İsrail’in harekatını yaklaşık 1,5 milyon kişinin sığındığı Refah’a genişletmesi olasılığının gölgesinde, taraflar arasında geçişi ateşkesin sağlanmasına yönelik görüşmelerde ilerleme sağlandığı belirtiliyor.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Başkanı William Burns ve İsrail istihbaratı Mossad Başkanı David Barnea da, Mısır’ın başkenti Kahire’de yürütülen görüşmelere katıldı.
İki istihbarat yetkilisi, bir önceki geçici ateşkesin sağlanmasında önemli rol oynamıştı.
Mısırlı üst düzey bir yetkili arabulucuların önemli ilerleme kaydettiğini; yapılan toplantının altı haftalık bir ateşkes anlaşmasına son şeklinin verilmesine odaklanacağını söyledi. Yetkili, tarafların kalıcı bir ateşkese yönelik görüşmelere devam edileceği konusunda bir güvence üzerinde çalışıldığını da kaydetti.
Hafta başında Beyaz Saray’da Ürdün Kralı Abdullah ile görüşen ABD Başkanı Joe Biden, en az altı hafta sürecek bir ateşkes üzerine odaklandıklarını söylemiş; kalıcı barış üzerine “gece gündüz” çalıştığını ifade etmişti.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby Salı günü düzenlenen basın toplantısında, “Kamuoyu önünde ne kadar az yorum yaparsak o kadar iyi” diyerek temkinli konuşmayı tercih etti ve görüşmelerle ilgili ayrıntıya girmekten kaçındı.
Ne olmuştu?İsrail cezaevinde kalan Filistinli mahkumları karşılığında rehinelerin serbest kalacağı, Hamas’ın Gazze’deki üst düzey liderlerinin başka ülkelere gitmesine izin verileceği iki aylık bir ateşkes önermişti.
Bu koşulları reddeden Hamas her biri 45 günden oluşan ve rehinelerin aşamalı şekilde serbest kalmasını öngören; İsrail’in yüzlerce Filistinli mahkumu serbest bırakacağı, İsrail’in de askerlerini çekeceği üç aşamalı bir plan ortaya koymuştu. İsrail ise bu teklifi reddetmişti.
Refah konusunda “uygulanabilir bir plan” vurgusuBeyaz Saray yetkilileri, İsrail’in sivillerin korunmasına yönelik uygulanabilir ve somut bir plan olmadan Refah’a harekat gerçekleştirmemesi gerektiği konusunda ise uyarıyor.
John Kirby aynı basın toplantısında, somut ve uygulanabilir bir plandan kastın, “sivillerin fiziksel olarak güvenliği ile gıda ve sağlık hizmetlerine erişimin sağlandığı” bir sistem olduğunu belirtti.
Kirby, “Binlerce masum sivil hayatını kaybetti. Bu konuda açık konuştuk. Hala sivil can kayıplarının yaşanması kabul edilemez. Bu sayıları azaltmak için elimizden geleni yapıyoruz. İsrailliler bu konudaki uyarılarımızı dikkate alıyorlar” ifadelerini kullandı.
Askeri yardımı uluslararası hukuk koşuluna bağlayan başkanlık genelgesi İsrail’i etkiler mi?Geçen hafta düzenlediği basın toplantısında İsrail’in Gazze’de verdiği karşılığın “aşırıya kaçtığını” söyleyen ABD Başkanı Biden, 4 gün önce de aktif çatışmada olan ülkelerin ABD’nin askeri yardımının uluslararası hukuk çerçevesinde kullanılacağına ilişkin güvence öngören bir başkanlık genelgesi imzalamıştı.
Genelge ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a, İsrail ve Ukrayna dahil, ABD’den askeri yardım alan ve aktif çatışma içinde olan ülkelerden, bu yardımı uluslararası insani hukuk ve insan haklarıyla uyumlu şekilde kullandığına ilişkin “güvenilir yazılı güvenceler” alması için 45 gün süre tanıyor.
İnsan haklarını savunan gruplar yeni genelge ilgili yaptıkları değerlendirmede, yönetimin bu koşulları stratejik müttefik ve ortaklara karşı uygulayıp uygulamayacağının önem taşıdığını vurguluyor.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine-Jean Pierre, ABD’nin askeri yardımın kullanılması konusunda uygulamada yeni bir standart getirilmediğini; yalnızca sürecin daha şeffaf hale getirildiğini söyledi.
Beyaz Saray yetkilileri, İsrail’in buna uymaması halinde ne gibi sonuçların olabileceği konusunda ayrıntı vermedi.