Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, İsrail'le ilişkiler konusunda, enerji konuşmanın, özrün temel gerekçelerini gölgelemek anlamına geleceğine inandıkları ve süreci izlediklerini belirtti.
Yıldız, İsrail'de bulunan doğalgaz konusunda, 'İsrail'in taahhütlerini yerine getirip getirmediğini göreceğiz. (İsrail'de bulunan doğalgaz) Türkiye'den taşınabilir mi? Türkiye olmaksızın o projelerin gerçekleşmesi fizibilitesini kaybediyor. Güney Kıbrıs için de aynısı geçerli. Pire için yorgan yakılmaz. Pahalı da olsa gerçekleştireceğim dediğiniz zaman halkınıza bir getirisi olmaz. Güney Kıbrıs için de İsrail için de söylüyorum. Projeler o zaman makul ve doğru bir proje haline gelir.' ifadelerini kullandı. Taner Yıldız, İsrail'de bulunan doğalgaz konusundaki sorular üzerine, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin gerekçesinin enerji projeleri olmadığını ama sonuçlarının enerji projeleri olabileceğini söyledi.
Yıldız, Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından düzenlenen Enerji Diplomasisi konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, enerji bahane edilerek sosyal politikalar üzerinde çalışmalar yapıldığına işaret ederek, enerjiyle oynamanın çok ciddi bedelleri olduğunu söyledi.
Enerjinin 40-50 yıl daha bugünkü hakim kaynaklar üzerinden edilmeye devam edeceğine değinen Yıldız, yenilenebilir enerjinin önemini herkesin kabul ettiğini, ancak herkesin politikalar geliştirirken buna uygun davranmadığını dile getirdi.
Rüzgar ve güneşten elde edilen enerjiyi geliştirirken buralardan sağlanacak kaynağı kimin kullanacağına da karar vermek gerektiğine işaret eden Yıldız, 'Bu kaynağı kim kullanacak teknoloji sahipleri mi, yatırımcılar mı, yoksa orada yaşayanlar mı biz diyoruz ki hepsi kullansın' diye konuştu.
Enerji projelerini çevreye rağmen değil, çevreyle birlikte hayata geçirmek istediklerini vurgulayan Yıldız, yenilenebilir enerjiden elde edilen kaynağın yalnızca yatırımcıya sunulması durumunda bunun enerji maliyetlerini artıracağını söyledi.
Taner Yıldız, enerji alanında üreticiyle tüketici arasındaki dengenin sağlıklı kurulması gerektiğini belirterek, 'Bu yapıyı Türkiye'de kurduğumuza inanıyoruz. Bunu yatırımcının adına kullanırsanız, ağırlığı o tarafa verirseniz bir süre sonra elektrik fiyatlarında artış olarak döner. Hem halkın tüketim alışkanlıklarıyla ilgili yapıyı tespit edeceksiniz hem de bu değişimi yöneteceksiniz' dedi.
Türkiye'nin çok ciddi bir değişimden geçtiğini vurgulayan Yıldız, son yıllarda ülkeye 80-90 yıllık yapı kadar yeni yapı eklendiğine dikkati çekti. Türkiye'de nüfusun yılda 1 milyon arttığını, araç sayısının da 1 milyon civarında geliştiğini anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
'Böyle çok fazla ülke bulamazsınız. Türkiye son 10 yıldaki refah artışı ve artan satın almasını çok iyi yönetiyor. Değişirken büyümek çok risklidir, büyürken değişmek de çok risklidir. Gelişmesini tamamlayan ülkeler için bu daha kolay. Türkiye bir yandan değişiyor, önümüzdeki 10 yıl daha fazla değişeceğini taahhüt ediyor. 10 yıl önce değişime daha ihtiyatlı bakılırken şimdi daha rahat bakılıyor.'
Türkiye'nin 60 milyar dolar enerji ithalatının yüzde 65'lik kısmının araçlarda kullanılan petrol ürünlerinden oluştuğuna değinen Yıldız, '10 yıl önce 8 milyon olan araç sayısı 16-17 milyona çıkmış. Desek ki refah seviyesinden ödün vermeden herkes 1 yıl aracını kullanılmasın, 1 yıl kontağı kapatalım ithalatı 36 milyar dolarlık düşürmüş oluruz. İthal ediyoruz diye oturup ağlayacak mıyız, hayır. Yüzde 100'ünü ithal eden ülkeler var. Ama onların bağımlılığı daha az. Nükleere geçerek bunu sağlamışlar' dedi.
