Gürsel Tekin, illerde ve ilçelerde hava kalitesinin iyileştirilmesinden sorumlu idareler olan Valilik ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün şehirlerinin topografik özelliklerini ve bölgelerinin meteorolojik özelliğini iyi bilmesi gerektiği ve önlem alması gerektiğini belirterek, özellikle havadaki toz partikül (PM) ve azot oksit (NO2) değerlerinin ölümcül seviyeye ulaştığını ifade etti.

Bakanlığın hava kalitesi izleme istasyonlarını kaynak gösteren ve İstanbul halkının ciddi tehlike altında olduğunu belirten Gürsel Tekin, hayati önem taşıyan ve acil önem alınması gereken konuyla ilgili, "Hava kalitesinin iyileştirilmesinden sorumlu olan kurumlar, özellikle kış aylarında yüksek basınç şartlarının oluştuğu sıklığı, havanın bulutluluk durumunu ve rüzgar hızının ne aralıkta değiştiğini tespit ettirmelidirler. Meteorolojik şartlar ile topografik özelliklerin bacadan veya egzozdan atılan kirleticilerin dağılımı için uygun olmadığı bölgelerde mutlaka kaliteli yakıt ve yakma sistemleri kullanılmalıdır. Isınma amacı ile kalitesiz yakıt ve yakma sistemleri kesinlikle kullanılmamalıdır. Hava kalitesi ölçüm değerleri halka duyurulmalı ve özellikle kış aylarında yüksek basınç şartlarının hüküm süreceği günler için de rüzgar hızı ve açık hava durumu meteorolojiden alınmalıdır. Olumsuz meteorolojik şartların hüküm süreceği günler önceden tahmin edilerek ısınmada kullanılacak yakıtlar ve yakma sistemleri ile ilgili düzenlemeler yapılmalıdır." ifadelerini kullandı.

22-30 Aralık 2015 tarihleri arasındaki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hava Kalitesi Değerleri İzleme Sistemi verilerini incelediğini kaydeden Tekin, "Sadece Kadıköy ilçesi özelinde bile, 25 Aralık 2015 gece saat 00.00’dan itibaren özellikle PM10 değerinin 858 µg/m3 olduğu görülüyor. PM10 (Partikül Madde Toz Oranı) ve NO2 (Azot Oksit) değerlerinin, ulusal sınır değerlerin (PM10 24 saatlik ort. maks. 90 µg/m3 ve NO2 1 saatlik ort. maks. 290 µg/m3) ve uluslararası sınır değerlerin (PM10 24 saatlik ort. maks. 50 µg/m3 ve NO2 1 saatlik ort. maks. 200 µg/m3) üstünde olduğu ve insan sağlığını tehdit ettiği ortadadır. Ulusal Hava Kalitesi İndeksine’ne göre PM10 (havadaki partikül madde/toz konsantrasyonu) özellikle gece saatlerinde 'tehlikeli' (en üst kirlilik seviyesi) sınıfına yükselmektedir." şeklinde konuştu,.

İnsan hayatının her şeyden önemli olduğunu ve rant kapısı beton yığınlarının İstanbul halkının hayatını tehlikeye attığını belirten Tekin, "İstanbul’da sağlık alarmı verilmeli, radyo, TV, sosyal medya gibi duyuru kanalları aracılığı ile uyarılar yapılarak, çocukların, hamile, kronik hasta ve yaşlıların dışarıya çıkmamaları yada maske kullanmaları sağlanmalıdır. Bize göre sorun; kalitesiz kömür kullanımı, yoğun araç trafiğinin yarattığı kirlilik ve İstanbul’daki kentsel dönüşümden kaynaklı yoğun yıkımlar ve büyük konut projelerinde yerleşim içlerine gelişigüzel kurulan beton santrallerinin artmasından kaynaklanmaktadır. Bu problemler meteorolojik hava koşulları (yüksek basıç sistemi) ile birleştiğinde yoğun hava kirliliği ortaya çıkmaktadır. İstanbul zehir kusuyor ve hükümet hiç bir önlem almadığı gibi İstanbul halkına önlem almaları konusunda da bir girişimde bulunmuyor. Ben buradan İstanbul Valisi ve Çevre ve Şehircilik Bakanı’nı göreve davet ediyorum. Tehlikenin boyutu kaygı vericidir! İstanbul halkının zehirlenmesine göz yumulmamalı ve acil önlem alınmalıdır." şeklinde konuştu.