haber verilmiyor. Tecrübeli gazeteci, ameliyat sonrası, gördüğü işkenceyi bir dilekçe ile kayıtlara geçiriyor:

"Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde cerrahi bir müdahale ile fıtık ameliyatı oldum. Ameliyat öncesi ve sonrasında yaşadıklarım da hem fiziki hem de ruhi sıkıntılara sebep oldu. Ameliyat öncesi ve sonrasında ailemden ve yakınlarımdan bir refakatçinin yanımda bulunmasına izin verilmedi. Hasta bakıcı dahi görevlendirilmedi. Ameliyat sonrası götürüldüğüm nezarethanede ameliyattan çıktığım kanlı örtüler ve kirli çamaşırlarla narkozun etkisinin geçmesi için çıplak vaziyette 8 saat civarında bekletildim. Nezarethane görevlisi askerlerin ameliyatlı ve hasta olduğumu dikkate almadan sürekli sigara içmesi ve sürekli gürültü yapmasına katlanmak zorunda kaldım. Refakatçim olmamasına rağmen üzerimi giyinmeme, tuvalete gitmeme bile yardım edilmedi. Ameliyattan 1 gün sonra taburcu edilerek cezaevine getirilirken yürümekte zorluk çekmeme rağmen tekerlekli sandalye verilmedi. Adım atmakta zorlanırken kelepçe takıldı. Cezaevi aracına adeta sürünerek gittim. Yeni ameliyat olmuş birinin sarsılmalara karşı dikkatli götürülmesi gerekirken yaklaşık 30 kilometre oturtularak ve küçük bir alanda kelepçe takılarak götürüldüm. Bu muamelelerin ve eziyetin insan ruh dünyasında yapacağı tahribatı takdirinize bırakıyorum. Bu ve buna benzer muameleler yüzünden ruhsal sıkıntılar yaşadığım gibi bu ruhsal travma polikistik böbrek rahatsızlığımı da olumsuz etkilemektedir. Tedavisi henüz tıbben mümkün olmayan hastalığım tutuklanıp cezaevine konduktan sonra ilerledi.”

Çetinkaya, 26 Mart 2017 tarihli duruşmada serbest bırakılmasına rağmen 2 gün sonra savcılığın itirazı üzerine yeniden tutuklandı! Bundan sonra psikolojik travmaya bağlı olarak hastalıkları daha da ilerliyor. Yakınlarının aktardığına göre artık görüşe bile duvarlara tutunarak gelebiliyor.

Kızı Rahime Gül Çetinkaya, sosyal medya üzerinden yetkililere sesleniyor: 

"Babam Tuncer Çetinkaya, tedavisi henüz bulunmayan kalıtsal ‘polikistik böbrek hastası’. Babam bütün aile büyüklerini bu hastalıktan dolayı kaybetmiştir. Bir an önce serbest kalmasını istiyoruz. Lütfen sesimizi duyurun, ben babamı kaybetmek istemiyorum.” 

Uluslararası basın kuruluşları IFJ ve EFJ, “Tuncer Çetinkaya’nın sağlığından ciddi endişe duyuyoruz. Derhal tedavi edilmeli” çağrısında bulunuyor. 

2017 Türkiyesi'nde ülkeyi çepeçevre kuşatan duvarlar bu ve benzeri çığlıkların duyulmasına imkan vermiyor! 

Kontrollü darbe 15 Temmuz'un yıldönümünde çılgınca kutlamalar yaparak işkence iniltileri bastırılıyor. 249 masumu kim öldürdü sorusu da cevapsız bırakılıyor! 

Ali Emir Pakkan
Twitter@AliEmirPakkan
14 Temmuz 2017 12:20
DİĞER HABERLER