31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimlere iki haftadan az bir süre kala hem siyasi partiler hem kamuoyu araştırma şirketleri saha çalışmalarını hızlandırdı. 2019'da yaşanan iki turlu seçim ve akabinde gelişen siyasi süreç nedeniyle gözler büyük ölçüde İstanbul'a çevrildi.
Gerçek Günden, MAK Danışmanlık Başkanı Mehmet Ali Kulat'la İstanbul'da büyük ölçüde CHP'li mevcut büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ile AKP'li rakibi Murat Kurum arasında geçmesi beklenen seçimi ve sandığa yansıyabilecek olası etkileri konuştu.
Megakent, iktidar cenahı için ifade ettiği anlam bakımından Ankara ile birlikte devamlı olarak gündemin ilk sıralarında yer alan illerin başında geliyor. İki şehirde de 2019 itibariyle uzun yıllar süren AKP hakimiyetine son verildi ve yönetim, ana muhalefet partisine geçti.
Bu sonuçların ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geride bıraktığımız beş yıl boyunca kamuoyunda adı en çok öne çıkan siyasi aktörlerin arasına katıldı.
Öyle ki İYİ Parti, 14 - 28 Mayıs 2023'e giden yolda eski CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığını İmamoğlu ve Yavaş'ın - en azından - 'yardımcı' olarak aday gösterilmesi karşılığında onayladı.
Bu noktada Yavaş ve İmamoğlu'nun şimdilerde Millet İttifakı'ndaki 'eski yol arkadaşları' tarafından sıklıkla hedef alındığını, iki ismin de cumhurbaşkanlığı adaylığını kabul etmedikleri için 'korkaklıkla' suçlanıp 'İYİ Parti'ye operasyon çekmekle' itham edildiğini hatırlatalım.
'SEÇİMİN KADERİNİ BELİRLEYECEK ÜÇ FAKTÖR VAR'
Sahadaki son durumu, MAK Danışmanlık Başkanı Mehmet Ali Kulat'la konuştuk. Kulat'a göre İstanbul'da durum bıçak sırtı ve "seçimin kaderinde söz hakkı olabilecek üç önemli faktör var."
Şirketin 30 büyükşehirde gerçekleştirdiği ve geçtiğimiz hafta sonuçlarını kamuoyu ile paylaştığı ankette İstanbul'da İmamoğlu, AKP ile MHP tarafından rakip olarak karşısına çıkarılan Murat Kurum'un 1.5 puan önünde görünüyordu.
5 bin 700 kişiyle yüz yüze gerçekleştirilen araştırmada İmamoğlu'nun yüzde 41.5, Kurum'un yüzde 40 oranında oy aldığı belirtiliyordu.
Kulat'a ilk olarak muhalefetteki dağınık görüntünün, özellikle DEM ve İYİ Parti'nin kendi adaylarıyla seçime girmesinin tabloyu nasıl etkilediğini / etkileyeceğini sorduk. MAK Danışmanlık Başkanı'nın yanıtı şöyle oldu:
'DEM PARTİ'DEN MURAT KURUM'A GİDEN BİR OY YOK'
"Genel seçimlerde İstanbul'da yüzde 10 bandında oy alması muhtemel olan DEM Parti'nin, görünen o ki -seçmenin davranışı- itibariyle diyelim; şu an her üç seçmeninden ikisi sayın Ekrem İmamoğlu'na, biri DEM Parti'ye oy veriyor. DEM'den AK Parti'ye, Murat Kurum'a giden bir oy yok.
'İYİ PARTİ SEÇMENİNİN YARISI İMAMOĞLU'NA OY VERİYOR'
Normalde İYİ Parti'nin de genel seçim anlamında 7-8 bandında bir oyu var İstanbul'da. Bu seçmenin de yaklaşık olarak üçte ikilik bir bölümü, 'yarısından biraz fazla' diyelim doğru olan cümle o, şu anda Ekrem İmamoğlu'na oy veriyor ve Buğra Kavuncu'ya oy vermiyor. 'Yarısı' diyelim genel anlamda, ona yakın bir rakam çünkü. Buğra Kavuncu'nun aldığı bütün oylar, geçen seçimde Ekrem İmamoğlu'na giden oylar. Bu da önemli bir durum. Buğra Kavuncu, 5 ve üstü oy alırsa Ekrem İmamoğlu'na ciddi bir zarar vermiş olur.
'YENİDEN REFAH'IN ALACAĞI TÜM OYLAR MURAT KURUM'DAN GİDİYOR'
Peki, AKP - MHP kanadında durum ne?
Anımsatalım; Yeniden Refah (YRP), AKP'nin de içinden geldiği 'Milli Görüş' geleneğinin mirasçılarından biri olması nedeniyle iktidar partisi için kritik önemdeydi. Ancak 31 Mart'a giden süreçte iki parti arasındaki görüşmelerden uzlaşı çıkmadı.
YRP İstanbul'da seçime, Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın damadı Mehmet Altınöz'le girme kararı aldı.
