İstanbul 2020 Olimpiyatları'nı işte bu yüzden kaybetmiş

İstanbul 2020 Olimpiyatları'nı işte bu yüzden kaybetmiş
2020 Olimpiyatları’nın Gezi eylemleri nedeniyle değil, 1.5 yıl önce alınan düşük not yüzünden kaybedildiği ortaya çıktı. İstanbul, 14 başlıktan ikisinden geçer not almış

  • İstanbul 1,5 yıl önce 14 ayrı konunda en düşük notu almış
  • İstanbul, Tokyo ve Madrid’i sadece “halkın desteği” başlığında geçebildi.
  • Sayıştaş Yeni gelişmeler elde edilebilmesi zor görünmektedir

Olimpiyat Çalışma Grubu’nun yaklaşık bir buçuk yıl önce olimpiyat oyunlarına aday üç şehir için yaptığı değerlendirmede, İstanbul’un 14 ayrı konunun 12’sinden sınıfta kaldığı belirlendi. Komitenin, Gezi Parkı eylemlerinden çok önce İstanbul için en düşük notu güvenlik ve emniyet konusunda vermesi ise dikkat çekti. Olimpiyat Komitesi’nin, İstanbul için verdiği düşük not, Sayıştay’ın son raporunda da yer aldı. Sayıştay denetçileri, geçen yıl hazırladıkları 2011 raporunda “bu puanlarla İstanbul’un, olimpiyatları kazanmasının çok zor olduğuna” işaret ettiler.

Taraf'ın haberine göre, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın “kına stokları tükenmiş” tweeti ile tartışma konusu olan 2020 olimpiyatları ile ilgili ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı. Sayıştay Başkanlığı’nın İstanbul Olimpiyat Oyunları Hazırlama Kurumu’nun 2011 yılı hesaplarıyla ilgili hazırladığı ve 2012 yılı sonunda tamamlanan raporda, İstanbul’un olimpiyat oyunları için gerekli hazırlıkları yapmadığı belirtilerek, bu şartlarda İstanbul’un olimpiyatlara ev sahipliğini kazanmasının çok zor olduğu vurgulandı.

EN DÜŞÜK NOTU ALMIŞ



Sayıştay raporunda, Olimpiyat Çalışma Grubu’nun, İstanbul, Tokyo ve Madrid için 14 ayrı konuda yaptığı değerlendirme sonucunda verdiği notlar da yer aldı. Buna göre, puanlamada dikkate alınan 14 ayrı konunun değerlendirildiği çalışmada, en düşük notu İstanbul aldı. İstanbul, rakibi olan Tokyo ve Madrid’i 14 ayrı konu içinde sadece “halkın desteği” başlığında geçebildi. Mevzuatta ise, üç şehir aynı notu aldı. Diğer 12 konuda ise İstanbul, Tokyo ve Madrid’in gerisinde kaldı.

İSTANBUL “GÜVENLİK” KONUSUNDA ÇAKTI

Olimpiyat Çalışma Grubu, puanları aday şehirlerde yaptıkları incelemenin ardından verdi. Puanlar 10 üzerinden verildi. Yaklaşık bir buçuk yıl önce verilen puanlar aday şehirlere bildirilerek eksikliklerin giderilmesi istendi. Ancak, bu konuda yapılan uyarılar işe yaramadı. 14 ayrı başlığın bulunduğu listede, Türkiye’nin güvenlik konusunda en düşük notu alması dikkat çekti. Gezi Parkı eylemlerinden çok önce yapılan değerlendirmede, İstanbul güvenlikten 6.5 puan ile en düşük notu alırken, Tokyo’nun notu 8, Madrid’in ise 7.5 oldu.

SAYIŞTAY: BU PUANLARLA ZOR ALIRSINIZ

Sayıştay, geçen yılın son aylarında tamamladığı 2011 yılı raporunda, İstanbul 2020 olimpiyatları için gerekli hazırlıkların tam olarak yapılmadığına işaret etti. Raporda, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeye yer verildi:

“..... Rapora göre [IOC Çalışma Grubu Raporu] İstanbul değerleme yapılan 14 başlık arasında en düşük puanları ‘Ulaşım’, ‘Konaklama’, ‘Olimpiyat Köyleri’, ‘Tıbbi Hizmetler ve Doping Kontrolü’ gibi kategorilerde almıştır. Bu konularda kazanan şehrin belirleneceği 7 Eylül 2013’deki IOC Genel Kuruluna kadar somut yeni gelişmeler elde edilebilmesi zor görünmektedir.”

“BAŞBAKAN YANILTILDI”

CHP’li KİT Komisyonu Üyesi Aykut Erdoğdu, Türkiye’nin 2020 olimpiyat oyunlarını kazanamayacağının bir yıl öncesinde belli olduğunu öne sürdü. Erdoğdu, konuyla ilgili olarak Taraf ’a şu değerlendirmelerde bulundu:

“2020 Olimpiyat oyunlarını İstanbul’un alamayacağı devlet tarafından biliniyordu. Hatta bu durum Olimpiyat Düzenleme Komitesi’nin denetimine ilişkin Sayıştay Raporu’nda (2011) detayıyla açıklanmıştır. Sayıştay Raporu’nda olimpiyat kriterleri konusunda İstanbul’un çok düşük notlar aldığı ve değerleme kriterlerinin kısa zamanda karşılanamaz nitelikte olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu rapora göre İstanbul’un olimpiyatları alamayacağı açık olarak belliyken Başbakan dahil bütün kamuoyu aldatılmış ve beklentiler yükseltilmiştir. Sonuçta olimpiyat oyunları milli bir hayal kırıklığına dönüşmüştür. Asıl sorun spor yönetiminin usülsüz ve partizan yönetim anlayışıdır. Spor federasyonlarıyla ilgili yapılan hukuk düzenlemeleriyle spor yönetimin özerkliği ortadan kaldırılmıştır. Spor federasyonlarının başkanlarının geçmişine baktığınızda birçoğunun sporla ilgisi olmayan siyasi figürler olduğunu göreceksiniz.”

13 Eylül 2013 08:31
DİĞER HABERLER