İsral Savunma Bakanı Ehud Barak, "İran'ın yerinde olsaydım, herhalde ben de nükleer silah sahibi olmak isterdim" dedi.
PBS televizyonunda, Amerika'nın en popüler sunucularından Charlie Rose ile söyleşisinde Barak, "İran, sadece İsrail'e karşı nükleer silahlanmaya gitmiyor. Onların 4 bin yıllık bir geçmişleri var...Ve onlar da etraflarına bakıyor; Çinliler'de, Ruslar'da ve Pakistan'da nükleer güç bulunduğunu görüyorlar.
(Irak'ın eski lideri) Saddam nükleer silah sahibi olmaya çalıştı; (Suriye Devlet Başkanı) Beşar Esad çalıştı, (Libya'nın öldürülen Devlet Başkanı Muammer) Kaddafi de bunu denedi...Dediklerine göre İsrail'de de var" diye konuştu ve "İran'ın yerinde olsaydım, ben de nükleer silah sahibi olmak isterdim" ifadelerini kullandı.
Nükleer silaha sahip bir İran'la, Ortadoğu'nun tümüyle farklı bir yer olacağını söyleyen Barak, şöyle devam etti:
"Ötekiler farklı. Dünya ABD'nin nükleer bir güç olmasını kaldırabilir. Belli koşullarla Rusya'yı, Çin'i, hatta Hindistan'ın bile nükleer silahlara sahip olmasını kaldırabilir.
Ama bir düşünün; İran nükleer silahlara sahip olursa, Suudilerin de nükleer silah üretmemesi mümkün değildir. Türklerin de nükleer silah üretimine başlamasını önleyemezsiniz. Hatta ileride bir Mısır Hükümeti, bile...
Bu da çok daha sorumsuz ellerde bir nükleer silah yarışı başlatacaktır. Bu çok tehlikeli bir şey."
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın eski Başkanı Muhammed El Baradey'in "Nobel barış ödülünü almasına rağmen, İran'la ilgili gerçekleri hiçbir zaman dile getirmediğini" iddia eden Barak, "Şimdi Yukiya Amano geldi ve hakikati söylemeye karar verdi" dedi.
İran'ın nükleer silaha ulaşma kararlılığında olduğunu belirten Barak, İran'ın nükleer programını müzakereler yoluyla durdurmanın bir yolu bulunup bulunmadığı sorusuna karşı Rusya, Çin ve Hindistan da dahil, dünya ülkelerinin yaptırımlar konusunda el ele vermeleri halinde, bunun mümkün olduğunu, İran liderliğinin bu takdirde köşeye sıkışıp programı durdurmak durumunda kalacağını ifade etti.
İran'a bir askeri saldırı ihtimali ile ilgili bir soruya ise İsrail Savunma Bakanı, "Biz hangi araç olursa olsun kullanılması taraftarıyız ve dostlarımıza da hiçbir seçeneği masadan çekmemelerini tavsiye ediyoruz" karşılığını verdi.
TEPKİ GELDİ
Barak'ın sözlerine İsrailli politikacılardan tepki gelirken, Likudlu parlamento üyesi Miri Regev, "Savunma Bakanı" olarak, Barak'tan daha sorumlu davranmasının beklendiğini kaydetti, Barak'ın ortaya, İran sorunu konusundaki şamatanın sonlanmasına yardımcı olacak bir örnek koymasının beklendiğini ifade etti.
Kadima milletvekillerinden Yoel Hasson da Savunma Bakanı'nın İsrail'in güvenliğinden sorumlu değilmiş gibi konuştuğunu öne sürdü. Barak ise söyleşinin yankılanmasının ardından Ordu Radyosuna yaptığı açıklamada, medya fırtınasına neden olan cümlenin farazi olduğunu söyledi. Barak, "İran'ı durdurmak için dünyayı sert yaptırımlar için seferber etmek amacıyla küresel çapta yürüttüğümüz mücadelenin bir parçası olarak, İran'ın nükleer programının yalnızca İsrail'e saldırı amaçlı olduğu hususunda kendimi kandırmıyorum dedim" şeklinde konuştu.