İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Güray Kılıç, pandeminin merkez üssü haline gelen İstanbul’da hastanelerde Covid servisleri ve yoğun bakım ünitelerinin dolduğunu ve yenilerinin açıldığını söyledi. Kılıç, “Salgın doğal seyrine bırakıldı” dedi.
Yarıyıl tatili için yurdun dört bir yanına giden İstanbulluların hastalığın daha da yayılmasına yol açacağını belirten Kılıç, tabloyu şöyle özetledi: “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da itiraf ettiği gibi İstanbul haftalardır pandeminin merkez üssü haline gelmiş durumda. Haftalık vaka sayısı pandeminin başından itibaren en yüksek sayıya ulaşan İstanbul’da yüz binde 1571 olarak açıklandı. Meslektaşlarımız artan iş ve hastalık yükü yanında, güvensiz çalışma ortamı nedeniyle tükeniyor. Sağlık çalışanları korunmaktan öte hasta hasta çalışmak zorunda kalıyor. En başından beri kontrol edilemeyen salgın neredeyse kendi doğal seyrine bırakılmış, yayılmaya ve öldürmeye devam ediyor.”
‘Her gün bir uçak dolusu insanımız ölüyor’
Omicron varyantının oluşturduğu yeni dalganın, bir tsunami gibi tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına aldığını vurgulayan Kılıç, gerek virüsün bulaşıcılık özelliğinin artması gerek kısıtlamaların azaltılması gerekse de kuzey yarım kürede kış döneminin etkisiyle olgu sayılarında ciddi artış yaşandığını hatırlattı.
Birçok ülkede günlük vaka sayılarında rekor üstüne rekor kırıldığını anlatan Kılıç, şöyle konuştu: “Türkiye’de resmî verilere göre test kısıtlamasına rağmen günlük vaka sayısı üç haftadır 60 binin üzerinde, test pozitiflik oranı da vaka sayılarına paralel biçimde bir haftadır yüzde 15’in üzerinde seyrediyor. Yine resmi verilere göre her gün 150-200 arasında yani bir uçak dolusu insanımızı kaybediyoruz.”
‘Toplumsal bağışıklık beklentisi riskli’
Belirtileri olmayan temaslılara test yapılmaması, izolasyon ve karantinanın tamamen kaldırılması veya sürelerinin kısaltılması, aşısız veya eksik aşılı kişilerin test yaptırmadan kapalı alanlara girişi ve seyahati ile kısıtlamaların kaldırılması hastalığın yayılmasını hızlandırıyor. Kılıç, “Herkesin hastalığı geçirmesi sonucu toplumsal bağışıklık kazanılacağı beklentisinin bedeli daha fazla insanın ölümü olacak” uyarısında bulundu.
Omicron varyantının bir önceki Delta varyantına göre daha hafif atlatıldığı yönünde veriler bulunsa da özellikle hastalığı geçirmeyen, aşısız ve hatırlatma dozu yapılmayanlar dâhil eksik aşılılarda ölümcül olabildiğini gösteren çalışmaları hatırlatan Kılıç, şunları söyledi: “Bunun yanında Delta varyantı halen dolaşımda. Kronik hastalığı bulunan veya ileri yaşlardaki kişilerin hem Delta hem de Omicron varyantına karşı kırılgan olduğu, aşının yüzde 100 koruyucu olmadığı biliniyor. Diğer kişiler hastalığı hafif geçirse bile, daha ağır geçiren daha fazla hastaneye yatan ve ölen bu dezavantajlı gruptaki kişilere bulaşmasına neden oluyor.”
‘Hastalık kontrolden çıktı’
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Türkiye ve İstanbul’da hastalığın kontrolden çıktığını söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hastanelerin tıkanmadığı ve yer bulunduğu yönündeki açıklamalarını hatırlatan Küçükosmanoğlu, şöyle konuştu: “Hastanelerde yer olması, tıkanma olmaması, hastalığın kontrol edilmemesine neden oluyor. Açıkça bunu görüyoruz. İnsanlar hastalığı doğal seyri ile geçirmeye ve ölmeye devam ediyorlar. Nasıl olsa yaşlılığı, kronik hastalığı var diye insanların ölümünü seyretmek gerçekten çok acı. Tamamen sağlıklı, genç insanların da hastalığı çok ağır geçirebildiğini ve yaşamını kaybettiğini bilebiliyoruz.”
‘Rahatlama hastalığı yayıyor’
Küçükosmanoğlu, aşılamayla ilgili tutumun değiştirilerek daha ciddiye alınması gerektiğini söyledi. 5-11 yaş arasındaki çocukların mutlaka aşılanması gerektiğini vurgulayan Küçükosmanoğlu, “Sanki çocukları aşıdan koruyoruz gibi bir tutum var. Oysa hastalık okullar ve çocuklar aracılığıyla evlere yayılıyor” diye konuştu. Küçükosmanoğlu, sağlık bakanlığının izolasyon, karantina ve PCR testleriyle ilgili yaptığı son düzenlemelerin yarattığı rahatlığın başta İstanbul olmak üzere hastalığın yayılmasına yol açtığını söyledi.
