İstanbul’da Rusya-Ukrayna görüşmesi: Belirsizlikler arttı, müzakere süreci uzadı

Rusya ve Ukrayna temsilcileri barış görüşmeleri için geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bir araya geldi. Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu dünyanın kilitlendiği görüşmeyi ve sıcak gelişmeleri okurları için değerlendirdi.
İstanbul'da Rus ve Ukrayna heyetlerinin katılımıyla gerçekleştirilen toplantılar ateşkes umutlarını boşa çıkardı. Kamuoyuna açıklandığı kadarıyla, görüşmelerde alınan tek somut karar karşılıklı olarak biner esirin takas edilmesine yönelik anlaşma oldu. Genel manada dünya kamuoyu ve uzmanlar İstanbul görüşmelerinden daha fazla sonuç bekliyordu. 

Görüşmelerin kısa olması, barışın temini için temel maddelerde ilerleme olmaması, bir nevi hayal kırıklığına neden oldu. Bu aşamadan sonra kimin suçlu olduğundan daha çok, savaşın bitmemesi iki taraf içinde eksiklik olarak algılanıyor. Savaşa devam ederseniz, elbetteki diğer küresel güçler sizi cezalandırır. “Ukrayna’nın değerli madenlerine el konulur” yada “yaptırımlar artarak devam eder” yaklaşımları artıyor.

Hem Avrupa hem de ABD yaptırımları devreye sokmak istiyor

Bunun yansıması olarak İstanbul'daki Rusya-Ukrayna görüşmelerinin ardından ABD Kongresi'nde Moskova'ya yönelik yeni yaptırım talepleri yoğunlaştı. 16 Mayıs'ta yapılan oylamada, Senato'da 100 üyeden 73'ü yeni yaptırım paketini destekledi. Rusya ve ticaret ortaklarına birincil/ikincil getiren yaptırımlarda, Rus enerji kaynakları (petrol, gaz, uranyum) alan ülkelerden ABD'ye yapılan ithalata %500'e kadar varan ek vergi düşünülüyor. Ukrayna'ya askeri destek bütçesinin artırılması gündemler arasında. 

Ayrıca Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa Birliği'nin Rusya'ya yönelik 17. yaptırım paketinin hazır olduğunu ve 20 Mayıs'ta AB Konseyi toplantısında kabul edileceğini açıkladı. Merz, "Bu yaptırım paketi hazır ve önümüzdeki salı günü Brüksel'de onaylanacak. Görüşmeler tamamlandı" ifadelerini kullandı.

Moskova daha fazla toprak istiyor

Tarafların uzun bir aradan sonra yaptıkları bu ilk görüşmeler bir bütün olarak pozitif gelişme. Ayrıca insani konuların, karşılıklı bin kişilik esir takası, sivillerin tahliyesi gibi maddelerde mutabık kalınması olumlu bir adım. Ama ateşkes şartlarının masaya gelmemesi, temel maddelerde ayak diretmeler endişe verici olarak karşımıza çıkıyor. 

Bundan dolayı AFP, Rusya-Ukrayna görüşmeleri devam edebilir ancak somut bir plan yok haberini verdi. AFP haber ajansına konuşan Ukraynalı bir kaynak, Moskova'nın Kiev'den daha fazla topraktan geri çekilmesini istediğini belirtti. Reuters haber ajansına açıklamalarda bulunan Ukraynalı bir diplomatik kaynak ise, Rusya'nın Dolmabahçe'de yapılan görüşmelerdeki taleplerinin gerçekçi olmadığını ve daha önce ele alınanların da ötesine geçtiğini söyledi.

Avrupa Birliği ve İngiltere gibi Batılı aktörler, Rusya’nın taleplerini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi. İngiltere Başbakanı Kir Starmer, Rusya’nın Ukrayna’dan dört bölgeyi talep ettiğini öne sürerken, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yeni yaptırımların yolda olduğunu açıkladı. Almanya, Fransa ve Polonya liderleri de Rusya’nın gerçek barış müzakere niyeti taşımadığını ileri sürdü. Uzmanlar, Washington’un arka planda baskı uygulayarak süreci gölge müzakerelerle yönettiğini değerlendiriyor. Avrupa tarafı ise ABD’nin rolünü eleştirerek sürecin dışında bırakıldıklarını ima ediyor. ABD Başkanı Donald Trump, taraflarla temasta olduğunu ve Putin’le doğrudan görüşme yapmayı planladığını açıklamıştı.

