İsrail ve Hizbullah arasında olası bir topyekün çatışma, her iki tarafın da şimdiye kadar yaşadığı en yıkıcı savaş olabilir
İsrail ile Lübnan'daki Hizbullah milisleri arasında geniş çaplı bir savaş ihtimali sınırın her iki tarafındaki insanları ciddi bir biçimde korkuturken, bazıları bölgede olası bir savaşı savaşı kaçınılmaz olarak görüyor.
Böyle bir çatışma, her iki tarafın da şimdiye kadar yaşadığı en yıkıcı savaş olabilir.
İsrail ve Hizbullah'ın 2006'da bir ay süren savaşı bölgede gerilimi büyük ölçüde tırmandırmıştı.
İsrail’in Gazze’deki saldırıları ekim ayından bu yana sürerken, ABD çatışmanın genişlemesini engellemek için seferber oldu.
Hamas'ın ekim ayındaki saldırısından bu yana ABD Dışişleri Bakanı Blinken, bölge ülkelerini beşinci kez ziyaret etmeye hazırlanıyor.
2006 yılında ne oldu?
İsrail güçlerinin güney Lübnan'dan çekilmesinden altı yıl sonra 2006 savaşı, Hizbullah'ın sınır ötesi bir baskın sırasında iki İsrail askerini esir alması ve çok sayıda askeri öldürmesinin ardından patlak verdi.
İsrail geniş çaplı bir hava ve kara saldırısı başlatırken, rehineleri serbest bırakmayı ve Hizbullah'ın askeri yeteneklerini yok etmeyi amaçlayan bir abluka uyguladı. Ancak İsrail’in bu girişimi sonuçta başarısız oldu.
İsrail bombardımanı, Güney Lübnan'ın ve Beyrut'un güney banliyölerinin geniş bir bölümünü yerle bir etti. Hizbullah, İsrail'in kuzeyindeki yerleşim birimlerine binlerce güdümsüz roket fırlattı.
Çatışmalarda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 Lübnanlı ve çoğu asker olmak üzere 160 İsrailli hayatını kaybetti.
Savaşı sona erdiren Birleşmiş Milletler kararıyla, İsrail güçlerinin Lübnan'dan çekilmesi ve sınırın Lübnan tarafında askerden arındırılmış bir bölge oluşturulması istendi.
BM barış güçlerinin konuşlandırılmasına rağmen Hizbullah sınır bölgesinde faaliyet göstermeye devam ederken Lübnan, İsrail'in düzenli olarak hava sahasını ihlal ettiğini ve Lübnan topraklarının bazı kısımlarını işgal etmeye devam ettiği suçlamasında bulunuyor.
Yeniden savaş olasılığı var mı?
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres geçen ay, ABD ve Avrupa'nın İsrail’in saldırılarını durdurmak için yoğun diplomasi trafiğinin ortasında, İsrail-Hizbullah savaşının "tam bir felaket olacağı" konusunda uyardı.
İran destekli Hizbullah’ın, bölgesel müttefiki Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e yönelik saldırısına hazırlıksız yakalandığı tahmin ediliyor.
Gazze’deki savaşın başlamasından bu yana Hizbullah ve İsrail arasında her gün karşılıklı sınır ötesi saldırılar giderek artıyor.
İsrail ayrıca Lübnan'da Hizbullah ve Hamas’ın önemli isimlerini hedef alarak öldürdü.
Karşılıklı saldırılar sonucu Lübnan tarafında çoğu Hizbullah militanı olmak üzere 200'den fazla, İsrail tarafında ise 18 kişi öldürüldü.
Bu arada her iki taraftan da onbinlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalırken, bu kişilerin geri dönüşleri konusunda şu an için kimse umutlu değil.
İsrailli siyasi ve askeri liderler, Hizbullah'ı militanları sınırdan çekilmediği sürece büyük çaplı bir savaş olasılığının giderek artacağı konusunda uyarıyor.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah savaş başlatma tehdidinde bulunmadı ancak İsrail'in başlatması halinde "sınırsız" bir mücadele olacağı uyarısında bulundu.
Lübnanlı yetkililere göre Hizbullah, Gazze'de ateşkes olmadan İsrail-Lübnan sınırında ateşkesi kabul etmeyecek.
Hizbullah, ABD'nin güçlerini sınırdan birkaç kilometre geriye çekme önerisini de geri çevirdi.
Güney Lübnan'daki BM Barışı Koruma Misyonu Sözcüsü Andrea Tenenti, iki tarafın da savaş istemiyor gibi göründüğünü belirtirken, bununla birlikte "yanlış bir hesaplamanın, kontrol edilmesi çok zor olan daha geniş bir çatışmayı potansiyel olarak tetikleyebileceği" uyarısında bulundu.
Taraflar savaşa nasıl hazırlanıyor?
Hem Hizbullah hem de İsrail ordusu 2006'dan bu yana savaş kapasitelerini artırma yoluna gitseler de her iki tarafın da bazı kırılganlıkları bulunuyor.
Lübnan'da dört yıldır devam eden ekonomik kriz, ordu ve elektrik şebekesi de dahil olmak üzere kamu kurumlarını felce uğrattı.
Ekonomik kriz ülkedeki sağlık sisteminin ciddi bir biçimde çökmesine yol açtı.
Lübnan, 1 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapıyor.
Lübnan, ekim ayının sonlarında olası bir savaş senaryosuna yönelik acil durum planı kabul etti. Bu plana göre, 45 gün boyunca 1 milyon Lübnanlının zorla yerinden edileceği tahmin ediliyor.
Yine bu plan çerçevesinde yaklaşık 87 bin Lübnanlı sınır bölgesinden uzaklaştırıldı.
İnsani yardımlar sınırlı
Hükümet müdahaleyi finanse etmek için uluslararası yardım kuruluşlarına güvenirken, Lübnan'da çalışan birçok kuruluş ise mevcut programlarını kaynak eksikliği yüzünden sürdürmekte zorluk çekiyor.
BM Mülteci Örgütü Sözcü Lisa Abou Khaled, temsil ettiği kurumun şu anda bölgede sürdürdüğü kısıtlı yardımlara rağmen olası savaş durumunda çok sayıda yerinden edilmiş insanı destekleyecek mali kaynağı olmadığı uyarısında bulundu.
Sınır Tanımayan Doktorlar ise abluka beklentisiyle genişleyen çatışmadan etkilenmesi muhtemel bölgelerdeki hastane jeneratörleri için yaklaşık 10 ton tıbbi malzeme ve yedek yakıt stokladığını açıkladı.