Hekimlerin yüzde 96’sı eksiksiz aşılı
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip, 15-24 Ocak arasında, 3 bin 895 hekimle yaptıkları anketin verilerini paylaştı. Saip, ankete göre, hekimlerin yüzde 96’sı aşıların tam ve hatırlatma dozlarını yaptırdığını açıkladı.
Yüzde 24’ü özel, yüzde 15 eğitim ve araştırma, yüzde 13 üniversite hastanelerinde, yüzde 10’u aile sağlığı merkezleri, muayenehane, işyerlerinde çalışan hekimlerin yüzde 43’ünün en az bir kronik hastalığı bulunuyor. Aşı olmayan hekim sayısı yüzde 0,67.
Türkiye nüfusunun yüzde 15’i, İstanbul hekimlerininse yüzde 33’ünün Covid-19 geçirdiğini belirten Saip, şöyle konuştu: “Bu çok yüksek bir oran. Ama özellikle aşı sonrasında yoğun bakımlardaki yatma oranları sadece yüzde 0,26. 15 yoğun bakım servisine sorduk, yatan dört hekim arkadaşımız var. Bunların ikisi aşısız, biri kronik hastalığı olan, aşılı arkadaşımız. Birinin ise aşı durumu bilinmiyor.”
‘Hastaneler hekimlerini pandemiden korumuyor’
Sağlık çalışanlarının Covid-19’dan korumak için kurumlarının aldığı önlemlerin yetersiz kaldığını vurgulayan Saip, şöyle devam etti: “Anketimize göre, kurumların yüzde 56’sı sağlık çalışanlarının N95, FFP2-3 maskelerini temin ediyor. Yüzde 73’ünün havalandırması yeterli. Genel olarak Covid önlemleri sağlık kurumlarında sadece yüzde 32 oranında ‘kesinlikle’ alınıyor. Yüzde 50’sinde kısmen yeterli, yüzde 19’unda yetersiz. Çalışılan sağlık kurumlarında bile Covid-19 önlemleri yeterince alınmıyor.”
‘Aşı kartı uygulaması gelsin’
İstanbul Tabip Odası toplumun korunması için şu önerilerde bulundu:- Vakaların saptanabilmesi için PCR testi yanında hızlı antijen testinin yaygın olarak kullanılmalı.
- Hızlı antijen testi ve PCR testi ile saptanan vakaların aşı durumları göz önüne alınarak testi negatifleşenlerde 5 gün, hastalık belirtileri olanlarda 10 güne kadar izolasyon uygulanmalı.
- Kapalı ve kalabalık ortamlarda çalışanlar için aşı zorunluluğu getirilmeli.
- Aşı kartı uygulaması ile aşısız veya eksik aşılıların kalabalık ortamlara girişine izin verilmemeli.
- 5-11 yaş arası çocuklar için aşılama başlatılmalı.
- Bağışıklık yetmezliği, kronik hastalık gibi riskli durumları olan tüm çalışanlara risk durumuna göre kış ayları boyunca ücretli izin verilmeli.
- Maske kullanılması, zorunlu olmadıkça kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunulmaması, kapalı alanların havalandırılması sağlanmalı.
Oda, sağlık çalışanlarının korunması için de aşağıdaki önerilerde bulundu:
- Sağlık çalışanı ölümlerinde de aşısız ve eksik aşılı sağlık çalışanları göze çarpmakta. Yasal düzenlemeler de kullanılarak tüm sağlık çalışanlarının Covid-19’a karşı zorunlu olarak tam aşılı olması sağlanmalı.
- Riskli alanlarda çalışan sağlık çalışanlarına FFP2, FFP3, N95 benzeri ve üzeri koruyuculuğu olan maskeler parasız şekilde sağlanmalı.
- Atama bekleyen, ataması yapılmayan, kamu görevine hukuksuzca son verilen sağlık çalışanlarının ataması derhal yapılmalı.
- Bağışıklık yetmezliği, kronik hastalık gibi riskli durumları olan sağlık çalışanlarına risk durumuna göre kış ayları boyunca ücretli izin verilmeli.
- İzolasyondaki sağlık çalışanlarından yedinci günün sonunda halen hastalık belirtisi olanlarda izolasyon uzatılmalı (10 gün). Eğer kişinin belirtisi yoksa, mevcut izolasyon kuralları uygulanmalı (Beşinci gün PCR negatifse veya yedinci gün işe dönüş).