Trump-Putin görüşmesi belirleyici olacak

Rus basını ve Rus uzmanlar ise müzakereleri kendi yaklaşımları ile değerlendirdiler. Rusya Ulusal Enerji Güvenliği Fonu Direktörü Konstantin Siminov, müzakerelerin başlamasını en önemli gelişme olarak değerlendiriyor. Siminov’a göre, liderler düzeyindeki görüşme için öncelikle Putin ile Trump arasında uzlaşma sağlanması gerekiyor. Siyaset bilimci Georgiy Bovt ise daha temkinli yaklaşarak, müzakerelerin şimdilik başarılı sayılmayacağını ifade etti.

Komsomolskaya Pravda gazetesi ve bazı Rus yorumculara göre, Moskova müzakere masasına dönerek uluslararası kamuoyuna barışa açık olduğunu gösterdi ve bu da diplomatik üstünlük sağladı. Savaş hedeflerinden vazgeçmeden yürütülen bu temaslar, Batı’nın “Rusya barış istemiyor” argümanını zayıflattı. Rus uzmanlara göre Ukrayna tarafı da belirli kazanımlar elde etti. Zelenskiy, Trump’a barışa açık olduğunu göstererek ABD’den yeniden askeri ve siyasi destek almaya çalışıyor. 

Rusya heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy’in toplantı sonrası vurguları belli seviyede Kremlinin tutumunu yansıtıyor: Ukrayna tarafının çatışmaların tamamen durdurulmasının ardından müzakerelere başlanması teklifine tarihsel bir atıfla karşılık verdi. Medinskiy, “Napolyon’un dediği gibi: ‘Savaş ve görüşmeler aynı anda yürütülür’” ifadelerini kullandı. Medinskiy ayrıca, Vietnam, Kore ve Sovyet-Finlandiya savaşlarında da çatışmalar sürerken diplomatik temasların yürütüldüğünü hatırlattı. Müzakerelerde Rusya’nın uzlaşma arayışına açık olduğunu belirten Medinskiy, Batı’ya Otto von Bismarck’tan alıntı yaparak mesaj verdi: “Rusları asla kandırmaya ya da onlardan bir şey çalmaya kalkmayın. Çünkü er ya da geç, Ruslar gelip kendi olanı alır.” 

Rusya ve Ukrayna, temel maddelerde değişikliğe gitmeden bir araya geldi

Sonuç olarak İstanbul görüşmelerinde tarafların müzakerelere hem hazır olmadıkları, hem de uluslararası pozisyonlarını koruma gayretinde oldukları ortaya çıktı. Rusya ve Ukrayna, üç yıl önceki barış şartlarında, temel maddelerde değişikliğe gitmeden bir araya geldiler. İstanbul’daki görüşmeler büyük bir ilerleme getirmese de tarafların pozisyonlarını doğrudan ifade ettiği, krizin tırmanmadan diplomatik kanalda tutulabildiği bir süreç olarak değerlendiriliyor. 

Ancak uzmanlar, liderler düzeyindeki bir zirve gerçekleşmeden somut sonuçlar beklemenin gerçekçi olmadığı konusunda hemfikir. Görüşmelerin geleceği ise büyük ölçüde ABD’nin ve özellikle Trump’ın atacağı adımlara bağlı görünüyor. Ancak, sahadaki taleplerin sertliği ve siyasi beklentilerin yüksekliği, müzakerelerin ne yönde ilerleyeceği konusunda soru işaretlerini ve endişeleri sürdürüyor.

Ekonomi uzmanları, Rusya’ya düşünülen yaptırımların özellikle Çin, Hindistan ve Türkiye gibi Rus enerjisine bağımlı ülkeleri vuracağına dikkat çekiyor. ABD ve AB’nin yaptırımlar için nihai paketlerin önümüzdeki haftalarda netleşmesi bekleniyor.
19 Mayıs 2025 12:48
DİĞER HABERLER