Ekrem Dumanlı, yahudi lobileri üzerinden Türkiye'yi karıştırma ihtimali olan İsrail'i uyardı.
Yahudi düşmanlığı mı?
Geçenlerde Cengiz Çandar (6 Şubat) önemli bir tespitte bulundu. Üzerinde düşünmek lazım.
Radikal yazarı diyor ki: "Tayyip Erdoğan'ın Türk hasımları, İsrail'de Tayyip Erdoğan fotoğrafı üzerine çekilen çarpının Washington'a da sirayet etmesi için ellerini ovuşturuyorlar. Ulusalcılığın, hızla 'Amerika ve İsrail muhibbi' haline dönüşmekte olduğuna işaret eden ilginç bir zaman dilimindeyiz. Amerika'nın İsrail'e karşı Davos'ta ifadesini bulan görüşlerinden ötürü Tayyip Erdoğan'ın ipinin Washington tarafından çekilmesinin, bazı çevrelerde istendiği bir sır değil."
Davos zirvesi sonrasında yapılan bazı yayınlara ve propagandalara bir de bu gözle bakmak gerekiyor. Başbakan Erdoğan'ın "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz." diye başlayan sözleri bizim medyada bazı çevreleri İsrail medyasından daha çok rahatsız etti. Gazze'de yaşanan savaş suçlarını Türk Başbakanı'nın dünya gündemine taşıması emekli hariciyecilerimizi lüzumundan fazla huzursuz etti. Hükümeti ve Başbakan'ı Yahudi düşmanlığı yapmakla suçlayanlar ya da onu ima edenler de oldu. Doğru mu? Tabii ki hayır!
Başbakan'ın karşı çıktığı konu gayet net: Gazze'de işlenen savaş suçları. "Yahudilere bir şey yapmak isteyen de karşısında beni bulur." demekle Başbakan, tavrının Yahudi halkına değil; İsrail hükümetinin politikalarına olduğunu açıkça ifade ediyor. Aslında İsrail'in Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayması, bütün dünya hükümetlerinde rahatsızlık oluşturuyor. İsrail hükümetinin Filistin politikasını İsrailli siyasetçiler de, aydınlar da, gazeteciler de eleştiriyor.
Çandar'ın bahsettiği ulusalcılığın (özellikle ulusalcılığın sol kanadı) stratejisi üzerinde durmak şart. Bir yandan Yahudi düşmanlığı yapıyor bazı çevreler; diğer yandan da Ermeni soykırımı tasarısının Amerikan Kongresi'nce geçirilmesini içten içe arzu ediyor. Daha ilk günden 'Davos toplantısındaki sert çıkış Yahudi lobisini kızdıracak' diye feryadı basan da bunlar. Her senenin nisan ayında 'Ermeni tasarısı Amerikan Kongresi'nden geçecek' diye kızılca kıyameti koparanlar, şimdilerde bu tasarı geçse 'Oh oldu işte! Bak, sen İsrail Cumhurbaşkanı'nı böyle yerden yere vurursan olacağı budur' demeye hazırlanıyor.
Washington'u etkileyecek olan Yahudi lobisi aslında geçen sene ağır yara aldı. Ermeni lobisine destek veren ADL Başkanı Abraham Foxman bu meseleyi zaten büyük bir kriz haline dönüştürmüştü. 'Tasarının Kongre'den geçmesine her sene Yahudi lobisi engel oluyordu; şimdi bu destek kalktı' dendi. Bu tespit lobiyi de çok zora sokmuştu. 'Ne değişti ki lobinin rotası şaştı?' sorusu, bir zaman sonra 'Madem öyle, ne olacaksa olsun da görelim' demeye kadar varmıştı iş.
Amerikan Kongresi Ermeni tasarısını tanısa ne olur? Amerika-Türkiye ilişkisi bozulur, bu bir. İkincisi, tasarının faturası, geçen seneki tutarsız davranışları yüzünden haklarında bir sürü soru işareti oluşan Yahudi lobisinde kalır. Ortaya çıkacak kızgınlığın Türkiye-İsrail ilişkilerine olumsuz yansımaması da imkânsız. İsrail'in zaten Ortadoğu'da dostu da yok müttefiki de. Türkiye'yi kaybetmek İsrail için en kötü senaryolardan biridir. Mısır'la işleri bir yere kadar götürebilirler. Zaten Gazze saldırıları sırasında Mısır ağır yara aldı, İslam dünyasındaki itibarı bir hayli sarsıldı...
Türkiye'de Yahudi düşmanlığı yok. Dün de yoktu bugün de yok; yarın da olmayacak. Ancak Ermeni soykırımı tasarısına karşı Türk halkının hassasiyetini de iyi görmek gerekiyor. Türkler bu meselenin çarpıtıldığına yürekten inanıyor. Olayların 1915'te Osmanlı devleti zamanında yaşandığını, sonra yeni bir devlet kurulduğunu, eski devlet sırasında bile tehcirin mahkemeye yansıdığını ve ihmali görülenlerin cezalandırıldığını düşünüyor. Ayrıca soykırım kavramının (genocide) II. Dünya Savaşı'ndan sonra ihdas edildiğini, Batı devletlerinin müstemleke olarak işgal ettiği ülkelerde bizzat soykırım yaptığını da düşünüyor Türk halkı. Bosna'da yaşanan soykırımına yıllarca Batı'nın sessiz kalmasına itiraz ediyor; hatta Gazze'de yaşananların da bir çeşit soykırımı olduğuna inanıyor. Tam bu psikolojik ortamda İsrail güdümünde olduğu söylenen lobilerin Ermeni tasarısına sahip çıkması (buradaki küçük bir zümrenin sevincinin aksine) büyük bir kızgınlıkla karşılanacaktır. Herkesin daha dikkatli olmasında fayda var sanırım...
EKREM DUMANLI-ZAMAN