-Siyasi istikrarın nimetleri-
Türkiye'nin siyasi istikrarın nimetlerin faydalandığını vurgulayan Taner Yıldız, siyasi istikrarın korunmasının partiler üstü bir kavram olduğunu söyledi. Yıldız, bu sürecin getirisinin en fazla enerji sektöründe yaşandığını ifade etti.
Enerji sektöründe siyasetteki yükü hafifleten hatta katkı sağlayan bir yapı kurmaya çalıştıklarını anlatan Taner Yıldız, 'Geliştirdiğimiz projeler de bunu gösterecek. Enerjiyi tamamen barışın bir gerekçesi olarak kullanacağız, bir gerginlik gerekçesi olarak kullanmayacağız. Enerjiyi, bırakın gerginilik, savaş sebebi olarak kullanan ülkeler oldu' diye konuştu.
Türkiye'nin enerji konusunda çeşitli ülkelerle kurduğu ilişkileri sürdürdüğünü ifade ederek, bu yolla ilişkileri geliştirmeye çalıştıklarını belirtti.
Bir ülkeyi tercih etmenin diğerlerinden vazgeçmek anlamını taşımadığını vurgulayan Yıldız, 'Türkiye enerji sektörüyle alakalı yatırımlarında uluslararası sermaye kullanmaya devam edecek. Bu yönteme en az 2023'e kadar devam edilir, sonra tasarruf imkanlarına bakılarak bu yöntem yeniden değerlendirilir' dedi.
-Irak petrolü-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Irak petrolünün taşınması konusundaki sorular üzerine, Türkiye'nin Venezuela, Kolombiya gibi ülkelerde bu alanda çalışmalar yaparken Irak konusunda kayıtsız kalmasının düşünülemeyeceğini, bunun eşyanın tabiatına aykırı olacağını söyledi.
Yıldız, bu konudaki eleştirilere dikkati çekerek, 'Bize 'niye projeler geliştirmiyorsun, ithalat yapıyorsun', 'neden Rusya'yla geliştiriyorsunuz da Irak'la geliştirmiyorsunuz' denilmeli. Irak'ın güneyinde iş aldığımızda kimse bize, 'niye bu işleri aldınız' demedi. Irak bir bütünse ki öyle, kuzeyi, güneyi, doğusu, batısı neden fark ediyor. Doğusunda iş alırken yok da kuzeyinde iş alırken mi problem var?' şeklinde konuştu. Bakan Yıldız, son yıllarda doğru yerlerde doğru imzalar attıkları için başarılı olduklarını belirterek, 'Burada da aynı şey olacaktır. Biz hangi imzayı attıysak sahip çıkarız' dedi.
Kuzey Irak'ta, kamu veya özel sektör temsilcilerinin özel hukuk hükümlerin tabi olmaları kaydıyla sözleşme yapabildiğini anlatan Yıldız, '19 ülke 39 firmayla sözleşme yapılırken neden hiç itiraz etmedik. 20. ülke Türkiye yapınca itiraz ediliyor. Biz ne yapıyorsak Türkiye'nin yararına yapıyoruz, ne yapmıyorsak Türkiye'nin yararına olduğu için yapmıyoruz' diye konuştu.
Bakan Yıldız, Irak petrolünün taşınması konusunda, 'Boru hatları yetmezse Irak'ın normalleşmesi adına boru hatlarının yapılmasından imtina etmeyiz, kaçınmayız' dedi. Irak'ın normalleşmesi halinde 300 milyar dolarlık bir gelirle buluşacağına işaret eden Yıldız, Irak'a dost olanların, Irak'ı sevenlerin bu projelere katkı koyması gerektiğini söyledi.
Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı'nın 70 milyon tonluk kapasitenin dolması halinde, yeni projelere açık olduklarını dile getiren Yıldız, 'Boru hatları yetmezse Irak'ın normalleşmesi adına boru hatlarının yapılmasından imtina etmeyiz, kaçınmayız' diye konuştu. Yıldız, bu kapsamda yapılacak çalışmalarda ortak olabileceklerini, inşaatı Türkiye'nin gerçekleştirebileceğini vurguladı.
-İsrail'le ilişkiler-
Taner Yıldız, İsrail'de bulunan doğalgaz konusundaki sorular üzerine, İsrail'in Türkiye'den özür dilemesinin gerekçesinin enerji projeleri olmadığını ama sonuçlarının enerji projeleri olabileceğini söyledi. Enerji konusunda yapılabilecekler için iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine bakacaklarını, süreci izleyeceklerini vurgulayan Yıldız, şöyle konuştu:
'İsrail'in taahhütlerini yerine getirip getirmediğini göreceğiz. (İsrail'de bulunan doğalgaz) Türkiye'den taşınabilir mi? Türkiye olmaksızın o projelerin gerçekleşmesi fizibilitesini kaybediyor. Güney Kıbrıs için de aynısı geçerli. Pire için yorgan yakılmaz. Pahalı da olsa gerçekleştireceğim dediğiniz zaman halkınıza bir getirisi olmaz. Güney Kıbrıs için de İsrail için de söylüyorum. Projeler o zaman makul ve doğru bir proje haline gelir.'
Geliştirebilecek doğalgaz ve petrol projelerine kayıtsız kalmayacaklarını dile getiren Yıldız, 'Ancak enerji konuşmanın özrün temel gerekçelerini gölgelemek anlamına geleceğine inanıyoruz ve o yüzden izliyoruz' dedi.
-Metan hidrat için çağrı-
Taner Yıldız, büyüme rakamlarının içerisinde enerjinin durumunu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, enerjideki kurulu güçte yüzde 8,1'lik bir büyüme sağlandığını söyledi. Enerjide tüketim ve arzın, büyümeden daha fazla arttığını ve bunu normal karşıladıklarını belirten Yıldız, enerjide hemen hemen ortalamanın 2 katı büyüme olduğunu bildirdi.
Metan hidrat konusundaki bir soru üzerine Taner Yıldız, bu alanda faaliyet gösteren 3 ülke bulunduğunu ve mevcut rezervin değerlendirilmesi konusunda hepsine açık olduklarını söyledi. Yıldız, 'Karadeniz'de buna açık olduğumuzu belirtiyoruz. Kendilerini yatırım yapmaya çağırıyoruz. Karadeniz'in tabanında 50 santimetre kalınlığındaki bir katmanın süpürülmesi lazım. Bu konuda bir teknoloji geliştirmeyi düşünmüyoruz. Önceliklerimiz arasında yer almıyor ama yapacaklarla belli bir ortaklıkla katılabiliriz. Çok ciddi bir rezerv var' diye konuştu.
Nükleer güç santrali konusundaki bir soru üzerine Yıldız, bu konuda süre vermeyeceğini belirtirken, sona doğru yaklaşıldığı kanaatini paylaştı.
-İran'a yönelik yaptırımlar-
Bakan Yıldız, İran'a yönelik soruya karşılık, bu ülkeye yönelik yaptırımların sürdürülebilir olduğunu söylemenin zor olduğunu vurguladı. Türkiye'nin projelerine ve doğalgaz tedarikine davam edeceğini belirten Yıldız, 'Bir uzlaşı ortamının Türkiye için daha uygun şartlar getireceğine inanıyorum' dedi. Yıldız, doğalgazda kademeli ödeme uygulamasına geçişe ilişkin olarak da bir süre daha mevcut uygulamanın süreceğini kaydetti.
SDE Başkanı Yasin Aktay, Türkiye'nin enerji bakımından dışa bağımlığı olduğunu söyledi.
Son yıllarda büyük gelişmeler Türkiye'nin önündeki en önemli engellerden birinin enerji olduğunu belirten Aktay, petrol ve doğalgaz konusunda Türkiye'nin dezavantajları olduğuna işaret etti. Aktay, Türkiye'nin sahip olduğu alternatif enerji kaynaklarını da yeterince kullanamadığına dikkati çekti.