TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda konuşan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, savcılıklara yapılan sahte ihbarlarda büyük artış yaşandığını söyledi. Bakan Gül, “Lekelenmeme hakkını daha etkili korumak için mevzuatımızda yapılabilecek değişiklikler gündemimizde” dedi. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan 2021 Yılı Bütçe Teklifi’nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri dün Adalet Bakanlığı bütçesi ile sürdü. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, 22,8 milyar TL’lik bütçe teklifinin gerekçelerini ve bakanlığı bir yıllık çalışmalarını anlattı.

Bakan Gül, savcıların muhbirleri dinleme yetkisine kavuştuktan sonra toplamda 438 bin 896 başvuru yapıldığını, bunların 278 bin 206’sının “soruşturma gerektirmediğini” bildirdi. Gül, sadece 2020 yılında yapılan 167 bin 719 ihbarın 116 bin 170 hakkında da soruşturma açılmadığını söyledi. Sahte ihbarlara dikkati çeken Gül, “Birine yersiz şekilde şüpheli sıfatı verilmesi, sadece onu değil aynı zamanda ailesini ve sonuçta toplumu etkilemektedir. Lekelenmeme hakkını daha etkili korumak için mevzuatımızda yapılabilecek değişiklikler gündemimizde yer almaktadır” diye konuştu.

Son yıllarda hızla artan cezaevleri nüfusu hakkında da konuşan Adalet Bakanı Gül, “Tutuklu sayısı azaldı” dedi. Yargılama aşamasında “cezalandırma yöntemi” olarak kullanılan tutuklama işlemine ilişkin 2002 ile 2020 yılları arasında kıyaslama yapan Gül, “Tutuklama bir cezalandırma aracı değildir, bir tedbirdir. Fakat geçmişte Türkiye tutuklamanın bir ceza gibi uygulandığı dönemleri yaşamıştır. 2002 yılında cezaevlerinde bulunanların yüzde 41’i tutuklu iken bu oran düşerek 2020 yılı ekim ayı itibariyle yüzde 16,98 olmuştur. Denetimli serbestlik hizmetleri kapsamında sürdürülen bir diğer çalışma da elektronik yöntem ve araçlar ile izlenmedir. Elektronik izleme sistemi ile bugüne kadar 54 bin 683 şüpheli, sanık ve hükümlünün takibi gerçekleştirilmiştir. Hala bin 520 kişinin denetim ve takibine de bu sistem kullanılarak devam edilmektedir” dedi.

Cezaevlerindeki koronavirüs vakaları hakkındaki verileri Meclis’te de paylaşmayan Gül, “Koronavirüs şüphesi bulunan hükümlü ve tutukluların hastane ortamında gözlem ve tedavileri tamamlanmadan ceza infaz kurumlarına gönderilmemesi uygulamasına da geçilmiştir. Sağlık Bakanlığı ile işbirliği halinde kurum dışı hastanelere sevklerinin koronavirüs riskini arttıracağı düşüncesiyle aile hekimi veya uzman doktor muayenesinin infaz kurumlarında yapılması temin edilmiştir” demekle yetindi.