İşkenceyi anlatan mektuba “Sakıncalı” Damgası

Kırıkkale Hapishanesi’nde işkence gördüğüne dair suç duyurusu yaptıktan sonra konuyu gazetecilere yazan mahpusun mektubu hapishane idaresince “kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğundan” “sakıncalı” diye damgalanıp iade edildi.
Kırıkkale F Tipi Hapishanesi’ndeki mahpusun gardiyanlarca işkenceye maruz kaldığına dair savcılığa suç duyurusu yapmasının ardından gazetecilere yolladığı mektuplar gönderilmedi.

Cezaevinin Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 7 Mart 2017’de verdiği kararda, gazetecilere yollanan mektubun, “kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek bilgileri içerdiği” ifade edildi.

Sakıncası: Kamuoyu oluşturmaya çalışmak

“Sakıncalı Mektup Değerlendirme” kararında şu ifadeler yer aldı:

“Mektup Okuma Komisyonu Başkanlığınca 6 Mart 2017’de hükümlü Emrah Yayla tarafından gazetecilere gönderilmek istenen taahhütlü mektup içeriğinde sakıncalı ifadeler tespit edildiğinden mektup incelenmek ve karar verilmek üzere disiplin kuruluna tevdi edildi.”

“Gereği düşünüldü: Mektup içeriğinin incelenmesinde, 5275 sayılı kanunun 68/3 maddesi gereğince, mektubun dördüncü sayfasında geçen kısmın kamuoyu oluşturmaya yönelik olduğu değerlendirmesiyle sakıncalı bulunarak alıcısına gönderilmemesine karar verilmiştir.”

Kararda, Yayla’nın sakıncalı bulunan ifadeleri ise şöyle:

“1. Müdür zor kullanma ve can yakma talimatı vermiş…”

5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 68/3 maddesi şöyle: “Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren, terör ve çıkar amaçlı suç örgütü veya diğer suç mrgütleri mensuplarının haberleşmelerine neden olan, kişi veya kuruluşları paniğe yöneltecek yalan veya yanlış bilgileri, tehdit ve hakareti içeren mektup, faks ve telgraflar hükümlüye verilmez. Hükümlü tarafından yazılmış ise gönderilmez.”

“Bundan sonra canınız daha çok yanacak”

Yayla’nın avukatı Didem Baydar Ünsal’ın Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği suç duyurusu dilekçesinde de “tehdit, yaralama, işkence, görevi kötüye kullanma ve darptan sorumlu olan gardiyanların tespit edilerek yargılanması” talep edildi.

Dilekçede Yayla’nın “hak ihlallerin her geçen gün artması ve tutuklu-hükümlü haklarının keyfi bir biçimde gasp edilmesi nedeniyle, hücresinden revire, savcılığa, berbere götürüldüğünde pasif bir eylemlilik olarak oturma eylemi yaptığı” belirtildi:

“Yayla bu sırada yerde sürüklenerek hücresine götürülürken, 28 Şubat 2017 ve sonrasında ise kolları neredeyse kırılacak, omuzları çıkacak veya zedelenecek kadar canı acıtılarak zorla ayağa kaldırılıyor, kolları bükülerek, ağzı kapatılarak ve tekmelenerek hücresine götürülüyor.”

“Hatta bu sırada gardiyanlardan biri, ‘Bundan sonra canınız daha çok yanacak!’ bir diğeri ‘Kolları kırılırsa kırılsın’ dedi.”

Kamera kayıtlarının incelenmesini istedi

16 Mart tarihli suç duyurusunda şu talepler yer aldı:

* Müvekkilimin yaşadığı işkencenin tespiti için hem hücre koridorlarının hem de ana koridorların son 10 günlük kamera kayıtlarının istenmesi ve hücresi ile avukat görüş yeri arasındaki koridorlardaki kamera kayıtlarının ayrıntılı incelenmesi.

* Yayla’nın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek muayene edilmesi.* İnfaz koruma memurları ve amirlerinin ifadesinin alınması. Suçun araştırılarak şüpheliler hakkında kamu davası açılması.
17 Mart 2017 22:32
DİĞER HABERLER