Kulat, Yeniden Refah'ın aldığı - alacağı tüm oyların Kurum'dan gideceği görüşünü dile getirdi. "O da denklemin önemli ölçüde belirleyicilerinden biri" ifadesini kullanan Kulat, şöyle devam etti:
"Şu ana kadar İstanbul'da çok yüksek bir oranda oy alamıyor Yeniden Refah Partisi. Türkiye'nin diğer bazı illerinde, güneydoğu taraflarında bir etkisi var. Şanlıurfa'da var, Elazığ'da var, Malatya'da var. Buralarda bazı yerlerde başa güreşiyor, bazı yerlerde ikinci parti, üçüncü parti oluyor. Ama İstanbul'da böyle bir etkiyi en azından şu düzeyde görmüyoruz.
Eğer Yeniden Refah Partisi de örneğin beş puan ve üstü oy alırsa, seçimi Ekrem İmamoğlu'nun kazanması çok kolay olabilir, diğer belirleyicilerle birlikte söylüyorum. Yani seçimin kaderinde söz hakkı olabilecek üç tane önemli yapı var."
'SÖYLEMLER SERTLEŞİRSE YENİDEN REFAH'A YARAR'
Bunun üzerine Kulat'a, son dönemde AKP üst yönetiminden yöneltilen eleştirileri hatırlattık.
AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala'nın "Yeniden Refah Partisi'nin girdiği yerlerde seçimleri kendisinin kazanma ihtimali yok ama CHP'nin kazanma ihtimali artıyor" gibi sözlerle hedef aldığı partiye son olarak bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ismini anmadan gönderme yapmıştı:
"AK Parti oylarına gözlerini dikerek siyaset yaptıklarını sananları anlamakta zorlanıyoruz. Eskiler selden gelen suya gider derler. Sırtını sadece konjonktüre dayamaktan başka sermayesi olmayanların akıbeti, yeni bir konjonktürle silinip gitmektir."
YRP lideri Fatih Erbakan ve Parti Sözcüsü Suat Kılıç ise tepkileri hiçbir şekilde üzerlerine alınmadıklarını belirtmişlerdi.
- "Bu söylemler Yeniden Refah'a oy vermek isteyen seçmenin tavrını etkiler mi? Son anda 'Ben AKP'ye oy vereyim' gibi bir eylem söz konusu olur mu?"
"Onu biz de düşünüyoruz. Ama böyle bir durum Yeniden Refah'ın saflarını sıklaştırır. Geçmişte DEVA ve Gelecek de 'AK Parti'den oy alırız' beklentisi içinde görünüyorlardı. Ama etki etmemişlerdi. Çünkü seçimlerden çok önce Sayın Erdoğan DEVA ve Gelecek seçmeninin ve doğal olarak liderlerinin kendisine ihanet ettiği gibi söylemlerde bulunmuştu. Bunlar süreç içinde seçmen tarafından satın alındı.
Ama Yeniden Refah'ta durum öyle değil, kendine göre tutarlı bir duruşu var. Şunu kastediyorum; 'Cumhurbaşkanlığı seçiminde biz Erdoğan'a oy verdik. Zaten biz vermeseydik seçilemiyordu. Bizim üç puan oyumuz var, Erdoğan iki puanla seçildi' diyorlar. 'Biz orada kendimize düşeni yaptık, şimdi de kendi adaylarımızı çıkardık ve siyaset yapıyoruz' diyorlar. Bu söylemler sertleştiğinde Yeniden Refah'a yarayacağı kanaatindeyim."
ZAFER PARTİSİ'NİN ETKİSİ NE OLUR?
Kulat, özellikle Mayıs 2023'teki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda gündemin ilk sıralarında yer bulan Zafer Partisi'nin adayı Azmi Karamahmutoğlu'yla ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Karamahmutoğlu'nun 'eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı' kimliğiyle MHP'den, yani Cumhur İttifakı kitlesinden oy alabileceğini dile getiren Kulat, siyasetçinin 'Karadenizli' kimliğinin ise İmamoğlu'na oy verebilecek seçmeni etkileyebileceği görüşünü dile getirdi.
MAK'ın anketinde Azmi Karamahmutoğlu'nun oy oranının yüzde 2 olduğu görülüyor: "Bunu yarısını birinden, yarısını birinden alacağını öngörerek bir değerlendirme yapıyoruz, ki o zaman etkisiz oluyor bu boyutuyla."
'PARA SAYMA GÖRÜNTÜLERİ' İDDİASI VE TURGUT ALTINOK'UN MALVARLIĞI
MAK Danışmanlık Başkanı, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda çekildiği ileri sürülerek sosyal medyada paylaşılan görüntülerin ve Ankara'da AKP adayı Turgut Altınok'un malvarlığına dair tartışmaların olası etkilerine de değindi:
"Eğer seçim gününe kadar gündemi değiştiren bir konu olmazsa, bu her iki konu da iki adaya zarar veriyor. Ekrem İmamoğlu'na da beklenenden fazla zarar verebilir bu konu… 'Beklenen' derken, yani şu anda zaten biz bıçak sırtı bir seçimi konuştuğumuz için böyle diyoruz. Bir puan büyük bir puan çünkü böyle bir süreçte. Ankara'da da Turgut Altınok'a servet sahibi olduğu beyanı ciddi şekilde zarar veriyor şimdilik."