Son 10 yılda gıdada üretici tarafında fiyat artışları yüzde 120’de kalırken, perakende fiyatlar yüzde 145 yükseldi. Et fiyatlarında artış yüzde 212’yi bulurken, sebze grubu fiyatları yüzde 274 oranında arttı.
Habertürk yazarı Abdurrahman Yıldırım, "10 yıl önce 10 yıl sonra soframızda göz yaşartan serüven" başlığıyla yayımlanan yazısında "Tencereler et ve sebzeyle kaynar. Son 10 yılda gıdada üretici tarafında fiyat artışları yüzde 120'de kalırken, perakende fiyatlar yüzde 145 yükseldi. Et fiyatlarında artış yüzde 212'yi bulurken, sebze grubu fiyatları yüzde 274 artışı buldu" ifadesini kullandı.
"Son 10 yılda gıdada üretici tarafında fiyat artışları yüzde 120'de kalırken, perakende fiyatlar yüzde 145 yükseldi. Et fiyatlarında artış yüzde 212'yi bulurken, sebze grubu fiyatları yüzde 274 artışı buldu" bilgisini veren Abdurrahman Yıldırım, şöyle devam etti:
— Konuya başta 10 yıl önce neredeydik, 10 yıl sonra neredeyiz tespitiyle girelim. Bir kere 10 yıl önce soframıza gelen gıdaları göreli olarak daha ucuz tükettiğimiz kesin. Çünkü genel enflasyon düzeyi son 10 yılda yüzde 145.5 olurken, aynı endeks içinde yer alan "Gıda ve İçecek" tüketici fiyat artışı yüzde 181'e çıktı. Bir kere buradan 35.5 puanlık bir ekstra bedel ödenmesi söz konusu. Yani tüketici kesimi şikayetlerinde haklı.
— Gıdanın alt kalemlerindeki fiyat artışlarının üretim ve tüketimle yakından ilgisi var. Mesela kırmızı et tüketimindeki artış, fiyatları son 10 yılda yüzde 212.7 düzeyine yükseltti. Bu artış gıda grubunun 32 puan, TÜFE'nin 67 puan üzerinde. Üstelik son 10 yılda en çok ithal edilen gıda ürünleri arasında olmasına rağmen.
- Ekmek ve tahıllar grubu fiyat artışı yüzde 140 ile genel enflasyonun 5 puan, gıda grubunun 41 puan gerisinde kaldı. Buğdayda geçen yıla kadar üretim ile tüketimin dengede gittiğini belirtelim. 2018'de ise buğday üretimi yüzde 7 azaldı. İthalat kapısı da açıldı ve bedeli herhalde bu yıl ödeyeceğiz. Buğdayda üretim artışına özel bir önem vermek gerektiği ortada.
— Burada patates, kuru soğan ve nohuta ayrıcalık yaparak kilo üzerinden fiyatlarına yer verdik. Patates geçmiş yıllarda sorun yaşadığımız, fiyatların çok oynadığı bir ürün. Üretimi düşmüyor ama artmıyor da. Halbuki tüketimi artıyor. Giderek üretim açığı doğruyor. Buna bağlı spekülasyon yapma fırsatı doğuyor. Sonuç ise 10 yılda yüzde 304'lük fiyat artışı. Gıda grubuna göre 121 puan, genel TÜFE'ye göre 158 puan daha fazla gerçekleşmiş bir fiyat artışı ile karşı karşıyayız.
— Nohut üretimi geçmiş yıllarda azdı bu nedenle fiyatı yüksek seyretti ve fasulyenin üzerine çıktı. Ancak 2018'de yüzde 34'lük üretim artışı gerçekleşti. Sonuçta nohutun kilosu aralık ayında 10.5 liraydı. Ocak ayının 20'si itibariyle 7 liranın altına indi. Bir ayda üçte birlik fiyat düşüşü gerçekleşti. Ne kadar üretim, ne kadar tüketim; o kadar fiyat artışına güzel bir örnek.
'SOĞAN GÖZ YAŞARTTI'
— Gelelim soğana. Üretim azalmasından kaynaklı fiyat artışı süz konusu. Çünkü 2011 yılına kadar 2 milyon ton civarında veya üstünde üretim varken ve kendi kendimize yeterliyken, sonraki yıllarda giderek bir azalma söz konusu. 2018'de üretim yüzde 9.4 düşmüş ve 2 milyon tonun altına inmiş. Bu nedenle soğanın fiyatı son 10 yılda yüzde 543 ile rekorda. Bu artışla soğan gıda grubu fiyat artışının iki katı daha fazla yükselmiş.
'SEBZEDE 10 YILDA YÜZDE 274 ARTIŞ'
— Meyvelerde fazla sorun yok. Yüzde 168 ile gıda grubunun 13 puan altında kalmış. Ancak asıl büyük sorun sebzede. 10 yıllık bazda sebze grubu fiyat artışı yüzde 274 ile gıda grubunun 93 puan üstüne çıktı. Ciddi bir fark oluşmuş. Hatta çok şikayet ettiğimiz et fiyatlarının da 62 puan üzerine çıktı. Yani et tüketenler, sebze tüketenlere göre daha avantajlı duruma geçti. Et fiyatlarının artmasından kaçınanların sığındığı sebze grubu daha fazla arttı.